Perşembe, Nisan 25, 2024
No menu items!
Ana SayfaGenel  CEVİZ KURDU’NUN HİKÂYESİ

  CEVİZ KURDU’NUN HİKÂYESİ

 

Çok değerli okurlarım! Ben ‘Ceviz Kurdu’ hikâyesini Üstat Bekir Coşkun, Ümit Zileli ve Yılmaz Özdil’in yazılarından öğrendim. Büyük üstatların anlatımına göre, Ceviz Kurdu Hikâyesi şöyle: Kurt, gireceği kadar bir delik açıp cevizin içine girer. Cevizin içi insan beynine benzer, başlar onu yemeye. Kurt yedikçe şişmanlar, karnı büyü. Yeterince yükünü tutup doyunca gitmek ister ama girdiği delikten çıkamaz. Daha da kötü olanı, içi yenilince ceviz de kurumuş ve sertleşmiştir. Deliği genişletmek artık imkânsızdır.

Kurtçuk oturup bakar, delikten geçip çıkmak için tek çaresi vardır: zayıflamayı beklemek. Aç kaldıkça zayıflar,  eski cılız haline döner ve bir gün çıkar. Ama çıktığında mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk ile içsiz ceviz kalmıştır.

Kıssadan hisse: Demokrasi ile Meclis’e girip Devlet’i ele geçirenler, beyinleri kemirdikçe zenginleşip güçlenenler, girdikleri delikten çıkmaya çalışıyorlar. Dünyanın gözünde küçüldükçe ve Türk milletinin gözünden düştükçe yeni rejimle işin içinden çıkmayı deniyorlar ama beceremeyecekler. Çünkü bu rejim tek adamlık rejimdir, sonu diktatörlüğe gider. Vatandaş, kurtlu ve içsiz cevize el sürmez; çöpe atar!

Oysaki Türkiye, dünyanın en güzel yeridir. Türkiye Batı Avrasya ve Ortadoğu’nun parlayan yıldızıdır. Ama böyle bir ülke olağanüstü hal ile yönetiliyor, tam bir döviz krizine sürükleniyor. Ekonomi batıyor. Ezilen vatandaşlar umutla ‘Millet İttifakı’na sarılıyor. Muhalif Cumhurbaşkanı adayları Türkiye’yi sarsıyor, büyük kalabalıklar topluyor.   Türkiye 24 Haziran’da normalleşmeyi bekliyor. Vatandaş daha iyi ve adil bir yönetim istiyor.

Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan buyana 95 yıldır erkekler tarafından yönetiliyor. Yeter artık! Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni artık kadınlar yönetmelidir. Türkiye yüzünü güneşe dönmelidir. Devletin başına artık bir kadın geçmelidir. Türkiye’ye artık bir kadın eli değmelidir.

Çünkü kadın annedir. Kadın vatandır. Kadın sırdır. Kadın ailedir. Kadın zenginliktir. Kadın iffettir. Kadın cennettir. Kadın cehennem kilididir. Kadın, Sırat Köprüsü’nde yol arkadaşıdır. Kadın sığınılan limandır.

Bir kadının ne dediğine değil, ne demek istediğine kulak verilmelidir.  Kadınlar, kimse kırılmasın diye bazı şeyleri söylemezler. Kadınlar asla küçümsenemez! Kadınlara saygı duyulmalıdır. Hatırlatmakta fayda var:  Kadın hem seni dünyaya getiren hem de cennete ulaşman için var olan kutsal bir geçittir. Çiçek koku vermek, ateş ısıtmak, kadın da mesut etmek için yaratılmıştır. Eğer bir kadın yeterince hırslı, kararlı ve yetenekliyse yapamayacağı hiçbir şey yoktur.

Bir toplumun gelişmesini görmek için, önce o toplumdaki kadınlara bakılmalıdır. Kadınlar omuz omuza sıralandıklarında aradan kimse geçemez. Kadınlar bütün dünyada ikinci sınıf yaratık olarak görülürler ama dünyayı bir arada tutanlar da onlardır.

Aslında yabancı sevdalısı, İslamcı, Türk düşmanı ve laiklik karşıtı eylemlerin odağı olan bir iktidarın 16 yıldır Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni temsil etmesi utanç vericidir. Ancak 24 Haziran günün, Türkiye Ulusu’nun yeniden doğuş günü olması ihtimali yüksektir.

Şahsi görüşüme göre; Cumhurbaşkanı adayları arasında tek kadın aday olan Meral Akşener, ülke için bir umuttur. Birinci turda; Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce yalnızca CHP solunun oyunu alabilir. Muharrem İnce’nin,  bu ülkede muhafazakâr bir ailenin ‘solcu’ çocuğu olması ya da açıkladığı manifestosu Cumhurbaşkanı seçilmesine yetmez. CHP sağı bile O’na oy vermez! İkinci tura kalırsa da, HDP seçmeninin oyuna muhtaç kalır.

Çünkü birinci turda HDP;  ölmediğini, ayakta olduğunu kanıtlamak için var gücüyle kendi Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’a yüklenecektir. Muharrem İnce’nin sokağın ve tabanın Cumhurbaşkanı adayı olup olmadığına seçmen karar verecektir.  Seçim, 24 Haziran Pazar günü sabah sandıkta başlayacak, akşamüstü Yüksek Seçim Kurulu’nda bitecektir. Gerisi ceviz kurdu hikâyesinde gizlidir. Bu nedenle de,  Muharrem İnce’nin,  birinci turda yüzde 30’un üzerinde oy almaması halinde,  ikinci turda da Cumhurbaşkanı seçilmesi olanaksız gibidir.

Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçiminde partilerdeki aritmetik hesap tutmaz. İkinci turda Muharrem İnce’nin HDP oylarına muhtaç kalması halinde; CHP’den ve merkez sağdan sandığa gitmeyecek ve oy vermeyecek seçmenler de olacaktır. Kaldı ki ikinci turda, Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan ile Muharrem İnce yarışırlarsa, bütün sağ oyları sağcıya akacaktır. Bu durumda ve seçimin sonunda Sayın Erdoğan’ın kazanma şansı daha yüksektir.

Eğer ikinci turda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Meral Akşener yarışırlarsa, durum değişebilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sempati duymayanlar, Erdoğan’ın tek adamlığından korkmuş ve ürkmüş AKP’liler, vicdanı sızlayan dindarlar, gerçek Milliyetçi ülkücüler, Türkiye’nin iflasa sürüklendiğini nihayet anlayan liberaller, kapitalistler, sosyalistler ile CHP seçmeni Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener’e oy verebilir.  Bu durumda, Meral Akşener’in kazanma şansı vardır.

Sözün özü: Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucu ilk turda belli olur. Birinci turda Recep Tayyip Erdoğan kazanamaz da ikinci turda Muharrem İnce ile yarışırsa, Cumhurbaşkanlığı seçimini Recep Tayyip Erdoğan kazanır. Eğer ikinci turda Recep Tayyip Erdoğan ile Meral Akşener yarışırlarsa, durum değişebilir. Tayyip Bey ile Meral Hanım arasında başa baş bir sonuç çıkabilir.

Çünkü kadınlar, erkeklerle eşit olmak için uğraşırlar! Bunu sağladılar mı, o andan itibaren üstün olurlar! Türkiye’nin imajını ancak bir kadın Cumhurbaşkanı değiştirebilir. Çünkü kadınların yaratma, besleme ve dönüştürme güçleri vardır. Cumhurbaşkanı Meral Aşener ile Türkiye, dış dünyada saygın, sözüne itibar edilen bir ülke haline gelebilir. Raydan çıkan Türk ekonomisini ancak bir kadın yönetici iyileştirebilir. Bir kadın yönetici ancak Türkiye’de ‘dürüst ve şeffaf’ bir yönetim gerçekleştirebilir!

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER