HATAY Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Gül, “Doğru yerden alındığı sürece balın kristalize ya da sıvı olması hiçbir fark yaratmaz. Zeytinyağı soğuk bir ortamda nasıl donuyorsa, bal da aynı şekilde donar. İyi bal donar, mutlaka sıvı olması gerekmiyor” dedi.

Osmaniye Arıcılar Birliği tarafından kentteki arıcılara yönelik, ‘Arılarda kış bakımının önemi, ne yapılması gerekir?’ konulu eğitim faaliyeti düzenlendi. Birlik binasında gerçekleştirilen programa, Hatay Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Gül, konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Gül, arıcılara, koloni bakımı, kış öncesi yapılması gerekenler, besleme, stok kontrolü ve hastalıklarla mücadele konularında eğitim verdi. Prof. Dr. Gül, Akdeniz ikliminin etkili olduğu Osmaniye’de kış şartlarının arılar tarafından fazla hissedilmediğini, bu nedenle kolonilerin yıl içinde sürekli faaliyet halinde olduğunu belirterek, bu süreçte arıcıların özellikle varroa mücadelesine, hastalıklarla ilgili tedbirlerin alınmasına ve bal stoklarının düzenli takip edilmesine dikkat etmeleri gerektiğini söyledi.
‘HEDEFİMİZ TEMİZ VE SAĞLIKLI BAL ÜRETİMİ’
Prof. Dr. Aziz Gül, Hatay ve Osmaniye’de eğitim faaliyetlerinin süreceğini belirterek, “Amacımız tamamen temiz ürün ve sağlıklı arı yetiştirmektir. Arıcılarımızın Tarım ve Orman Bakanlığı’nın onayladığı ilaçları kullanmaları, petek muhafazasında yasaklı ürünlerden uzak durmaları ve pestisit kullanımına dikkat etmeleri gerekiyor. Temiz bal üretimi için bilinçlenmek şart. Arıcılarımızın eğitimlere katılması veya basın organlarını takip etmesi büyük önem taşıyor” dedi.
Bal alırken tüketicilerin akışkan bal beklentisinin üreticileri zorladığını söyleyen Prof. Dr. Gül, balın kristalleşmesini ‘doğal bir süreç’ olarak nitelendirdi. Gül, açıklamasında, “Bugün arıcımız bal üretiyor fakat bunu tüketiciye arz ederken zorlanıyoruz. Niye zorlanıyoruz, tüketici sıvı akışkan bir bal bekliyor her zaman. Bal petekten alındıktan bir süre sonra kendisini korumaya alır ve kristalize olur. Özellikle soğukla birlikte bal kristalize olur ve bu doğal bir olaydır, balın kendisini korumasıdır. O yüzden, biz bunu tüketiciye sunduğumuz zaman tüketicinin kafası karışıyor. ‘Bu şeker balı mı’ diyor ya da ‘Bu sahte bal mıdır’ diye sorularla karışıyor. Tüketicimiz şuna dikkat etsin, doğru yerden aldıysa balın kristalize olması yani halk arasında şekerlenmiş bal olarak ifade ediliyor. Doğru yerden aldığı takdirde kristalize veya sıvı olmasının hiçbir önemi yok. Bir bal, nasıl bir zeytinyağını aldığınız zaman soğuk bir yere koyduğunuz zaman donuyorsa bal da aynı şekilde donar. İyi bal donar, bundan hiç çekinmesinler. Sağlıklı tüketim de bu şekildedir. Yani balın mutlaka sıvı olması gerekmiyor” diye konuştu.
ŞEKERLE BESLEME TARTIŞMALARINA AÇIKLIK GETİRDİ
Arıcılıkta şeker kullanımının yanlış anlaşıldığını belirten Prof. Dr. Gül, şekerle beslemenin yalnızca ilkbahar nisan-mayıs ve sonbahar eylül-kasım dönemlerinde, çiçek olmadığı zamanlarda koloni güçlendirmek amacıyla yapıldığını belirterek, şöyle konuştu:
“Arı bakımlarında tüketicilerimizin yanlış bildiği bir olay var, işte arıcı şeker verir, şeker balı üretir şeklinde bir bilgi dolaşır. Bu gibi uygulamalar var mı ülkemizde ve dünyada da olsun, var. Yani şekerle bal yaptırma mevzusu mevcut. Ama bu bütün arıcılar için geçerli değildir. Arıcı, kışın çiçeklerin olmadığı dönemde ilkbaharda ve sonbaharda koloni bakımlarında mutlaka şeker kullanması gerekir. Tabii bunun bir ölçüsü var. İlkbaharda nisan mayıs ayına kadar, sonbaharda da eylül ayından ekim kasım ayına kadar bu bölge için konuşuyorum çünkü diğer bölgelerde biraz daha erkendir bu. Bu dönemde şeker vererek arısını kışa veya bal sezonunda hazırlamak zorundadır. Bu dönemlerde verilen şekerin bala karışması söz konusu değildir. Verilen şeker bu dönemlerde arı tarafından kullanılır, tüketilir ve arı güçlü bir şekilde yaylaya gittiği zaman bal akımına girdiği zaman tertemiz bal alıp peteklerine depo eder. O nedenle tüketicilerimizin bu yönde kafası karışmasın.”
EĞİTİM FAALİYETLERİ DEVAM EDECEK
Osmaniye Arıcılar Birliği Başkanı Emin Gaffaroğlu ise birliğin kuruluşundan bu yana düzenli eğitimler gerçekleştirdiklerini belirterek Prof. Dr. Aziz Gül’e katkılarından dolayı teşekkür etti. Gaffaroğlu, “Kaliteli bal nasıl üretilebilir, nelere dikkat edilmesi gerekir veya hastalıklar hakkında gerekli bilgilendirmeyi sürekli yapmaya çalışıyoruz. Arıcılarımızın buna katılmasıyla çok büyük destek aldıklarını düşünüyoruz. Bu tür eğitim faaliyetlerimiz devam edecektir” dedi.
