Seçime günler kala siyasi atmosfer giderek ısınıyor.
Genel başkanlar ikinci kez Hatay hatta İskenderun ziyaretinde bulunacaklar.
Cumhur İttifakı adayı Fatih Tosyalı meraklı bekleyişe son vererek “PROJELERİNİ AÇIKLADI”
Lansman toplantısına gittim.
AK Partili ve MHP li kadrolar salonu doldurmuş.
Heyecan büyük.
Kalabalıktan oturacak yer bulamadığım için toplantıyı izleyemedim.
Çıkışta bir broşür daha doğrusu kitapçık buldum, aldım ve inceledim.
Güzel basılmış bu “PAHALI KİTAP” beni 5 yıl öncesine götürdü.
Gerek Sadullah Ergin gerekse Seyfi Dingil de böyle süslü püslü “PROJELER TANITMIŞLARDI”.
Biri kaybetti.
Ötekinin “PROJELERİ HAVADA KALDI”
Neyse biz geçmişi bırakalım Fatih Tosyalı’nın “projelerine dönelim”.
Fatih Tosyalı’nın “süslü kitapçığı” iddialı bir girişle başlıyor.
Fatih Bey bu kitaba sözleşme diyor.
“İSKENDERUN 2024 SÖZLEŞMESİ” diye isimlendirdiği bu “SÜSLÜ KİTAPÇIĞI” ödüllü kent tasarımcısı, mimar ve şehir plancılarından oluşan bir ekibin hazırladığını iddia etmiş.
Yine bu projelerin finansman ve kaynaklarının belli olduğunu ileri sürmüş.
Ve bombayı patlatmış.
“İMZA NAMUSTUR”
Yani “BU PROJELERİ GERÇEKLEŞTİRMEK BENİM İÇİN NAMUS BORCUDUR.” demiş.
Bu “SÜSLÜ KİTAPÇIK” ile ilgili nasıl bir tartışma yaşanacak merak ediyorum.
Seçmenlerin bu tür projelere baktığı pek söylenmese de biz gazeteciler, siyaset kurumu hatta adayların bu projelerle ilgili neler söyleyeceğini merak ediyorum.
Özellikle ve her fırsatta belediyeci olduğunu söyleyen Sayın Mete Aslan’ın bu projelere neler söyleyeceğini hangi eleştirilerde bulunacağını meral ediyorum.
Ben bu yazıyı yazarken yoldan geçen bir araçta bir adam ayağına basılmış gibi bas bas bağırıyor.
“Türkiye’nin Mimarı Recep Tayip Erdoğan 10 Mart Pazar günü İskenderun’da”.
Projeler açıklandı.
Pazar günü Sayın Erdoğan, Sayın Tosyalı’nın elini havaya kaldırır. “kefilim” der.
Neden demesin ki?
Abi Tosyalı’ya Türkiye’nin varlıkları emanet edilmiş.
Kardeş Tosyalı’ya İskenderun emanet edilmez mi?
Belli ki bu iki kardeşe Sayın Erdoğan’ın güveni tam.
Onun için kefil olması çok doğal.
Ama acaba İskenderun Halkı Sayın Tosyalı’ya ne kadar güveniyor?
Yine o halk bu kitapçıkta namus sözü ile vaat edilen bu projelerin hayata geçeceğine ne kadar inanıyor?
Bunu 31 Mart gecesi göreceğiz.
Neyse biz konumuza dönelim.
“Süslü Kitapçıkta” neler var?
Bu projeler ne kadar realize edilebilir?
Yetki kaynak ve maliyet gibi argumanlar ışığında bu projeleri irdeleyelim.
Yarın: “Pojeler uygulanabilir mi?”
