İSTE (İskenderun Teknik Üniversitesi) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Semir Över bölgeyi etkileyen ve şu anda en fazla üzerinde deprem olup olmayacağı tartışılan ölü deniz fayı ile ilgili açıklama yaptı.
BÜYÜK BİR DEPREM BEKLEMİYORUZ!
Geliştirdikleri değerlendirme modeline göre, ölü deniz fayının Hatay’dan, İskenderun tarafından geçmediğini ifade eden Prof. Dr. Semir Över, “Bu fay Hatay’ın güneyinde Antakya’nın, Amik ovasının güneyinden itibaren, aşağıya, güneye doğru hareketi sönümleniyor. O da bin kilometrelik bir fay, Kuzeyde Antakya’nın güneyinden, Suriye, Lübnan, İsrail ve Akabe Körfezine kadar uzanan bir fay. Dolayısıyla Hatay’da kırılmış olan alanlarda ölü deniz fayı geçmediği için bizim modele göre, orada büyük bir deprem beklemiyoruz” dedi.
Son günlerde yer bilimcilerinin tartıştığı ölüdeniz fay hattının yaratacağı değerlendirilen olası büyük depremin, Suriye Lübnan İsrail tarafında beklendiğini vurgulayan Prof. Dr. Semir Över “Orada olabilecek bir depremin, Hatay’da yüzey kırığı oluşturmasını beklemiyoruz. Yakın ve uzak deprem durumlarında olduğu gibi, civar bölgelerde sarsıntılar olacaktır. Yer bilimcileri, deprem bilimcileri bir depremin oluş zamanını maalesef söyleyemiyor. 6 Şubat 2023 depremi ve sonrasında deprem silsilesinde bölgemizi etkileyen pek çok hasarlar meydana getirdi. Bunların başında yaklaşık 300 kilometrelik bir yüzey kırığı oluştu, yüzey kırıkları, ana faylar boyunca 4- 4,5 metrelik atımlar meydana geldi” diye konuştu.
Deprem sonrasında çok sorulan sorunun Hatay’da bir daha 7 ve üzeri büyüklükte deprem olup olmayacağı sorusuyla ilgili de Prof. Dr. Semir Över şöyle konuştu: “Bu depremler bölgede meydana gelen depremlerin levha sınırları boyunca geliştiğini söyleyebiliriz. Levha sınırları, levhaların göreceli hareketleri boyunca meydana gelirler. Bölgemizi etkileyen levhalar; Arabistan, Afrika, Avrasya’dır. Söz konusu levhaların hareketlerini denetleyen ve hareketlerini sağlayan levha sınırları ülkemizde Kuzey hattı boyunca, Kuzey Anadolu fay zonu Doğu Anadolu fay zonu ve güneyde Helenik Kıbrıs yay zonudur. Ülkemizde belirgin olmayan levha sınır fayları 2 tanedir, bir tanesi Hatay bölgesi, bir tanesi Marmara bölgesidir. Marmara Bölgesi’nde belirsizlik hala devam ediyor. Birçok model geliştirmiştir, bu model hangisinin doğru olacağı, olası bir depremde daha netlik kazanacaktır ama şu anda tartışma sürüyor. Anadolu fay zonu Bingöl’ün Karlıova ilçesinden, Türkoğlu’na kadar Amikovası’na kadar uzanır. Oradan da Antakya’dan Samandağ üzerinden Kıbrıs’ın güneyine kadar uzanan Kıbrıs Antakya tranform fay zonu, o da Amik ovasında sönümlenir.”
2024 yılında fayist modelini geliştirdiklerini anlatan Prof. Dr. Över “2023 yılında meydana gelen deprem ve oluşturduğu yüzey kırığına baktığımızda modelimizin birebir örtüştüğünü görüyoruz. Çünkü bu tür modeller, deprem öncesinde olayı anlamak için hangi fayların nasıl ne özellikte hareket edeceğini belirlemek için geliştiririz. Literatürde pek çok model vardır, bunların bir tanesini de biz geliştirdik. 2023 yılında meydana gelen depremin levha sınırlarındaki oluşturdukları yüzey kırıklarıyla bizim model birebir uyuşmuştur” dedi.
Hatay’da 7 ve daha büyük deprem meydana gelecek mi? Sorusunun en çok karşılaştıkları soruların başında geldiğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Över “Olacak ya da olmayacak demek, çok zor. Zaten bilimde öyle bir durum yok! Olası, olabilir diyebiliriz ama Bizim modele göre baktığımızda 2004’te yaptığımız model ki, 2023’de teyit edildi diyebiliriz. Bizim modele göre Ölü deniz fayı, Antakya’nın ya da Hatay’ın içerisine girmiyor. Nerede başlıyor? Amik Ovasının güneyinden itibaren, Suriye, Lübnan İsrail şeklinde ölü denize kadar devam ediyor. Burada olası bir deprem, 7 veya daha büyük deprem üretme potansiyeline sahip bir fay, çünkü levha sınır fayıdır. Biz de bunu planlamıştık, burada meydana gelebilecek bir depremin yeri çok önemli. Eğer Türkiye’ye Hatay’a yakın bir yerde meydana gelirse, elbette Hatay’da da daha çok hasar olur, eğer uzak yerde olursa, ne kadar çok uzaklaşırsa hasar o kadar az olur. Sanki Hatay’a yakın, bir yerde, Suriye, Lübnan gibi bir yerde, olacakmış gibi davranmamız gerekiyor. Orta hasar, güçlendirilmesi yapılmamış özellikle. Orta ve ağır hasarlı binalardan uzak durmamız gerekiyor, orta ve kısa vadeli. Uzun vadede yeniden inşa edilecek olan yıkılmış binalar yerine depreme dayanıklı binalar yapmamız gerekiyor. Uzun vadede on yıl, elli yıl, yüz-iki yüz yıl sonra meydana gelecek depreme dayanıklı binaları inşa etmek zorundayız. 4.2’lik bir deprem meydana geldi, o deprem artçı deprem değildir. O deprem ölü deniz fayında Suriye Lazkiye tarafında haberci deprem olduğunu bilemiyoruz” şeklinde konuştu.