İskenderun Kadın Platformu dünya kadınlar günü dolayısıyla, basın açıklaması, tiyatral gösteri, sloganlarla özellikle kadın ve çocuk cinayetlerine, şiddet, istismarlara karşı tepki etkinliği gerçekleştirdi.
Bitpazarında biraya gelindikten sonra Erbane eşliğinde sloganlar atılarak Boyacılar parkına doğru yürüyüş oldu. Öykü Arin’in annesinden gelen mektuplar skeç eşliğinde okundu ve Erbane eşikliğinde türküler söylendi, halaylar ve zılgıtlar çekildi. İskenderun Kadın Platformu Dönem Sözcüsü Mehtap Sert 8 Mart’ın, takvimsel bir günün anmasından öte kadınların binlerce yıllık erkek egemen sisteme karşı tarihsel uğraklardan mücadele ile geçerek bugüne taşıdıkları bir kazanımı olduğunu söyledi.
Kadınların birlikte güçlü olacağına işaret eden Sert “Buradan dünyanın dört bir yanında direnişte olan, 8 Mart’ı özgürleştirmek için sokaklardan bir an olsun geri durmayan tüm kadınlara selam olsun. Öz savunmayla hayatta kalabilmiş, hayatını erkek şiddetinin ağlarına teslim etmeyen kadınlara selam olsun. Erkek yargıyı protesto etmek, yaşam hakkını savunmak için açlık grevinde olan tüm kadın siyasi tutsaklara; Nüfusun yarısı, hayatın tamamıyız; biz durursak hayat durur!” dedi.
Dünya genelinde yükselen sağ popülizmin elbette ki cinsiyetçiliği, kadın karşıtı politikaları da heybesinden eksik etmediğini vurgulayan Mehtap Sert “Yıllardır tırnaklarımızla kazıyarak, sokaklardan bir an olsun çekilmeyerek aldığımız haklarımız ve kazanımlarımız tehdit altında. Nafaka yasasına, İstanbul sözleşmesine dil uzatanlar, iktidar yanlısı medya organlarından kadınların hayatlarıyla ilgili politikalar üretme hadsizliğinden bir an olsun geri durmuyorlar. Bize baskı, sömürü ve şiddet dışında bir şey vaat etmeyen ataerkil kapitalist sisteme karşı tarihimizden aldığımız gücümüzle bu 8 Mart’ ta yine alanlardayız. Çünkü adil, eşit ve özgür bir yaşamın biz kadınların mücadelesi ile kurulabileceğinin farkındayız” diye konuştu.
Yerelde son bir haftada 5 kadının katledilmesinin sabrı taşırdığını ifade eden Mehtap Sert bu olayların sonuna kadar takipçisi olacaklarını, her alanda mücadelelerini büyüterek kadın cinayetlerini durduracaklarını vurguladı.
8 Mart’ı kadınlar için ücretli izin günü sayılmasını da istediklerini sözlerine ekleyen Mehtap Sert şöyle konuştu: “Kadın Bakanlığı kurulmalı. Kadınlara ve lgbti+’ lara yönelik her türlü şiddeti ve ayrımcılığı önleyici yasal düzenlemeler acilen yapılmalı. Kamu kurumlarının bütçeleri toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle hazırlanmalı. OHAL komisyonu derhal lağvedilmeli, KHK’lerle haksız hukuksuz yere işten çıkarılan tüm emekçiler görevlerine iade edilmeli. Kadınlar için daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaş politikaları son bulmalı. Eşit ve özgür biçimde barış içinde bir arada yaşamın sağlanacağı demokratik koşulların oluşması sağlanmalı. Eğitim ve sağlık alanı başta olmak üzere kamusal alanın tümüne yayılan dinselleştirme politikalarından vazgeçilmeli. İstanbul sözleşmesi başta olmak üzere kadınlardan yana imza atılan uluslararası sözleşmelerin gereklikleri yerine getirilmelidir. Yaşamın yarısıyken yok sayılmayı reddediyoruz! Dünyanın dört bir yanında alanlardan, meydanlardan, sokaklardan, evden, okuldan, işten, her yerden sesleniyoruz: Eşit ve özgür bir yaşamı kuruncaya dek mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Vardık, Varız, Var olacağız! Biz haklıyız, Biz kazanacağız! Yaşasın Kadın Dayanışması! Yaşasın 8 Mart!”
8 MART’I KADINLAR İÇİN ÜCRETLİ İZİN GÜNÜ SAYILMALI
