Hatay’ın seçilmiş milletvekili Can Atalay’ın anne ve babası, oğullarının hukuksuz biçimde cezaevinde tutulduğunu belirterek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne seslendi. TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ile birlikte TBMM’de düzenlenen basın toplantısında konuşan Şükran ve Mustafa Atalay çifti, “Af talep etmiyoruz, sadece Anayasa’nın gereği yerine getirilsin” çağrısında bulundu.

“Rehin Tutuluyor” İfadesiyle Tepki Gösterdi
Toplantıya tekerlekli sandalye ile katılan baba Mustafa Atalay, oğlunun üç yılı aşkın süredir cezaevinde olduğunu hatırlatarak durumu “rehin tutulmak” olarak niteledi. Atalay, hukukçu Prof. Adem Sözüer’in değerlendirmesini hatırlatarak, “Can Atalay’ın durumu, kaçırılıp rehin tutulan bir insanın durumundan farksız” dedi.
Anne Şükran Atalay ise, oğlunun milletvekilliğinin hâlâ TBMM kütüğüne kaydedilmemesinin hem Anayasa’ya hem de Hatay halkının iradesine açık bir saygısızlık olduğunu söyledi.
“Af Talep Etmiyoruz, Anayasa Uygulansın”
Basın toplantısında konuşan baba Mustafa Atalay, yalnızca Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasını talep ettiklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Biz af istemiyoruz, kimse bizden bir bağışlama talebi duymayacak. Biz sadece Anayasa’ya uyulmasını, mahkeme kararlarının uygulanmasını istiyoruz.”
Atalay, oğlunun milletvekilliğinin yasal olarak devam ettiğini vurguladı ve Meclis’in görevinin bunu kayıt altına almak olduğunu söyledi.
“Meclis Kütüğüne Kaydedilmeyi Bekliyor”
Anayasa Mahkemesi’nin üç ayrı kez “serbest bırakın ve göreve başlatın” kararı verdiğini hatırlatan baba Atalay, bu kararların görmezden gelindiğini ifade etti.
“Milletvekilliği başka bir işleme gerek olmadan devam etmektedir. Ancak Meclis kütüğüne kaydı yapılmadığı için Anayasa’ya, yasalara ve TBMM’nin saygınlığına aykırı bir tablo ortaya çıkmıştır.”
Atalay, bu tutumun yalnızca Can Atalay’ın değil, aynı zamanda Hatay halkının iradesinin de yok sayılması anlamına geldiğini söyledi.
“Meclis Bu Sorumluluğu Erteleyemez”
Baba Atalay, TBMM’nin artık bu konuda sessiz kalamayacağını dile getirdi:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçilmiş bir milletvekiline sahip çıkmalıdır. Bu sadece Can Atalay için değil, Meclis’in kendi saygınlığı için de zorunludur. Bu sorumluluk ertelenemez.”
Atalay, sözlerini “Talebimiz çok basit: Anayasa’ya ve yasalara uyulsun” diyerek tamamladı.
TİP’ten Sert Tepki: “Meclis Erdoğan’ın Şov Mekânı Değil”
Basın toplantısının ardından Türkiye İşçi Partisi (TİP) de bir açıklama yaptı. Parti, TBMM’nin yeni yasama yılı açılışına katılmama kararı aldığını duyurdu. TİP heyeti, açılış gününde Silivri Cezaevi’nde Can Atalay’ı ziyaret etti.
Parti lideri Erkan Baş, “Meclis, Tayyip Erdoğan’ın şov mekânı değildir. Meclis, halkın iradesinin temsil edildiği bir kurumdur ve bu irade cezaevi duvarları ardında tutulamaz” dedi.
Hatay Halkının Temsil Hakkı Tartışılıyor
Hatay’da seçmenler, Can Atalay’ın hâlâ vekillik görevine başlayamamasına tepki gösteriyor. Halkın oylarıyla seçilmiş bir milletvekilinin cezaevinde tutulmasının demokratik temsiliyet açısından ciddi bir sorun yarattığı belirtiliyor.
Anayasa uzmanları da, AYM kararlarının uygulanmamasının hukukun üstünlüğü ilkesine zarar verdiği görüşünde birleşiyor.
Can Atalay davası, Türkiye’de yargı bağımsızlığı ve yasama yetkisi arasındaki sınırları yeniden tartışmaya açtı. Kamuoyunda, “Af değil, adalet istiyoruz” sloganı yaygınlaşırken, Atalay’ın özgürlüğü için hukuk çevrelerinden ve sivil toplumdan destek çağrıları artıyor.
