Perşembe, Nisan 25, 2024
No menu items!
Ana SayfaGenelÖğretmenleri intihara sürükleyen yanlış eğitim politikaları!

Öğretmenleri intihara sürükleyen yanlış eğitim politikaları!

Hatay Eğitim Sen Şubesi, eğitim camiasında intiharlara yol açan etmenin, mevcut iktidarın yanlış eğitim politikaları olduğunu savundu. Eğitim Sen Şube Başkanı Deniz Ezer, açıklamasında, bugüne kadar ataması yapılmadığı için 45 öğretmenin intihar ettiğini hatırlattı.
Açıklamasında, “Türkiye’de eğitim her geçen gün artan sorunlar ve derinleşen çelişkileri ile çürümeye terk edilmiş bir sistem hâlini almıştır. Bu sistem içerisinde ataması yapılmayan öğretmenler maalesef sorunların başını çekmektedir. Bu, öncelikli ve acil çözüm bekleyen kanayan yaralarımızdandır” diyen Hatay Eğitim Sen Şube Başkanı Deniz Ezer’in görüşleri şöyle:
“Eğitim hayatını bitirebilmek için yıllarca uğraşan ve genç beyinlere ışık olmak için çabalayacak olan öğretmenlerin adeta kabusu haline gelen atanma sorunu bu kez can aldı. Üç gün önce, İzmir’de yaşayan ve Sosyal Bilgiler Öğretmenliği mezunu olan İsa Erdoğan, atanamadığı için ücretli öğretmenlik yapıyordu. Edinilen bilgiye göre, ataması yapılmayınca yaşadığı travmadan çıkamadı. Erdoğan, 6 Ağustos günü sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımın hemen ardından kendisin astı. Erdoğan’ın cesedi, evinde yakınları tarafından bulundu.
Atama bekleyen öğretmen sayısı katlanarak artarken, bu süre zarfında sözleşmeli öğretmen ve ücretli öğretmen gibi öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran güvencesiz istihdam uygulamaları hayata geçirildi. Öğretmenleri kendi meslekleri dışındaki işleri yapmaya zorlayan siyasi iktidarın eğitimdeki yanlış planlaması ve eğitime ideolojik bakmasından dolayı, 2002’de ataması yapılmayan öğretmen sayısı 75.000 iken, son 15 yıldır, 2016 ve 2017 öğretmen atamalarından sonraki güncel sayıya bakıldığında 438 bin 134 mezun ve 653 bin 899 mezun olacak aday ile Türkiye’nin toplamda 1 milyon 92 bin 33 atanması gereken öğretmen ve öğretmen adayı gerçeğiyle karşılaşacağı açıktır.
Eğitim sisteminin ihtiyacı doğrultusunda atama yapılmaması Türkiye’nin kısa süre içerisinde ‘işsiz öğretmenler’ sorunu ile karşı karşıya kalmasına sebep olmuştur. Bu durum, atama bekleyen işsiz öğretmen sayısını her geçen yıl arttırarak işsiz öğretmenleri büyük bir strese sokuyor, hatta intiharlara kadar varan olumsuz sonuçlar doğuruyor.
Ne yazık ki bugüne kadar ataması yapılmadığı için 45 öğretmenimiz intihar etmiştir. Üstelik siyasi iktidar bu sorunu çözmek yerine, adeta bir torpil tezgahına dönüşen ‘atamada mülakat sistemi’ni getirmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı, ataması yapılmayan öğretmenlerin varlığından ve bunlara öğretmen adayı denilmesinden rahatsız oluyor. İster adını koyalım ister koymayalım, bu sorun, gün ışığı gibi ortada olup, atanmayan öğretmen adaylarının ve ailelerinin olduğu kadar başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere ülkemizin kanayan bir yarasıdır.
Bugün bilimsel eğitim yerine dinsel-gerici eğitim dayatmasına giren siyasi iktidar, eğitimi, taliban eğitim anlayışına benzer bir şekilde Ensar Vakfı’na devretmiştir. ÖSYM deki skandal yerleştirme, torpil ile atama gibi ülkeyi gerileten ve gitgide karanlığa iten ideolojik yaklaşımlar, toplumda büyük bir yara açacağı ortadadır.
Neo liberal politikalarla daha fazla kar ederken sömürüyü yaygınlaştıran, taşeronu ve genç işsizliği arttıran, esnek ve güvencesiz çalışmayı yaygınlaştıran AKP, eğitimciler için de benzer koşulları yaratmış, eğitim ve istihdam planlamasını yapamamıştır. Sayısı her geçen gün artan genç işsizler içinde atanamayan öğretmenler ciddi bir büyüklük oluşturmaktadır. Kadrolu ve güvenceli değil, daha düşük maaşla sözleşmeli olarak yapılan öğretmen alımları ise bu politikaların bir ürünüdür. AKP döneminde, eğitim de kar-zarar ilişkisi içinde değerlendirilmiştir.
Hükümetin, 15 yıldır işsizlik ve atanamayan öğretmenler ile ilgili politika üretememesi, genç eğitimcilerin canına mal olmaktadır. Büyük zorluklarla üniversite sınavına hazırlanan ve üniversite eğitimini tamamlayan öğrenciler, aynı zorluklarla mezun olduktan sonra işsizlikle karşılaşmaktadır. AKP iktidarı ile artan bu güvencesizleştirme politikalarıyla, eğitim sistemi, öğretmenler ve öğrenciler de için de olmak üzere, alınıp satılan bir meta haline getirilmiştir. Her geçen gün katlanarak büyüyen ve iktidarın çözüm üretemediği atanamayan öğretmenler sorununa artık bir çözüm bulunması zorunluluktur.”

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER