Pazartesi, Aralık 15, 2025
No menu items!
Ana Sayfa Blog

Kayıp balıkçının cansız bedenine ulaşıldı

0

 

 

 

Samandağ ilçesinde teknesiyle denize açıldıktan sonra kaybolan balıkçı Refik Sahiloğulları’nın (57) cansız bedeni, 13 gün sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) kıyılarında bulundu.

Refik Sahiloğulları, 2 Aralık’ta sabah saatlerinde Samandağ ilçesi Çevlik Sahili’nden balıkçı teknesiyle denize açıldı. Sahiloğulları’ndan bir daha haber alınamaması üzerine başlatılan arama çalışmalarında, teknesi aynı gün akşam saatlerinde başka bir balıkçı tarafından boş halde bulundu. Durumun bildirilmesi üzerine Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı botlar, dalış timleri ve kıyı ekipleri bölgede geniş çaplı arama çalışması başlattı. Zorlu hava ve deniz koşullarına rağmen 13 gün boyunca aralıksız sürdürülen çalışmalarda Sahiloğulları’na ulaşılamadı.

 

CANSIZ BEDENİ KIBRIS’TA BULUNDU

 

Aradan geçen 13 günün ardından Refik Sahiloğulları’nın cansız bedeni, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Girne’ye bağlı Karşıyaka ilçesinde bulunan Şirinyalı Mevkii’nde deniz içerisinde kayalıklar üzerinde bulundu. Ekipler olayla ilgili inceleme başlattı.

Belen’de otomobil yangını

0
HATAY'DA PARK HALİNDEYKEN MOTOR KISMI YANAN OTOMOBİLDE HASAR OLUŞTU. (İSMET BİÇEN/HATAY-İHA) Hatay'da park halindeyken motor kısmı yanan otomobilde hasar oluştu.

 

HATAY (İHA) – Hatay’da park halindeyken motor kısmı yanan otomobilde hasar oluştu.

HATAY’DA PARK HALİNDEYKEN MOTOR KISMI YANAN OTOMOBİLDE HASAR OLUŞTU. (İSMET BİÇEN/HATAY-İHA)
Hatay’da park halindeyken motor kısmı yanan otomobilde hasar oluştu.

Yangın; Belen ilçesi Fatih Mahallesi’nde yaşandı. Sokak üzerinde park halinde olan aracın motor kısmından alevler yükseldi. Durumu fark eden vatandaşlar durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine bölgeye gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Yangında aracın motor kısmı hasar görürken, yangında yaralanma ve can kaybı yaşanmadı.

Evin çatı katı alevlere teslim oldu

0
HATAY'DA ÇATI KATI ALEVLERE TESLİM OLAN MÜSTAKİL EVDE HASAR OLUŞTU. (İSMET BİÇEN/HATAY-İHA) Hatay'da çatı katı alevlere teslim olan müstakil evde hasar oluştu.

 

HATAY (İHA) – Hatay’da çatı katı alevlere teslim olan müstakil evde hasar oluştu.

 

HATAY’DA ÇATI KATI ALEVLERE TESLİM OLAN MÜSTAKİL EVDE HASAR OLUŞTU. (İSMET BİÇEN/HATAY-İHA)
Hatay’da çatı katı alevlere teslim olan müstakil evde hasar oluştu.

Yangın; Kırıkhan ilçesi Yeni Mahalle’de yaşandı. Müstakil evin çatı katı alevlere teslim oldu. İhbar üzerine bölgeye itfaiye ekibi sevk edildi. Alevler, ekiplerin hızlı müdahalesiyle binaya sirayet etmeden kısa sürede kontrol altına alındı. Yangında eşyalar zarar gördü.

Takla atan otomobilin sürücüsü yaralandı

0
HATAY'DA TAKLA ATARAK TERS DÖNEN OTOMOBİLİN SÜRÜCÜSÜ YARALANDI. (CEMAL KILINÇ/HATAY-İHA) Hatay'da takla atarak ters dönen otomobilin sürücüsü yaralandı.

HATAY (İHA) – Hatay’da takla atarak ters dönen otomobilin sürücüsü yaralandı.

HATAY’DA TAKLA ATARAK TERS DÖNEN OTOMOBİLİN SÜRÜCÜSÜ YARALANDI. (CEMAL KILINÇ/HATAY-İHA)
Hatay’da takla atarak ters dönen otomobilin sürücüsü yaralandı.

Kaza; Samandağ ilçesi Kuşalanı Mahallesi’nde yaşandı. Sürücüsünün kontrolünü kaybettiği otomobil, takla atarak ters döndü. Kazada araç içerisinde sıkışan sürücü itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. Yaralı sürücü ilk müdahalenin ardından hastanede tedavi altına alındı.

Vali Masatlı rezerv alanları inceledi

0

HATAY Valisi Mustafa Masatlı, Antakya ilçesindeki rezerv alanlarda incelemelerde bulundu.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerden en çok etkilenen illerden Hatay’da, Vali Mustafa Masatlı rezerv alanlarda incelemelerde bulundu. Antakya ilçesindeki Uğur Mumcu, Kavaslı, Atatürk, Fatih ve Gündüz caddeleri ile Cumhuriyet Meydanı’nda yürütülen çalışmalar hakkında yetkililerden bilgiler alan Masatlı, sürecin planlama, uygulama ve denetim boyutlarıyla eşgüdüm içerisinde yürütülmesine verilen öneme dikkat çekti.

MKÜ’lü gençler doğa yürüyüşü yaptı

0

 

 

 

HATAY’da Mustafa Kemal Üniversitesi öğrencileri, daha önce orman yangınlarının meydana geldiği bölgelerde doğa yürüyüşü yapıp, geri dönüşüm malzemeleriyle üretilen meyve ve ağaç tohumu topları bıraktı, fidan dikti.

Hatay’da Mustafa Kemal Üniversitesi öğrencileri, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Müdürlüğü taafından yürütülen ‘Sürdürülebilir Bir Doğa ve Sağlık Bir Yaşam İçin Geziyoruz, Yeşillendiriyoruz, İyileşiyoruz’ projesi kapsamında geri dönüşüm malzemeleriyle üretilen meyve ve ağaç tohum toplarını, orman yangınlarının meydana geldiği bölgelere bıraktı. Doğa yürüyüşü yapan gençler, fidan dikimi de yapıp, orman işletme müdürlüğü ekiplerinin çalışmaları hakkında farkındalık eğitimi aldı. Üniversiteli gençlere iklim, çevre, sürdürülebilirlik konularında bilgiler aktarıldı

Vekil Kara’dan Bakan Tunç’a sorular

0

CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, 11. Yargı Paketi’ne ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Kara, “Yapılması planlanan yasal değişiklikten kaç hükümlünün yararlanması öngörülmektedir? Bu hükümlülerin kaçı deprem davalarında hüküm giymiştir? Deprem davalarında hüküm giyenlerin af kapsamı dışına çıkartılması için herhangi bir yasal düzenleme yapılması düşünülmekte midir” diye sordu.

 

TBMM Adalet Komisyonu’nda, kamuoyunda 11. Yargı Paketi olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin kabul edilmesinin ardından teklifin önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi bekleniyor.

CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, 11. Yargı Paketi’ne ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Kara, önergesinde, şu ifadeleri kullandı:

“31 Temmuz 2023 tarihinden önce işlenen suçlardan hüküm giyenlere yönelik olarak yapılacak af düzenlemesi kamuoyunda geniş tartışmalara yol açmıştır. 6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden aileler, deprem davalarında yargılanmış ve hapis cezasına çarptırılmış hükümlülerin de aftan yararlanabileceği düşüncesiyle, yapılması öngörülen değişikliklerin deprem davalarında yargılanıp hüküm giyenleri dışarıda bırakacak biçimde düzenlenmesini talep etmişlerdir.

Bu bağlamda, Aralık 2025 itibarıyla, deprem davalarında toplam kaç kişi tutuklu olarak yargılanmaktadır? Bugüne kadar yapılan yargılamalarda toplam kaç kişi hüküm giymiş ve ceza almıştır? Yapılması planlanan yasal değişiklikten kaç hükümlünün yararlanması öngörülmektedir? Bu hükümlülerin kaçı deprem davalarında hüküm giymiştir? Deprem davalarında hüküm giyenlerin af kapsamı dışına çıkartılması için herhangi bir yasal düzenleme yapılması düşünülmekte midir?”

 Adliye önünde 11. Yargı Paketi’ne tepki

0

6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybedenlerin oluşturduğu Adalet Peşinde Aileleri Platformu, Hatay Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Kayıp yakınları, deprem suçlularının 11. Yargı Paketi’ndeki infaz düzenlemelerinden istisna tutulması çağrılarını yeniledi.

Adalet Peşinde Aileleri Platformu, Hatay Adliyesi önünde yaptıkları açıklamada, önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’na gelmesi beklenen 11. Yargı Paketi‘nde “deprem suçlularının istisna tutulması” çağrısını yineledi. Platform adına açıklama yapan Avukat Eren Can, “Türkiye, deprem suçlarında bir ‘af’ ile yüzleşmeyi kaldırmaz. Bu madde, açıkça ve net biçimde topluma karşı işlenen bir adaletsizliktir. Deprem suçluları affedilemez” dedi.

Adalet Peşinde Aileleri Platformu, önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’na gelmesi beklenen 11. Yargı Paketi’ne ilişkin Hatay Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. Platform adına konuşan avukat Eren Can, şunları söyledi:

“11. Yargı Paketi ile ilgili kamuoyuna açıklamamızdır. Teklifin 27. maddesi, ‘suçun türüne bakılmaksızın’ ve ‘ceza infaz kurumunda bulunması koşulu aranmaksızın’ erken salıverme imkanı getirmesi nedeniyle, taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan yargılanan tüm deprem sorumlularını kapsamına alacaktır. Bu durumun deprem davalarına etkileri son derece ağır olacaktır. Teklifteki erken tahliye ve denetimli serbestlik hükümleri yürürlüğe girerse Müteahhitler, fenni mesul ve proje sorumluları, belediyelerde imza atan teknik personel, denetim kurumları yöneticileri, ceza almadan ya da ceza alsalar dahi yatarı olmadan, hatta hiç cezaevine girmeden süreci tamamlayabileceklerdir.

6 Şubat depremleri sonrasında açılan yüzlerce dava henüz sonuçlanmamışken böyle bir düzenlemenin getirilmesi devam eden davaları anlamsızlaştıracak, cezaların infaz edilmesini imkansız hale getirecek, zaten zor ilerleyen soruşturma ve yargı süreçlerini sonuçsuz bırakacaktır. Dolayısıyla 2023 depremlerinde 53 binden fazla insanın ölümünden sorumlu olanlar, yargılama sonucunda hüküm alsalar bile bu af niteliğindeki düzenlemeden yararlanabilecektir.

“BU TEKLİF VATANDAŞIN YAŞAM HAKKINI PAZARLIK KONUSU YAPMAK DEMEKTİR”

Deprem suçlarında cezalandırmanın temel amacı yalnızca geçmişi telafi etmek değil, aynı zamanda geleceği korumaktır. Cezasızlık kültürü müteahhitleri maliyet düşürme adına risk almaya, belediyeleri denetimsizliğe, yapı denetim şirketlerini sorumluluktan kaçmaya teşvik eder. Bu düzenleme yürürlüğe girerse, gelecekteki depremlerde çok daha ağır sonuçların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Çünkü fail için artık ‘ceza tehdidi’ kalmayacaktır. Bu teklif vatandaşın yaşam hakkını pazarlık konusu yapmak demektir.

Bu madde geçerse depremde yakınlarını kaybeden ailelere ‘adalet’ yerine bir kez daha ölüm reva görülmüş olacak. Cezasızlık, yeni suçların önünü açacak; yeni felaketlerin altına imza atılacak. ‘Hesap verebilirlik’ diye bir kavram kalmayacak. Türkiye, deprem suçlarında bir ‘af’ ile yüzleşmeyi kaldırmaz. Bu madde, açıkça ve net biçimde topluma karşı işlenen bir adaletsizliktir. Deprem suçluları affedilemez.”

 

 

Eve döndüler yanmış mutfakla karşılaştılar

0
HATAY'IN KIRIKHAN İLÇESİNDE BULUNAN BİR EVDE ÇIKAN YANGINI İTFAİYE EKİPLERİ SÖNDÜRDÜ. EVİNDE YANGIN ÇIKTIĞI ESNADA AİLESİYLE BİRLİKTE DIŞARIDA OLAN EVİN SAHİBİ YAŞAR UMUR, MUTFAKTA BULUNAN BEYAZ EŞYALARIN TAMAMININ YANDIĞINI BELİRTEREK YETKİLİLERDEN DESTEK BEKLİYOR. (CEMAL KILINÇ - MEHMET İHSAN ÇAKAR/HATAY-İHA) Hatay'da elektrik kaynadığından çıktığı tahmin edilen yangında evin mutfağında bulunan eşyalara yanarak küle döndü. Hafta sonu gezmesine çıkan Umur ailesi yangının haber verilmesi üzerine geldikleri evlerinde mutfağın kullanılmaz halde olduğunu gördü.

 

 

Hatay’da elektrik kaynadığından çıktığı tahmin edilen yangında evin mutfağında bulunan eşyalara yanarak küle döndü. Hafta sonu gezmesine çıkan Umur ailesi yangının haber verilmesi üzerine geldikleri evlerinde mutfağın kullanılmaz halde olduğunu gördü.

HATAY’IN KIRIKHAN İLÇESİNDE BULUNAN BİR EVDE ÇIKAN YANGINI İTFAİYE EKİPLERİ SÖNDÜRDÜ. EVİNDE YANGIN ÇIKTIĞI ESNADA AİLESİYLE BİRLİKTE DIŞARIDA OLAN EVİN SAHİBİ YAŞAR UMUR, MUTFAKTA BULUNAN BEYAZ EŞYALARIN TAMAMININ YANDIĞINI BELİRTEREK YETKİLİLERDEN DESTEK BEKLİYOR. (CEMAL KILINÇ – MEHMET İHSAN ÇAKAR/HATAY-İHA)
Hatay’da elektrik kaynadığından çıktığı tahmin edilen yangında evin mutfağında bulunan eşyalara yanarak küle döndü. Hafta sonu gezmesine çıkan Umur ailesi yangının haber verilmesi üzerine geldikleri evlerinde mutfağın kullanılmaz halde olduğunu gördü.

Kırıkhan ilçesi Kalekamberli Mahallesi’nde yaşayan Yaşar Umur’u ait evde ilk belirlemele göre elektrik kontağından yangın çıktı. Evin mutfak bölümünden başlayan yangında kısa alevler yükseldi. Yangını gören komşular durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirilmesi üzerine olay yerine jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kısa sürede bölgeye intikal eden itfaiye ekipleri, yangına müdahale ederek söndürdü. Evin sahibi Umur, hafta sonu ailesiyle dışarı çıkmak için çıktığı gezmeden evine geldiğinde yangınla karşılaştı. Mutfakta bulunan beyaz eşyaların tamamının yanarak kül olduğunu ifade eden Yaşar Umur, kullanılacak eşya kalmadığını söyledi.

 

“Elektrikler gidip geldiği için mutfakta yangın çıktı. Mutfakta çok hasar var ve bütün beyaz eşyalar hepsi yandı”

Evi yandığı esnada ailesiyle birlikte dışarıda olan Yaşar Umur, “Biz evde yoktuk. Elektrikler gidip geldiği için elektrik kontağından mutfakta yangın çıktı. Mutfakta çok hasar var ve bütün beyaz eşyalar hepsi yandı. Komşular bizi arayarak evde yangın çıktığını söylediğinde bizde evde yoktuk. Köylüler evin kapısını kırıp içeriye girip söndürmeye çalıştılar ama yapamadılar. İtfaiye ekipleri gelip söndürdü. Mutfakta hiçbir şeyim kalmadı. Buzdolabı, dipfriz, çamaşır makinesi gibi beyaz eşyalar yandı “ ifadelerini kullandı.

Yıldız mahallesinde herkes yıldız soyadlı

0
HATAY'DA BULUNAN 880 NÜFUSLU YILDIZ MAHALLESİ'NDE YAŞAYAN VATANDAŞLARIN HEPSİ 'YILDIZ' SOY İSMİNİ TAŞIYOR. GEÇEN YIL MAHALLE OLAN YILDIZ MAHALLESİ'NDE HERKES SOY İSMİNİN AYNI OLMASIYLA, YENİ DOĞAN ÇOCUKLARA İKİNCİ İSİM VEYA LAKAPLAR VERİLEREK KARIŞIKLIĞIN ÖNÜNE GEÇİLİYOR. (AHMET ARSLAN - CEMAL KILINÇ - RAMAZAN İLIN/HATAY-İHA) Hatay'da bulunan 880 nüfuslu Yıldız Mahallesi'nde yaşayan vatandaşların hepsi 'Yıldız' soyadını taşıyor. Mahallede, yeni doğan çocuklara ikinci isim veya lakaplar verilerek karışıklığın önüne geçiliyor.

HATAY (İHA) – Hatay’da bulunan 880 nüfuslu Yıldız Mahallesi’nde yaşayan vatandaşların hepsi ‘Yıldız’ soyadını taşıyor. Mahallede, yeni doğan çocuklara ikinci isim veya lakaplar verilerek karışıklığın önüne geçiliyor.
Reyhanlı ilçe merkezine 8 kilometre uzaklıkta yer alan Yıldız Mahallesi’nde yaklaşık 880 vatandaş yaşıyor. Geçen yıl Harran Mahallesi’nden ayrılarak mahalle olan ‘Yıldız Mahallesi’ni ön plana çıkaran ise mahallede yaşayan herkesin soy isminin ‘Yıldız’ olması. Mahallede yaşayan vatandaşlar, birbirini tanımakta ikinci isim veya lakap kullanıyor. Resmi işlemlerde karışıklığın önüne geçen ise Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının hayata girmesi olmuş. Mahallede imam ve öğretmen başta olmak üzere kamu görevlileri hariç herkesin soy isminin aynı olması ilk kez mahalleye gelenleri de şaşırtıyor.

HATAY’DA BULUNAN 880 NÜFUSLU YILDIZ MAHALLESİ’NDE YAŞAYAN VATANDAŞLARIN HEPSİ ‘YILDIZ’ SOY İSMİNİ TAŞIYOR. GEÇEN YIL MAHALLE OLAN YILDIZ MAHALLESİ’NDE HERKES SOY İSMİNİN AYNI OLMASIYLA, YENİ DOĞAN ÇOCUKLARA İKİNCİ İSİM VEYA LAKAPLAR VERİLEREK KARIŞIKLIĞIN ÖNÜNE GEÇİLİYOR. (AHMET ARSLAN – CEMAL KILINÇ – RAMAZAN İLIN/HATAY-İHA)
Hatay’da bulunan 880 nüfuslu Yıldız Mahallesi’nde yaşayan vatandaşların hepsi ‘Yıldız’ soyadını taşıyor. Mahallede, yeni doğan çocuklara ikinci isim veya lakaplar verilerek karışıklığın önüne geçiliyor.

“Karışıklık olmasın diye mahallede yaşayan insanların çoğunun ikinci ismi var”

 

Mahallede yaşayan vatandaşların isimlerinin karışmaması için çocuklara çift isim verildiğini ifade eden Hasan Yıldız, “Biz Yıldız Mahallesi olarak 880 nüfuslu bir mahalleyiz. Yaklaşık 250 yıldır bu mahallenin yerleşimi vardır. Bizim dedelerimiz zamanından bu yana ‘Yıldız’ soy ismi olarak geldi. Soy isimler Yıldız olarak devam etti. Bu mahallede; mahallenin imamı ve öğretmenleri hariç herkesin soy isimleri Yıldız olarak devam ediyor. Genellikle karışıklık olmuyor. Karışıklık olmasın diye mahallede yaşayan insanların çoğunun ikinci ismi var. Örneğin; Ahmet Furkan Yıldız, Ahmet Emin Yıldız bu şekilde olduğu için karışıklık olmuyor. Karışıklık olmasın diye ikinci isim kullanıyoruz. Öğretmenler ilk zamanlarında çok şaşırıyorlar. Öğretmenler burada 5 ila 7 yıl süre görev yaptıkları için zamanla alışıyor. Önceden Harran Mahallesi’ne bağlıydık şimdi biz ayrı Yıldız Mahallesi olduk. Eskiden ikinci isimler kullanılmadığı için karışıklar oluyordu. Reyhanlı ilçesinde hem mahalle hem de soy isim olarak tek bizim mahallede var” dedi.

“Genelde bir isimden 50 tane var, bu yüzden karışıklık olmasın diye birbirimize lakaplar taktık”

İsimlerde karışıklığın önüne geçmek için birbirlerine lakap taktılarını ifade eden vatandaş Murat Yılmaz ise, “Benim ismim Murat Yıldız, lakabım ise Cemil Kermo Yıldız’dır. Dedelerimiz yaklaşık 250 yıl önce gelip yerleşmişler. Zaman geçtikçe soy ismimiz genişledi. Eskiden karışıklık olurdu ama kimlik olduğunda çok olmuyor. Karışıklık olmasın diye lakaplar takıldı. Mesela; Hasan Mehmet veya Hasan Ahmet gibi lakaplar takıldı. Genelde bir isimden 50 tane var, bu yüzden karışıklık olmasın diye lakaplar taktık. Mahallenin imamı ve öğretmenleri hariç hepsi ‘Yıldız’ soy isminde. İlk geldiklerinde çok karışıklıklar oluyor. Öğretmenler isimlere alışana kadar çocukların öğrenci numaralarını söylüyorlar. Mesela, Mehmet’i çağıracak ismi yerine 26 numara diye çağırıyor. Çünkü Mehmet dediğinde 10 kişi bakıyor” ifadelerini kullandı.

Elmacı Dededen Mehmetçiğe mandalina

0
HATAY'IN DÖRTYOL İLÇESİNİN DAMAKLARDA TAT BIRAKAN MANDALİNASI, SINIR BÖLGESİNDE GÖREV YAPAN MEHMETÇİĞE ULAŞMASI İÇİN 'ELMACI DEDE' OLARAK BİLİNEN MUHAMMET YILMAZ'A TESLİM EDİLDİ. (ESMA KURAL/HATAY-İHA) Hatay'ın Dörtyol ilçesinin damaklarda tat bırakan mandalinası, sınır bölgesinde görev yapan Mehmetçiğe ulaşması için 'Elmacı Dede' olarak bilinen Muhammet Yılmaz'a teslim edildi.

HATAY (İHA) –  Dörtyol ilçesinin damaklarda tat bırakan mandalinası, sınır bölgesinde görev yapan Mehmetçiğe ulaşması için ‘Elmacı Dede’ olarak bilinen Muhammet Yılmaz’a teslim edildi.

Denizli’de yaşayan 75 yaşındaki Muhammet Yılmaz, bahçesinde yetiştirdiği elmaları sınır hattında ve operasyon bölgesinde görev yapan Mehmetçiğe götürmesiyle biliniyor. Toplumda ‘Elmacı Dede’ olarak tanınan Yılmaz’ın elma bahçesi bu yıl don afetinden olumsuz etkilendi ve aracını doldurabilecek kadar elmayı bahçesinden toplayamadı. Aracıyla Denizli’den yola çıkan Yılmaz’ın aracının geri kalan kısmı Dörtyol Belediyesi ve Dörtyol Kaymakamlığı iş birliğiyle mandalinayla dolduruldu. Mehmetçiğe manevi destek vermek için Dörtyol’dan Hakkari’ye doğru yola çıkan Yılmaz’ı Dörtyol Belediye Başkanı Bahadır Amaç uğurladı.

 

 

HATAY’IN DÖRTYOL İLÇESİNİN DAMAKLARDA TAT BIRAKAN MANDALİNASI, SINIR BÖLGESİNDE GÖREV YAPAN MEHMETÇİĞE ULAŞMASI İÇİN ‘ELMACI DEDE’ OLARAK BİLİNEN MUHAMMET YILMAZ’A TESLİM EDİLDİ. (ESMA KURAL/HATAY-İHA)
Hatay’ın Dörtyol ilçesinin damaklarda tat bırakan mandalinası, sınır bölgesinde görev yapan Mehmetçiğe ulaşması için ‘Elmacı Dede’ olarak bilinen Muhammet Yılmaz’a teslim edildi.

Dörtyol Belediye Başkanı Bahadır Amaç, Mehmetçiğe mandalina ulaştırmakta kendilerine yardımcı olduğu için Yılmaz’a teşekkür ederek “Yıllardır Denizli’de kendi bahçesinde topladığı elmaları hiçbir karşılık beklemeden operasyon bölgelerine götüren elmacı dedemizin bu yıl bahçesini don vurmuş. Onun için topladığı elmalar aracını dolduramamış. Dörtyol Belediyemiz ve Dörtyol Kaymakamlığımız, amcamızla iletişime geçti ve Dörtyol’umuzun bu güzel mandalinalarını aracın kalan kısmına doldurduk. Askerlerimize mandalina ulaştırmamızda bize yardımcı olduğu için kendisine teşekkür ediyoruz, rabbim razı olsun. Askerlerimizin tırnağına taş değmesin, rabbim onları korusun” dedi.
Sınır bölgesinde görev yapan askerlere elma götürdüğünü ifade eden Muhammet Yılmaz ise, “Yıllardır operasyon bölgesindeki askerlerimize manevi destek vermek için kendi bahçemde yetiştirdiğim elmaları dağıtıyorum. Bu sene don afetinden dolayı bahçemde çok az elma oldu. Ben de kendi bahçemdeki az elmayı yükledim, ardından da Dörtyol Kaymakamımızla iletişim kurdum ve başkanımla bu işi organize etmişler. Aracımda boş kalan kısmı Dörtyol mandalinasıyla doldurdular. Yolumuz Hakkari Yüksekova, Çukurca oradan da Kuzey Irak’taki üst bölgelerine dağıtacağım” dedi.
(EK-VK-SO-Y)

Balıkesir’den çıktı,Medine’ye ulaştı

0

BALIKESİR’in Susurluk ilçesinden umreye gitmek için bisikletiyle yola çıkan emekli işçi Fahrettin Şener (68), 3 bin 450 kilometre pedal çevirip Medine’ye ulaştı. Şener, 400 kilometre daha bisikletle Mekke’ye geçip umreyi tamamlayacağını söyledi.

Umre için bisikletle yola çıktı, 3 bin 450 kilometre pedal çevirip Medine'ye ulaştı

 

Balıkesir’in Susurluk ilçesinde oturan işçi emeklisi Fahrettin Şener, umreye gitmek için bisikletiyle yola çıktı. Pedal çevirerek sırasıyla Bursa, Eskişehir, Afyonkarahisar, Konya ve Adana’dan geçen Şener, Hatay’ın İskenderun ilçesine ulaştı. Ardından Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan Suriye’ye geçen Şener önce Ürdün’e, oradan da Suudi Arabistan’a geçti. Fahrettin Şener, yolculuğunun 33’üncü gününde Medine’ye ulaştı. Şener, 400 kilometre daha bisikletle yol yapıp Mekke’ye ulaşacak. Mekke’de umre görevini tamamlamayı planlayan Şener, aynı güzergahtan tekrar memleketi Balıkesir’e dönecek.

3 BİN 450 KİLOMETRE YOL KAT ETTİ

Geçtiği güzergahlarda kendisine gösterilen ilgiden memnun olduğunu belirten Fahrettin Şener, “Bisikletle gidilebileceğini göstermek için yola çıktım. Yolculuğumun 33’üncü gününde toplam 3 bin 450 kilometre yol yaparak Medine’ye ulaştım. 400 kilometre daha yol yaparak Mekke’ye geçip toplam 3 bin 850 kilometre yol gitmiş olacağım” dedi.

RÜYALARIMA GİRİYORDU

Umre ziyaretinin hep rüyalarına girdiğini ve gitmeyi çok arzu ettiğini anlatan Şener, “Rüyalarıma giren umre ziyaretlerine başladığım için çok mutluyum. Mekke’de ziyaretlerimi tamamlayıp, aynı güzergahtan tekrar Balıkesir’e döneceğim” diye konuştu. (DHA)

 

 Kaza iki kardeşi hayattan kopardı

0

Hatay'da otomobilin çarptığı motosikletteki iki kardeş hayatını kaybetti

Kaza, saat 21.00 sıralarında Samandağ ilçesi Deniz Mahallesi’nde meydana geldi. M.C. yönetimindeki 34 CCS 040 plakalı otomobil, iddiaya göre aynı yönde ilerleyen Mustafa Cemali kontrolündeki 31 Y 0615 plakalı motosiklete çarptı. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kazada yola savrulan motosiklet sürücüsü ile arkasında yolcu konumunda bulunan kardeşi Ali Cemali, ağır yaralandı. Ağır yaralı iki kardeş, ambulans ile kaldırıldıkları Samandağ Devlet Hastanesi’nde doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı.

Otomobil sürücüsünü gözaltına alan polis, kazayla ilgili soruşturmaya devam ediyor

Yükseliş   Özkurbir Eğitim Sempozyumunda

0

Yükseliş Kolejleri, Özkurbir 4. Eğitim Sempozyumu’nda Yer Aldı

Eğitimde kaliteyi ve sürdürülebilir gelişimi temel alan Özkurbir 4. Eğitim Sempozyumu, 13-14 Aralık 2025 tarihlerinde Antalya’da geniş katılımla gerçekleştirildi. İki gün süren bu önemli etkinlikte, eğitim camiasının önde gelen isimleri bir araya gelerek güncel eğitim politikaları, uygulamaları ve gelecek vizyonları üzerine bilgi ve deneyimlerini paylaştı.

 

Sempozyuma katılan önemli isimler arasında:
• Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü  Fetullah Güner,
• Türkiye genelinden çok sayıda özel okul temsilcisi,
• Akademisyenler,
• Eğitim derneklerinin başkanları ve sektör liderleri yer aldı.

Yükseliş Kolejleri de bu anlamlı organizasyonda aktif rol aldı. Genel Müdür Aykut Davut Öktem,Yükseliş Dörtyol Kurucusu Kadir Gök,
sempozyum kapsamında  Fetullah Güner ile bir araya gelerek eğitimin geleceğine dair sohbet gerçekleştirdiler ve hatıra fotoğrafı çektirdiler.

Yükseliş Kolejleri adına yapılan değerlendirmede, bu tür buluşmaların, eğitim alanında iş birliğini güçlendirdiği ve öğrencilere daha nitelikli bir gelecek sunmak adına çok kıymetli olduğu vurgulandı.

Künefe, dünyanın en iyi tatlısı seçildi

0

 

 

 

Dünya gastronomisinin önemli referans platformlarından biri olan TasteAtlas, 2025 yılının son günlerinde “Dünyanın En İyi 100 Tatlısı” araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Açıklanan listede, Hatay’ın yöresel ve tescilli lezzeti Antakya künefesi, dünyanın en iyi tatlısı seçilerek 1. sırada yer aldı.

Asırlardır Hatay mutfağının simgesi olan künefe; ince tel kadayıfı, tuzsuz peyniri, ustalık gerektiren pişirme tekniği ve özgün sunumuyla uluslararası gastronomi otoritelerinden tam not aldı. Geleneksel lezzetin zirveye yerleşmesi, Türk mutfağının ve özellikle Hatay’ın zengin mutfak kültürünün dünya çapındaki gücünü bir kez daha gözler önüne serdi.

 

TasteAtlas değerlendirmesinde, Antakya künefesinin yerel ürünlerle hazırlanması, nesilden nesile aktarılan yapım geleneği ve benzersiz lezzet dengesi öne çıkan unsurlar arasında gösterildi.

 

Bu önemli başarı, 6 Şubat depremlerinin ardından yeniden ayağa kalkma mücadelesi veren Hatay için de güçlü bir moral kaynağı oldu. Antakya künefesinin dünya birinciliği, kentin yalnızca tarihi ve kültürel mirasıyla değil, gastronomisiyle de küresel ölçekte değer üretmeye devam ettiğini bir kez daha kanıtladı.

Kürsüde susarak 10 saniye bekledi

0

TBMM’deki bütçe görüşmeleri kapsamında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na ait bütçede CHP grubu adına kürsüye çıkan CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin, kürsüye çıktıktan sonra 10 saniye süresince hiç konuşmadı ve sessizce bekledi.


SUSKUNLUĞUNUN NEDENİNİ AÇIKLADI

Suskunluğunun ardından sözlerine başlayan ve bu suskunluğun nedenini, “10 saniye sustum sadece. Ne kadar kısa bir süre değil mi? Bu 10 saniyede dirençsiz kentlerde binlerce insan öldü. Çarkların durması sonucu endüstri durdu. Hastanelerde binlerce insanın hayatı tehlikeye girdi” sözleriyle açıklayan Dr. Şevkin’e bu sırada kızgınlıklarını gizlemeyen bazı AKP’li milletvekilleri, “Deprem bölgesini ziyaret edin de neler yapıldığını görün” dedi. Bu sözler üzerine Dr. Şevkin, “Ben oradayım hanımefendi, orada yaşıyorum. Depremi yaşamış bir insanım” diye konuştu.

“TOPRAĞA DÜŞEN CANLAR TESADÜFEN YAŞADIĞIMIZI YÜZÜMÜZE ÇARPIYOR”

Konuşmasında Türkiye’deki ölümlere adeta isyan eden Dr. Şevkin, “Bir ülkenin vicdanı, en çok sessizliğinde duyulur; ve ölüm, bir milletin aynasıdır. Türkiye’de ölümün birden çok yüzü vardır. Bazen bir çocuk işçinin avucundaki son sıcaklık, bazen bir madencinin göğsünde kalan son nefes, bazen cinayetten korunmayan kadının son çığlığı, bazen deprem enkazından sarkan bir koldur. Bazen susuzlukla boğuşan ülkede, selde kaybolan bir candır. Bazen, bir evin çöküşünde mezar olur insanlara… Ve ecelsiz toprağa düşen canlar, bu ülkede tesadüfen yaşadığımızı sürekli yüzümüze çarpar. Biz hâlâ “Bir bina durduk yere niye yıkılır?” diye sorarız. Cevap ihmalde, denetimsizlikte gizlidir. Ve enkaz altında kalan her beden, bir ihmal zincirinin son halkasıdır. Ve bir patlamanın sesi, bir bacanın tütmemesi, bir otelin, bir iş yerinin ömür boyu tütecek yangınına dönüşür” diye konuştu.

“İnsan yaşamı bu kadar ucuz olabilir mi? Önlemin alınmamasının bedelinin canlarla ödenmesi kabul edilebilir mi?” diye soran ve Albert Camus’un

“Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın” sözlerini hatırlatan Dr. Şevkin, “Başka söze gerek var mı?” ifadelerini kullandı.

“BU BÜTÇEYLE OLANAKLI DEĞİL”

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ile Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) toplam enerji sektörü bütçesinin 49 milyar lira olduğunu vurgulayan Dr. Şevkin, “Bu bütçeyle ülkenin ihtiyaç duyduğu enerji, maden, hammadde arama süreçleri ile doğa kaynaklı afet zararlarının azaltılması amacıyla yürütmek olduğu jeoloji / jeofizik harita alımı, kıta kabuğu, heyelan, sıvılaşma, volkanik araştırmalar,  tıbbȋ ve çevre jeolojisi çalışmaları ile mavi vatan kaynak arama süreçlerini yürütmesi olanaklı değildir” dedi.

“14 DOĞAL JEOTERMAL KAYNAK ALANI ORTAYA ÇIKARILAMIYOR”

Yetersiz bütçe nedeniyle enerjide her yıl ortalama 50-60 milyar dolar dış açık verildiğine dikkat çeken Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Ülkemizde 14 doğal jeotermal kaynak alanı bulunmasına rağmen bunlar ortaya çıkarılamamaktadır. Yılda 10-15 araştırma kuyusu ile jeotermal kaynaklar aranıp doğru şekilde işletilemez. Yine enerji endüstriyel hammaddeler ile maden, petrol ve ülkenin afet zararlarının azaltılması konusu için de bu durum geçerlidir.

YOKSULLUK SINIRI ALTINDA ÇALIŞAN MÜHENDİSLERE DİKKAT ÇEKTİ

Enerji ve madencilik alanında dış açık veren bu stratejiden vaz geçilirse, 10 yıl içinde enerjide 50-60 milyar dolar dış açık vermekten ve dışa bağımlılıktan kurtuluruz.  MTA ve MAPEG gibi tüm kamu kurumlarında yoksulluk sınırı altında ücret alan, mühendisler, şehir plancısı ve mimarların ücretleri iyileştirilmeli, işsiz binlerce mühendisin planlı şekilde kurumlarda istihdamı sağlanmalı ve Mühendislik Yasasını çıkarılmalıdır.

“SÖMÜRGE MADENCİLİĞİNE KARŞI TÜM ÜLKE  AYAKTA”

Gelelim MAPEG’e. AKP’nin yürüttüğü madencilik politikasıyla ülke çıkarlarının korunduğunu düşünen bir tek kişi var mı? Uygulamakta olduğunuz “sömürge madenciliğine” karşı tüm ülke ayakta!  Artvin’den Muğla’ya, Hakkari’den Edirne’ye ülkenin yağmalanmayan tek bir noktası kalmadı. Denizler, kıyı, tarım, sulak alanlar, vadiler, su havzaları, meralar, zeytinlikler, ormanlar, yani korumaya değer ne kadar alanı varsa ulus ötesi veya onların yardakçısı yerel şirketlerin yağması ve talanı altında.

Böyle yürütülen madencilik politikasının ülkeye katkısı olur mu? Bugün bırakın nadir toprak elementlerini ayrıştırarak elde etmeyi, daha demirle kromu bile birbirinden ayrıştıracak bilgi, teknoloji ve laboratuvarımız yok. Madenlerimizin önemli bir bölümü ham halde uç ürüne dönüştürmeden yurt dışına gönderiliyor. Ve AKP iktidarı bırakın bunu azaltmayı, getirdiği hukuki düzenlemelerle sömürge madenciliğini kalıcı hale getiriyor.

Geçtiğimiz ay Fatsa ve Sivas’ta, önceki yıllarda Soma, Karaman, Amasra, İliç’te yaşanan göçüklerde yüzlerce maden emekçimiz yaşamını yitirdi! Bu konuda MAPEG ne yapıyor? Eli böğründe sadece izliyor!

“HAYKIRIYORUM”

Buradan haykırıyorum! Gelin bu sömürge madenciliğinden vaz geçin, ülkenin maden kaynaklarını uç ürüne dönüştürecek strateji ve düzenlemeleri yapalım. Sömürge madenciliğine, yağmaya ve talana son verin!

İktidara geleceğiz. Madencilik; planlı, kamu eliyle, halk yararına, doğa, toplum ve emekle barışık, nadir toprak elementleri yabancı şirket ve ülkelere devredilemeyecek ve madenler yurt içinde işlenecek. Kritik ve stratejik madenlere dair planlama yapılacak. CHP İktidarında her şey çok güzel olacak.”

 

 

Arpaderesi’nde  Yerli Malı Haftası Coşkusu

0

 

Arpaderesi İlkokulu ve Ortaokulu, Yerli Malı Haftası kapsamında anlamlı ve kültürel değerleri ön plana çıkaran özel bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Okul Aile Birliği ile Arpaderesi İlkokulu ve Ortaokulu öğretmenlerinin özverili emek edilmiş iş birliğiyle düzenlenen “Çiğ Köfte Günü ve Milli Kültür Sergisi”, öğrenciler için unutulmaz anlara sahne oldu.

 

 

Etkinlikte, geleneksel lezzetlerimizden biri olan çiğ köfte öğrencilere ikram edilirken, milli kültürümüzü yansıtan objeler, yerli ürünler ve kültürel öğeler sergilendi. Öğrenciler hem yerli malı kullanımının önemini öğrenme fırsatı buldu hem de kültürümüzün zenginliklerini yakından tanıdı.

Özverili, emek emek yürütülen çalışmalar sayesinde öğrenciler; paylaşmayı, dayanışmayı, yerli üretime sahip çıkmayı ve milli değerleri yaşayarak öğrenmenin mutluluğunu yaşadı. Etkinlik, sadece bir farkındalık günü olmanın ötesine geçerek öğrencilerin hafızalarında iz bırakan bir eğitim deneyimine dönüştü.

Arpaderesi İlkokulu ve Ortaokulu yönetimi, öğretmenleri ve Okul Aile Birliği iş birliğiyle gerçekleştirilen bu anlamlı organizasyon, kültür ve değerlerimizin yeni nesillere aktarılmasında önemli bir örnek oldu.

Uyuşturucu operasyonu: 2 tutuklama

0
HATAY'DA UYUŞTURUCU OPERASYONU 2 TUTUKLAMA (NECATİ İVGİN/HATAY-İHA) Hatay'ın İskenderun ilçesinde durdurulan araçta 1 kilo 750 gram esrar, 673 gram skunk ele geçirildi.

HATAY (İHA) –  İskenderun ilçesinde durdurulan araçta 1 kilo 750 gram esrar, 673 gram skunk ele geçirildi.

 

HATAY’DA UYUŞTURUCU OPERASYONU 2 TUTUKLAMA (NECATİ İVGİN/HATAY-İHA)
Hatay’ın İskenderun ilçesinde durdurulan araçta 1 kilo 750 gram esrar, 673 gram skunk ele geçirildi.

İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretini önlemeye yönelik il genelinde yapılan çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. İskenderun’da durumundan şüphelenerek durdurulan içerisinde K.T. ve E.K. adlı şahısların bulunduğu araçta yapılan aramada 1 kilo 750 gram esrar, 673 gram skunk ele geçirildi.
Olayla ilgili olarak yakalanarak gözaltına alınan K.T. ve E.K. sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine teslim edildi.

Gazze’ye 7 Milyon bağış toplandı

0

 

HATAY Valisi Mustafa Masatlı’ya İl Müftüsü Mevlüt Topçu ve beraberindeki heyet tarafından Gazze yararına düzenlenen kermeslerden elde edilen 7 milyon 720 bin 24 TL değerindeki çek takdim edildi.

Vali Masatlı, İl Müftüsü Mevlüt Topçu ve beraberindeki heyeti makamında kabul etti. Kabulde, İl Müftülüğü koordinesinde, il genelinde Türk Diyanet Vakfı gönüllüleri tarafından Gazze yararına düzenlenen kermeslerden elde edilen temsili gelir çeki takdim edildi. Vali Masatlı, tarihte olduğu gibi bugün de mazlum halkların yanında durmayı bir insanlık görevi olarak gördüğünü, bir kez daha ifade ederek, bu organizasyonda kurumlar başta olmak üzere gönüllülere, vatandaşlara ve emeği geçen, değer katan, destek olan herkese teşekkür etti. (DHA)

TOKİ projesi yapıyorum boşuna tutukluyum

0

 

 

Tutuklu yargılanan müteahhit Mehmet Özkan, hakkındaki iddiaların “senaryo” olduğunu savundu ve binanın yıkılma nedeninin doğalgaz patlaması ve çıkan yangın olduğunu öne sürerek, “Bina projeye uygun yapıldı. Ben yokken alınan beton örneğini kabul etmiyorum. Yeni raporda C30 çıkmış. C20 kullanılması gerekirken ben C30 kullanmışım. Hatay yerle bir oldu, deprem Allah’tan geldi, bir suçum yok” dedi. Özkan, “yüz bina yaptım, yan binalar da benimdi, onlar yıkılmadı” iddiasında bulundu ve “halen TOKİ projelerine devam ettiğini” belirterek, “boşuna tutuklu kaldığını” ileri sürdü.

 

6 Şubat depremleri sırasında, Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Gazi Mahallesi’nde bulunan Cemil Çapar Apartmanı yıkıldı. Enkaz altında kalan bina sakinlerinden 51 kişi hayatını kaybetti. Binanın yıkılmasının ardından çıkan yangın nedeniyle bazı kişilerin naaşlarına ulaşılamadı.

 

Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı, apartmanın yıkılmasına ilişkin müteahitler Mehmet Özkan ve Yusuf Özkan, şantiye şefi ve statik proje müellifi Mehmet Güçlü, yapı denetim firmasının yetkilileri Habib Turhaner ve Bülent Kimyon, statik proje ve uygulama denetçisi Mehmet Tokdemir, kontrol elemanı Levent Numanoğlu hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle dava açtı.

 

Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen dokuzuncu duruşmaya tutuklu Mehmet Özkan ile Mehmet Güçlü SEGBİS aracılığıyla katılırken, depremde yakınlarını kaybeden aileler ve taraf avukatları mahkeme salonunda hazır bulundu.

 

“HEM MEZAR HEM ADALET ARIYORUM”

Depremde yakınlarını kaybeden müşteki Mustafa Fansa, “Bir bölgede zemin sorunu varsa tek bina yıkılmaz” diyerek, bölgede sadece Cemil Çapar Apartmanı’nın yıkıldığına dikkat çekti ve sorumluların cezalandırılmasını talep etti.

 

Bir başka müşteki ise 21 kişiyi sağ çıkardığını belirterek, kurtardığı kişilerin binanın 7–8 saniyede yıkıldığını söylediğini aktardı. Anne ve babasını kaybeden, cenazelerine dahi ulaşamayan müşteki Yiğit Göktuğ ise hem mezar hem de adalet aradığını vurgulayarak, ihmali olan herkesin yargılanmasını istedi.

 

ADANA’DAKİ “OLASI KAST” KARARINI ÖRNEK GÖSTERDİ

Bir müşteki avukatı, etraftaki tüm binaların ayakta durduğunu belirterek, aynı zemin içinde tek bir binanın yıkılmasının, bu işin olası kasttan çıktığının göstergesi olduğunu savundu. Bilirkişi raporlarının kusurları gözler önüne serdiğini belirten avukat, binanın depremden değil, ihmalden yıkıldığının altını çizdi.

 

Adana’daki Alpargün Apartmanı davasını emsal gösteren bir başka müşteki avukatı ise, “50’yi aşkın insan vefat etti. Bu binada taksir değil, kasıt vardır” dedi.

 

Müşteki avukatı Seher Eriş ise davada büyük çelişkiler olduğunu ifade etti. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin raporunda C8 kalitesinde beton kullanıldığı yazarken, sanık müdafilerinin itirazı üzerine alınan ek raporda C8 olan beton kalitesinin C20’ye çıktığını kaydetti ve “C8 kalitesinin C20’ye çıkması mümkün değildir, bu bilime dahi aykırıdır…” diye konuştu. Eriş ayrıca, 51 kişinin hayatını kaybettiği dosyada üç sanığın duruşmalara hiç gelmediğine dikkat çekerek, mazeretsiz katılmamanın soru sorma haklarının ellerinden alınmasına neden olduğunu belirtti.

 

MÜTEAHHİT: “TOKİ PROJELERİNE DEVAM EDİYORUM”

Tutuklu yargılanan müteahhit Mehmet Özkan, hakkındaki iddiaların “senaryo” olduğunu savundu ve binanın yıkılma nedeninin doğalgaz patlaması ve çıkan yangın olduğunu öne sürerek, “Bina projeye uygun yapıldı. Ben yokken alınan beton örneğini kabul etmiyorum. Yeni raporda C30 çıkmış. C20 kullanılması gerekirken ben C30 kullanmışım. Hatay yerle bir oldu, deprem Allah’tan geldi, bir suçum yok” dedi. Özkan, “yüz bina yaptım, yan binalar da benimdi, onlar yıkılmadı” iddiasında bulundu ve “halen TOKİ projelerine devam ettiğini” belirterek, “boşuna tutuklu kaldığını” ileri sürdü.

 

Sanık Mehmet Güçlü ise 26 yıllık inşaat mühendisi olduğunu, şantiye şefi değil statik projeyi yaptığını, ancak dosyada adının şantiye şefi olarak geçtiği için tutuklu olduğunu söyledi.

 

6 SANIĞA 17 YIL 6 AY HAPİS CEZASI, BİR SANIK BERAAT ETTİ

Mahkeme heyeti, müteahhitler Mehmet Özkan ve Yusuf Özkan, şantiye şefi ve statik proje müellifi Mehmet Güçlü, yapı denetim firmasının yetkilileri Habib Turhaner ve Bülent Kimyon ile kontrol elemanı Levent Numanoğlu hakkında, “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 17 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi. Statik proje ve uygulama denetçisi Mehmet Tokdemir ise beraat etti.