Cuma, Mart 29, 2024
No menu items!
Ana SayfaKöşe YazılarıADVİYE ERTEKİN YÜKSEL YAZDI."  ZAMAN İÇİNDE İKİ AYRI KADIN "

ADVİYE ERTEKİN YÜKSEL YAZDI.”  ZAMAN İÇİNDE İKİ AYRI KADIN “

ZAMAN İÇİNDE İKİ AYRI KADIN
Her ne kadar “8 Mart Dünya Kadınlar Günü “ geçmiş olsa da  . Konu kadınlar olunca yazmadan olmaz diyorum .
Mart ayının sanırım 2 . günü idi . O akşam misafirlerim vardı . Kedim FEYZ, benimle oynamak için ayağıma dolanıp duruyordu . Misafirlerle ilgilenmem onu sanki rahatsız ediyordu . İster istemez arka balkona bıraktım onu . Cam balkonun bir kanadı açıktı . Oradan bahçeyi seyretmeye başlayınca ben orada bıraktım onu . Artık misafirlerimle rahatım dedim .  Ve bir geceyi misafirlerimle geçirdim . Misafirler gitti ben de etrafı toplamıştım ki . Feyz aklıma geldi . Koşarak arka balkona çıktım . Feyz ! Feyz ! diye seslendim . O da ne Feyz yoktu balkonda .
Hemen eşime seslendim !
– Feyz yok … nereye gider dedim
Işıldağı elime aldım . “Hadi bahçeye çıkalım … Düşmüştür” dedim .
Yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu . Komşuları rahatsız etmemek için . Bahçeye yol tarafındaki kapıdan girmeye karar verdik .
Bir elimde şemsiye  diğer elimde ise Feyzin çantası  . Arkamda ışıldakla eşim geliyordu .
Saat gecenin 24 olmuştu . Mahalle uykuda biz ise Feyz Feyz diye bahçede kedi arıyorduk . Bir saat kadar bir arama yaptık . Çöp bidonlarının yanına , komşu arabalarının garajına kadar baktık . Feyz yoktu . Ağlamaklı idim ki bir sesle irkildim .
-Abla hayırdır ne arıyorsunuz ?
-Ayyy korktum kimsin kızım ? dedim .
-Teyze korkma korkma ! Dedi fakat ben karanlık , yağmur ve bir genç kadın . Bu saatte sokakta .
Aklıma binbir soru geldi . Kim ? Niye bu saatte sokakta gibi . Dayanamadım
-Bu saatte niçin sokaktasın dedim ?
-Annem bana kapıyı açmadı . Nereye gidersen git dedi . Sokaktayım işte dedi .
-Niye ne yaptın ki öyle davrandı annen dedim .
Tam bunları konuşurken eşim geldi .
– Komşuların bahçesinin orada da yok FEYZ dedi .
-Tamam dedim . Eşim ben şu komşunun bahçesinin oraya da bakayım diyerek gitti . Ben merak içindeydim ..
-Kızım niye kovuldun bana kısaca de bakayım ? Gerekirse seni sığınma evine göndereyim dedim .
-Yokkk ben oraya gitmem … Üçüncü eşim Ankara / Bala’da oturuyor onun yanında bir çocuğum var . Onu görmeye gittim .Biraz evvel geldim . Fakat annem kapıyı bana açmadı . İki çocuğum da annemde . Bir Kızım da ikinci eşimde . Beni içeri almadı annem  . Madde bağımlı bir kardeşim de beni kapının dışına attı .!
Beni bir korku sardı .
Eşim gelmeden bu kızı göndermem gerek diye düşünüyordum ki …
-Bulamadım hiçbir yerde yok Feyz diyerek eşim geldi .
O arada:
-Teyze be bir kedi kadar kıymetim olmadı hayatta demesin mi kız .
Eşim soran bir bakışla bana döndü .
Ben:
-Mehmet, Duygu Hayriye gibi dedim .
Bu ikisi de birçok evlilik geçirmiş yarı meczup iki kadın idi . Kız:
-Annemin bitişik bahçeli evde Suriyeli bir komşu var . Onlar bana çay içirdiler . Aç olduğumu söyleyemedim . Suriyeli kadın evde erkek misafirim olmasa seni misafir ederdim dedi .
Benim içim çok erimiş olduğu halde kızı eve davet etmek istemiyordum . Sebebine gelince :
-Niye aldınız diye ailesi gelir de bize bir şeyler söyler mi ? İdi .
Fakat eşim:
-Buyur Kızım bir yemek ye bizde demez mi ?
Tabii hiç bir şey diyemeden daha .
-Amca sağol açım, sağol demesin mi ?
İster istemez yukarı aldım Kızı . Fakat “artık bu gece bana uyku yok” diye düşündüm .
Üç kere evlenmiş . Halen 35 yaşında bir kadın . Anne baba bunlar çok küçük  iken ayrılmış . Üvey babanın tecavüzüne uğramış küçük yaşta kadın olmuş . Ve durumunu kabul eden bir adamla evlenmiş . Bu evlilik sayısı üç olmuş . Anne olarak da 5 çocuğun annesi .
Neyse ney biz bu dert küpü kadını aldık evimize . Fakat içimde bir korku . Sabaha kadar koridor Işığını kapatmadan . Sabaha kadar hiç uyumadan oturdum . Sabah ezanı okunurken misafiri uyandırdım . Gün ışımış diyerek kahvaltı bile yapmadan çıktı gitti .?
O gün bu gün hiç bir haber yok ondan . Bir hayal gibi geldi gitti hayatımdan . Fakat içimde onun o yaşından fazla gösteren yüzü , sesindeki titreme . Dudaklarındaki morluk . Parmakları arasındaki tütün sarısı gözümün önünde .
O gün bu gün hep ne oldu diye düşünüyorum onu .
Gelelim daha önceki bir zamandaki kadına
O ki örnekleri çok olan bir Türk köylü kadını .
Sanırım öğretmenliğimin ikinci yılı idi . Sabah erkenden tarlasına giden köylü kadınları . Eylül ayında daha da çok işleri oluyordu . Kış sebzesi ekme , patates sökme , son sebzeleri toplama gibi . Benim komşu evin gelini de  tarlaya gidiyordu . Fakat onun hamile olduğunu biliyordum . Hem de doğum ayı olduğunu da biliyordum . Küçüklü büyüklü üç çocuğunu kaynanasına bırakarak . Patates sökmeye gidiyordu .
O gün yine gitmişti . Kaynanası:
-Güssüm gitme gayrı gı! Ayın doğdu demesine rağmen o yine gitmişti . Okuldan dönünce o komşunun evinin önündeki . Badem ağacının altındaki çardakta oturuyorduk . Çay içerken Güssüm geliyor gıı dedi kaynanası .
Komşu yaşlı kadın:
-Gız anam senin gelin kuzlamış gibi durur dedi .
-Niye ki deyice kaynana ?
-Gız görmen mi ?
Öncğünde yük var . O da karnından aşağı da durup durur ya!!
Ben ise bu iki yaşlı kadının konuşmasını yarım yamalak çözmeye çalışırken . Güssüm geldi . Doğru içeri geçti . Kaynanası da arkasından gitti .
Beni de merak sarmıştı .
Ben de gittim . Aman Allahım gerçekten Güssümün  önlüğündeki bebek imiş .
Meğer tarlada sancısı tutan Güssüm çocuğu doğurmuş . Göbeğini de bıçakla keserek . Önlüğüne yatırarak işi bitince Eve gelmiş .
İşte ayrı zamanlarda farklı iki kadının öyküsü .
Bunun gibi çok farklı ve bir o kadar acıklı hikayeleri var kadınların! …
KADINLARIMIZ
KADINLARIMIZ !!
Kim bilir araştırsak bunun gibi ne hikayeler duyarız . Kıymetlerini bilelim kadınlarımızın .
Onların hakkı ödenmez .
Onlar anadır .
Onlar eştir, kardeştir .
Yolları AÇIK , kıymetleri BİLİNEN olsunlar …
Sağlıcakla kalın, hoşça kalın!
ADVİYE ERTEKİN YÜKSEL
RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER