Araştırmacı – yazar Bekir Ağırdır, Cumhurbaşkanı REcep Tayyip Erdoğan‘ın oylarındaki düşüşü değerlendirdi. 14 Mayıs’ta seçmenlerin Erdoğan hakkında kararlarını vereceğine dikkat çeken Ağırdır, AKP Genel Başkanı’nın kazanmak için yeterli oya ulaşamadığını yazdı.
Bekir Ağırdır, Oksijen’de yayınlanan “Erdoğan’la tamam mı devam mı?” başlıklı yazısında cumhurbaşkanlığı yarışının en iddialı iki adayının alacakları muhtemel oylara dair değerlendirmelerde bulundu.
“Erdoğan 2018 oylarının tümünü alabilse bile kazanmak için gerekli 27 milyon oya ulaşamıyor” diyerek AKP liderinin oylarındaki düşüşü hatırlatan Ağırdır, Kılıçdaroğlu’nun potansiyel oyunun 30-31 milyon olduğunu yazdı. Bekir Ağırdır, diğer adaylar Muharrem İnce ve Sinan Oğan’ın bu 30 milyon oydan ne kadar eksilmeye yol açabileceğinin de görülmesi gerektiğini değerlendirdi.
Bekir Ağırdır’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
Öngörülen, seçimin Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında geçmesi. Erdoğan’ın hedefi seçimin ikinci tura kalması. Parlamento oluşmuş olacak ve büyük olasılıkla Cumhur İttifakı’nın 250-270, Millet İttifakı’nın 250-270 ve Emek Özgürlük İttifakı’nın da 60-75 milletvekili kazandığı bir tablo çıkmış olacak. Bu tabloyla gidilecek ikinci turda seçmen “istikrar” ve “güvenlik” arayışına yönelebilir. Birinci turdan ikinci sırada geçmiş bile olsa bu duygu tabloyu Erdoğan lehine çevirebilir.
BİRİNCİ TURDA KAZANIR
Kılıçdaroğlu’nun hedefi ise birinci turda kazanmak ve bu şimdilik mümkün görünüyor. Kazanırken alacağı oy oranı bir yandan sistem üzerinde ne kadar sürede hakimiyet kuracağını, diğer yandan seçimi kaybetmiş Ak Parti ve Erdoğan’ın seçim sonrasındaki muhalefet stratejilerini belirleyecek.
Şimdiye kadarki eğilimleri dikkate alırsak, seçimlere katılımın yüzde 85-90 aralığında olması beklenebilir. Yurt dışı seçmenlerde ise katılım yüzde 50’ler mertebesinde seyrediyor.
Katılım varsayımıyla hesapladığımızda kabaca 53-54 milyon aralığında geçerli oy üzerinden dağılımla karşılaşacağız. Yani cumhurbaşkanlığını kazanmak için 27 milyon oya ulaşmak gerekecek.
Erdoğan 2014 seçimlerinde 21 milyon oy almış, bu seçimlerde hem MHP karşı blokta İhsanoğlu’nun arkasında durmuş hem de seçime her dört seçmenden birisi alışılmışın dışında seçime katılmamış. Sonra 2017 sistem referandumunda “evet” oyları Ak Parti ve MHP oylarıyla beraber 25 milyona gelmiş. 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Erdoğan yine Ak Parti ve MHP ortak adayı olarak 26 milyon oya ulaşmış. 2018 milletvekili seçimlerinin yine yurt dışı seçmen dahil partiler ve bir aradalıklar üzerinden toplam oylarından bakıldığında Erdoğan neredeyse Ak Parti, MHP ve Hüdapar oyları toplamını blok halde kazanmış.
Bugün Erdoğan ve Ak Parti’nin yeni oy kazanamadığını, esas amacının oyunu korumak olduğunu biliyoruz. Tüm araştırmalarda Erdoğan’ın 2018 oyundan kayda değer biçimde kaybettiği, son altı aydır kaybettiklerinden bir kısmını kazanmış olsa da hala eski oyunun çok uzağında olduğunu biliyoruz. Yine bildiğimiz bir başka nokta, ilk kez oy kullanacak olan 6 milyon dolayındaki seçmen ile 30 yaş altı 20 milyon seçmenden kendi oy ortalamasından oldukça geride oy alabiliyor oluşu.
Milletvekili seçimlerindeki blok oyların tümünü kazandığından yola çıkarak ve kamuoyunda yayınlanan araştırmaları esas alarak partilerin ve Erdoğan’ın oyunu hesapladığımızda bile bugün 21-22 milyon oya gerilemiş durumda. Erdoğan 2018 oylarının tümünü aynen alabilse bile kazanmak için gerekli 27 milyon oya ulaşamıyor. Ama 21-22 milyon oyun Erdoğan’a sadakati ve seçimlere katılacağı dikkate alınır ve diğer seçmenlerin seçimlere katılım oranları düşerse bu 22 milyon çekirdek oyun nihai oranı farklı olacaktır. O nedenle Hüdapar’ın üreteceği psikolojik baskı, HDP’nin kapatılmasının üreteceği dağınıklık, İnce ve Oğan’ın potansiyel muhalefet oylarından alacakları her bir oy Erdoğan oyunun nihai hesaptaki oranını yükseltici etki üretecektir.
2014’te MHP desteği de dahil İhsanoğlu 15.5 milyon, Demirtaş 4 milyon oy almış. 2017 referandumunda MHP “evet” blokuna geçtiği halde “hayır” bloku toplam 23.7 milyona ulaşmış. Bu oy hem İyi Parti’nin vücut bulmasına hem de muhalefete ittifak fırsatının ne olduğunu göstermiş. Fakat 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefet ortak aday çıkaramayıp 4 ayrı adayla yarışınca bu adayların toplam oyu yine “hayır” oyu toplamına denk 23.7 milyon olmuş. Nitekim partilerin oyları toplamı da aynı mertebede gerçekleşmiş. 2018’den bu yana Ak Parti’den Deva ve Gelecek ayrıldı, ekonomik tufan, hayat pahalılığı, işsizlik, yoksulluk ve yoksunluğun yayılması ve derinleşmesi, genç seçmenler gibi bir dizi nedenle iktidar bloku gerilerken muhalefet blokunun potansiyel oyu artıyor. Kamuoyunda yayınlanan araştırmalardan bakıldığında Kılıçdaroğlu’nun oyu için net bir sonuca varmak için henüz erken. Çünkü adaylık olasılığı, tartışmaları gibi nedenlerle şimdiye kadar ki Kılıçdaroğlu destekleri varsayımsaldı, şimdi ise artık aday. O nedenle bundan sonraki zamanlarda yayınlanacak anketler daha güçlü ipuçları verecek.
Yine de araştırmalardaki parti oyları varsayımlarıyla muhalefet blokunun potansiyel oyunun 30-31 milyon mertebesinde olduğunu hesaplamak mümkün. Kılıçdaroğlu için mesele bu 30-31 milyon oyun içinden 27 milyonu aşan oya ulaşmaktır. İnce’nin, Oğan’ın olası oyları bu 30 milyon oy içinden ne kadar eksilmeye yol açacağını göreceğiz. Tüm bu hesaplamalar seçmenin oy verme tercihlerinde büyük sıçramalar üretecek olayların yaşanmayacağı, seçmen tutum ve davranışlarında motivasyon ve dürtü değişikliklerinin henüz gözlenmediği koşullarda geçerlidir. Olaylar, kampanyalar, söylemler bu hikayeyi ne kadar değiştirecek henüz bilmiyoruz. Bugün için kesin olan ittifakların şekli, cumhurbaşkanlığı adaylarının kimler olduğu, seçmenin gidişattan rahatsız olduğu halde seçimin “Erdoğan’la tamam mı devam mı” eksenine yerleştiği.