Hatay BŞB Başkanı Lütfü Savaş, “Suriyeliler, benim ülkemin gerçeklerinden habersiz, yönetmeye talip adayların vizyonunu ve siyasi partilerin gerçeklerini bilmeden, bu şehir ve bu ülke için hiçbir emekleri olmadan bizim çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceğine karar verme hakkına sahip olamaz” açıklaması yaptı.
Hatay Büyükşehir Belediye (BŞB) Başkanı Lütfü Savaş, gelişmenin dikkat çekici olduğunu kaydederek, “Suriyeliler, benim ülkemin gerçeklerinden habersiz, yönetmeye talip adayların vizyonunu ve siyasi partilerin gerçeklerini bilmeden, bu şehir ve bu ülke için hiçbir emekleri olmadan bizim çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceğine karar verme hakkına sahip olamaz” açıklaması yaptı.
Hatay BŞB Başkanı ve CHP’nin 31 Mart Adayı Lütfü Savaş’ın bu konudaki görüşleri şöyle:
“Hükümetimizin de söylediği gibi, biz, Suriyelileri misafir olarak aldık. Biz, 7 yıldır yaklaşık 500 bin kişinin ekstradan yükünü çekiyoruz. Devlet, Suriyelilerin olduğu bölgelere, gelen nüfus kadar ekonomik destek verecekti. Biz bunun hiçbirini alamadık. Hatay halkının kendi ekonomik haklarıyla bu insanları da misafir ettik. Savaş bittikten sonra gitmelerini istiyoruz. Müthiş bir şekilde üreme hızları var. Tek çadırda, altı yılda altı çocuk sahibi olanlar bile var. Böyle bir doğum hızıyla biz karşı karşıya kaldığımızda, bizim nüfusumuz 10 yılda yaklaşık ikiye katlanacak.”
Suriyelilerin hiçbir aday ve siyasi parti hakkında bilgileri olmadığını da vurgulayan Başkan Savaş, şöyle devam etti:
“Suriyelilerin bu şehirde hiçbir emekleri yok. Bu insanlar, benim çocuklarımın veya torunlarımın geleceği için neden karar versin ki? Suriyelilere, Türkiye Cumhuriyeti kimlikleri veriliyor. Burası, Suriye’den 35-40 yıl daha ileride düzeyde. Gitmezlerse de, yarın çocuklarımız kendi şehirlerinde azınlık durumunda olacaklar. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Hatay’ın geleceğini düşünmek zorundayım. Bu ülkede Çanakkale mücadelesini, kurtuluş mücadelesini bizim atalarımız birlikte vermişler. Hatay halkı gelecekle ilgili kaygı taşımasın diye onların hakkını korumak en çok bana düşer.
Düşman değiliz. Onlar bizim için Tanrı misafiridir. 7 yılı aşkın süredir ev sahipliği yapıyoruz. Yorulduk! İnancımız gereği misafirlerimize elimizden gelenin fazlasını yaptık. Ancak uluslararası platformlarda da Suriye ile ilgili bütünlüğün korunması adına herkes elinden geleni yapsın. Ülkemiz de buna dahildir. Suriye’nin bütünlüğü korunduktan sonra; alt yapısı, üst yapısı, iş alanları konusunda da uluslararası egemen güçler destek olsun ve insanlar oraya cazip bölge olarak bakabilsin. Bizim ülkemizde gençlerimiz işsiz. Ben, günde sayısızca iş talebi alıyorum. Bizim çocuklarımızın problemi varken ve ilerleyen zamanlardaki nüfus artışını da hesaba katarsak, nasıl barınacağız?
