Cumartesi, Nisan 20, 2024
No menu items!
Ana SayfaGenelKüresel Emperyalizm ve Yeni Türkiye

Küresel Emperyalizm ve Yeni Türkiye


Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi bölünmez bir bütündür. Topraklarımız üzerinde birden fazla egemenlik alanı yaratılamaz. Bölgecilik yapılarak özerklik, federasyonculuk güdülemez. Ülkemizin bir karış toprağından vazgeçilmesi söz konusu dâhi olamaz!
Türkiye Cumhuriyeti’nde egemenlik Türk Milleti’ne aittir. Çok kültürcülük adına etnik ayrılıkçılık, ümmetçilik adına mezhebi parçalanma yoluyla Türk Milleti’nin bütünlüğü bölünemez. Ulusun varlığı ve egemenlik hakları, hiçbir koşulda ortadan kaldırılamaz!
Ulusal/Milli birliğimizin sağlamlaşarak sürdürülmesi, egemenlik ve bağımsızlık haklarımızın dokunulmazlığı için, 1919’dan sonra bir kez daha tarihsel bir görev ile karşı karşıyayız. Bu görev ‘müdafaa-i hukuku milliye’ görevidir. Türk Milleti bu görevi üstlenmelidir; ulusal haklarımızı savunma mücadelesinden biran bile geri durmayacağımızı ilan etmelidir. Bu hareket, küresel emperyalizme ve Yeni Türkiyecilere karşı Milli Kurtuluş Hareketidir. Bu hareket, yeniden kurtuluş savaşıdır. 3 Kasım 1919’da yapılması öngörülen seçimde zaferle sonuçlanmalıdır.
Her türlü kültürel ve toplumsal özelliklerimizin ret ve inkârına karşı durulmalıdır. Bu özelliklerimizi Türk Milleti’ni etnik-mezhebi topluluklara bölünme aracı yapan her türlü kimlikçiliği ve siyasallaştırmayı reddetmek öncelikli görevimiz olmalıdır. Etnikçi ve ümmetçi kesimlerle bunları destekleyen dış dünya aktörlerinden, Türk Milleti’nin varlığına ve haklarına saygı göstermelerini ve bu yöndeki Türkiye’de karışıklık planlarından vazgeçmemelerini beklemek Türk Milleti’nin hakkıdır. Küresel emperyalizmin, Türkiye’nin iç cephesinde bölünme ve çatışmalar yaratma çabalarına karşı etkin mücadele edilmelidir.

TÜRK VATANDAŞLIĞI STATÜSÜ

Anayasa’dan Türk Vatandaşlığı statümüzü silmeye ve egemenliği Türk Milleti’nden almaya yeltenen Yeni Anayasa Değişikliği’ne karşı, var oluşumuzu savunma ve direnme esasının meşru olduğu tartışmasızdır.
Siyasal ümmetçilik güdenlerin ortadan kaldırmak istedikleri ulusal milli devlet, bireysel ve sosyal özgürlüklerimizin güvencesi olan laiklik ilkesinin koruyucu zırhıdır. Bireysel hak ve özgürlüklerimizi cemaatlere devredecek tek adam yönetimine karşı, yurttaşlık haklarımızı ve özürlüğümüzü savunma ve direnme esasının meşru olduğunu Türk Milleti bilmektedir.
Son Anayasa Değişikliği, komşularımızı olduğu gibi, ülkemizi de emperyalizme dayanarak yıllardır kana bulayan etnik bölücülükle yapılan müzakerelerin nihai halkasıdır. Adına ‘Arap Baharı’ denen, gerçekte ülkemizin çözülmesini hedefleyen bu müzakerelere yeniden başlanmasına izin verilemez. Şimdiye kadar yapılmış anlaşmaların Yeni Türkiye adıyla gündeme getirilmesi, hiçbir koşulda kabul edilemez.
Yeni Türkiye’nin ana damarı dışarıdadır. Yeni Türkiye, dünyada ve bölgemizde yeniden bir paylaşım savaşı yürüten küresel emperyalizmin saldırı aracıdır. Ülkemizde sözde çok kültürcülük ve etnikçilik, mezhepçilik peşinde sürüklenenleri, çağımızın bu çıplak gerçeğini fark ederek, bu gayri milli saldırganlığa alet olmaktan vazgeçmeleri için uyarmak görevimizdir.
Kültürel emperyalizmin mazlum milletler dünyasını operasyon, terör ve işgalle köleleştirirken, uluslararası hukuku da ulusal/milli hakları savunmayı ‘ırkçılık’ ve ulusal varlık için direnmeyi ‘teröristlik’ sayacak bir sopaya dönüştürme gayretindendir. Boyunduruk vurduğu ülkelere bitçiği Yeni Anayasalar, bu sopanın zincirleridir. Küresel emperyalizmin boyunduruğunu reddetmek, hiç kuşku yok, uygarlığın çöküşüne karşı itirazımız ve meşru direnme hakkımızdır.

BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ (BOP)

BOP temelinde Kuzey Afrika ülkelerinde, komşularımız Irak’ta, Suriye’de tanık olduğumuz gerçek, ulusal/Milli varlıkların ortadan kaldırılmasından ve bu ülkelerin kabile-aşiretlere, etnisite-mezheplere ayrıştırılmasından, parçalanmasından ibarettir.
Ulusal/milli varlıkları ve hakları yok edilmeye çalışılan komşularımızın, tüm dünya uluslarının ve insanlığın kutlu geleceği için, küresel emperyalizmin tam karşısında olmak milli görevimizdir.
Yeniden Kurtuluş Hareketi, karşı karşıya olduğumuz gayri milli Yeni Türkiye saldırısına karşı, ulusal varlığımızı ve haklarımız savunma ve direnme iradesini ifade eder.
Aynı iradeye sahip tüm ulusal ve vatansever kişi, topluluk ve tüzel kişilerin asli görevi, daha önce ve şimdi sahip oldukları siyasi görüşlerine ve partilerine bakmaksızın bu iradeyi yükseltmeye çalışmak olmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletidir. Milli Kurtuluş Hareketi, Türkiye Cumhuriyeti’ni temel ilkelerinden saptıranlara, yeni Türkiye’ye ve ‘tek adam’ yönetimine karşı verilen yeniden kurtuluş savaşıdır. Bu savaş, en geç 2019’da Türk Milleti’nin önüne konulacak seçim sandığında kazanılmalıdır! Türkiye’yi kuruluş ayarlarına geri döndürmek, Türk seçmeninin asli ve milli görevidir!

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER