Limak Genel Müdürü Gündüz Arısoy, LimakPort’un kuruluşundan bu yana geçilen aşamalar, kat edilen mesafeler, elde edilen başarılar ve yapılan yatırımlar hakkında açıklamalarda bulundu. İskenderun basınını ağırlayarak liman sahasını gezdiren Genel Müdür Arısoy, 2011 yılının son gününde Limak olarak, liman işletmesini 36 yıllığına devraldıklarını hemen limanı iyileştirme çalışmalarına başladıklarını hatırlattı.
Çalışmaların hatlarıyla inşaat çalışmalarından ibaret olduğunun altını çizen Genel Müdür Arısoy “Tüm rıhtımlar yıkıldı, yeni rıhtımlar yapıldı, limanın su derinliği arttırıldı. 450.000 metrekare civarı beton saha yapıldı. Makine ekipman satın alındı. Kapalı alanlar yapıldı, depolama sahaları yapıldı. Yaklaşık 15.000 metrekare kapalı depolama sahaları yapıldı. İdari bina, gümrük binası, deniz polisi binası, bakım binası yapıldı. Tüm bu faaliyetler yaklaşık bir buçuk sene sürdü” dedi.
ÇOK AMAÇLI BİR LİMANIZ
Bir buçuk sene sonra da artık operasyonlara tamamen başladıklarını anlatan Genel Müdür Arısoy “Konteyner gemilerimiz 2013’ün Mart-Nisan’ı gibi başladı gelmeye. 8’ci senemizde, konteyner gemilerini elleçleme olarak baktığımızda 500.000 konteynerlik bir hacme ulaştık. Aynı zamanda dökme genel kargo, proje kargo, roro, araç, tır, canlı hayvan işleri de yapıyoruz. Yaklaşık 3 milyon ton dökme genel kargo, proje kargo toplamı var. Yaklaşık 30-35 bin adet geçen sene yapılan araç trafiği var. 300.000 adet civarı canlı hayvan volümü var. Biz çok amaçlı bir limanız. Biz de yük cinsi olarak sıvı yok ve yolcu yok. Bu ikisi hariç bütün yük cinslerini biz elleçliyoruz limanımızda. Şu anda ortaya konulmuş olan kapasitemiz bir milyon konteyner, biz 500 bin yapıyoruz, yaklaşık 2 katı daha kadar büyüme şansımız var. Ancak projelendirilmiş kapasitemiz de 3.200.000 konteynerli bir kapasite. Bunun projeleri yapılmış durumda. Uzun yıllar İskenderun Körfezi’nde konteyner terminali ihtiyacı olmayacaktır diye öngörüyoruz” diye konuştu.
Hitap ettikleri hinterlanttın, dinamik, güçlü, gelişen, büyüyen bir hinterlant olduğuna vurgu yapan Genel Müdür Arısoy “Gaziantep’in başı çektiği, Kahramanmaraş, Osmaniye, Hatay, Adana illerinin desteklediği bir hinterlant, aynı zamanda Suriye ve Irak için de hizmet veriyoruz. Bu coğrafya sürekli gelişen, ihracat odaklı bir coğrafya, dolayısı ile ihracat devam ettikçe liman içinde çalışmalar devam edecektir” dedi.
SATIN ALMALARIMIZIN 40’I HATAY’DAN
Limanlarının 26 yıllık işletme süresinin daha olduğunu hatırlatan Arısoy; “Şu anda 498 kişi Limak bünyesinde çalışıyor, taşeronlarımızla beraber bu sayı 1200’e yaklaşıyor, aileleri ile beraber düşünürseniz 5000 kişi. Limakla iş yapan paydaşları düşünürseniz yaklaşık 10.000 kişiye istihdam yaratılıyor. Bunun dışında Limakport düzenli olarak alışverişler yapıyor, satın alma yapıyor. Bu satın almaların yaklaşık 35-40’lık kısmını Hatay ilinden yapıyoruz. Diğer kısımlar makine yedek parçaları, elektronik parçalar gibi şeyler olduğu için İstanbul’dan yapılıyor. Bunun dışındaki malzemelerin çoğunu biz İskenderun’dan ve Hatay ilinden tedarik etmeye çalışıyoruz. Bu anlamda da bölgeye katkıda bulunuyoruz. Geçen sene Hatay ilinden yaptığımız alımlar 50 milyon TL ve bu her sene artarak sürecek. Bununla beraber bir takım desteklerimiz, yardımlarımız oluyor. Bazı okullara, engelli spor kulüplerine, bazı kurumlara yaptığımız yardımlar oluyor. Bunlar da yine Hatay’a destek olmak için yaptığımız çabalardır. Dolayısıyla Limakport projesi Hatay iline büyük katkı sağlayan bir projedir bunun aksini söylemek, iddia etmek gerçeklerden uzak olmak demektir. Bu katkı artarak da devam edecektir. Biz her yıl yüzde 15-20 oranında büyüyen bir limanız, şu anda oluşan kapasitemizin yarısını kullanıyoruz 6 kat daha büyüme imkanımız var ve her yıl yüzde on beş minimum büyümemiz var. Dolayısıyla her yıl, 6 kat daha büyüyene kadar bu Liman gelişmeye ve büyümeye, daha fazla iş imkanı sağlamaya, daha fazla katkı yapmaya, daha fazla sosyal destekte bulunmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.
Hatay iline bu kadar katkı sağlayan bir kurumun, Hatay’ın ileri gelenleri, yetkili kurumları ve STK’larından da aynı şekilde destek görmesi gerektiğini kaydeden Arısoy “Bizim tek amacımız iş yaratmak, iş imkânı yaratmak, Hatay iline katkıda bulunmak! Başka bir niyetimiz yok, kötü bir niyetimiz yok! Burada bir şeyleri sömürmek, almak, çalmak, çırpmak gibi bir niyetimiz de yok. Bütün amacımız, işimizi büyütmek, çevremize daha fazla katkıda bulunmak. Dolayısıyla bu niyetlerle çalışan bir işletmenin de il çevresindeki, il içindeki kurumlar, STK’lar, bütün birimler ve yetkililer tarafından da desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bizim önümüze engel oluşturmak, bizi hedef göstermek, faydasından çok zararı olan şeylerdir” dedi.
SERBEST BÖLGENİN FAYDALI
OLACAĞINA İNANMIYORUM
İskenderun’un serbest bölge olması ile ilgili de konuşan Arısoy, bunun çok faydalı olacağına inanmadığını ifade ederek şu değerlendirmeyi yaptı: “Serbest bölgenin çok faydalı olacağına inanmıyorum. Kaldı ki, devlet artık serbest bölge kurmuyor. Bunun için özel teşebbüs olması lazım. Ortak girişim kurulmalı, devlet desteği olmadan alt-üst yapısı yapılmalı”
Limandan otobana direk bağlantı olmamasının kendileri için bir handikap olduğunu öte yandan bunun bölge trafiğine de sıkıntı yarattığını kaydeden Arısoy, bununla ilgili bir proje hazırladıklarını ve yaklaşık altı ay içerisinde limanın direk otobana bağlanacağını da söyledi.
Basına liman sahasını gezdiren Arısoy, sahada yaklaşık 10 bine yakın konteyner olduğunu ve kullandıkları teknoloji sayesinde hepsinin lokasyonunu bildiklerini sözlerine ekledi.