Üretmek farklı bir duygu… Özellikle ülkemizde. Hele siyasal İslamcı hükümetler döneminde… Çiftçilerimizin, zanaatkârlarımızın, sanayicilerimizin, kısacası üretmek isteyen insanlarımızın önüne olanca engel yığılıyor.
Yine de insanlarımız, ısrarla üretmeyi sürdürüyor.
Siyasal İslamcı iktidar üretenleri desteklemiyor.Palazlandırdığı yandaşlarını korumak için yeni uygulamalar getiriyor. İflas etmiş yapsatçılara, varlık fonuna ortak yaparak kaynak aktarıyor. Satmakta zorlandıkları konutları, satmaları için konut faiz oranlarını yüzde birin altına indirdiler.
Enerji sektörü de öyle…Düzenli aralıklarla yaptıkları zamlar, sayaç okuma gibi absürtücret almalar kurtarmamış olmalı ki, hükümet bankalardan kullandıkları, fakat ödemekte zorlandıkları kredileri görev zararı olarak kabul edilip silinmesini istiyor.
Bazılarınız şöyle diyor olabilir? Biliyoruz da ne oluyor? Ekonomik sıkıntıdan en çok etkilenenler, ağızlarını doldura doldura siyasal İslamcı iktidarı, Reis’i savunuyorlar. İnsansız Hava Araçlarımız Libya’yı bombalıyor diye kasılmakta sakınca görmüyorlar.
Tarlasındaki pamuğu nasıl kaldıracağını, bir sonraki yıl nasıl üreteceğini düşüneceğine/sorgulayacağı yerde, İnsansız Hava Aracı, yürütülemeyen milli tankla ağzını doldurup övünenlerin sayısı Amık da, hayli fazla.
Siyasal İslamcı iktidar Amıklı ve diğer çiftçilerin ruhunu çok iyi bildiğinden olmalı, tarımsal desteklemelerde yeni düzenlemelere gidiyor. Yasa gereği GSMH’nın yüzde 1’i olması gerek tarımsal destekleme oranının, yarısını verirlerken, hükümet buna çok görüyor. Yeni düzenleme ile oranı daha aşağı düşürmeye hedefliyor.
Amıklı çiftçiler, üretim süreçlerini doğrudan etkileyen, sürdürülebilir üretimi zorlaştıran bu düzenlemenin farkında değil.Onların gözüne perde inmiş. Emeğinin karşılığı değil, sanal kahramanlık menkıbeleri önemli.
Örgütleri de öyle… Hiçbir tepki vermiyorlar. Masa başında sözü aldıklarında tohumun, mazotun, suyun pahalığından dert yanıyorlar. Ağız dolusu sövüyorlar. Neden böyle olduğunu anlatmak istediğinde dinleme inceliğinde bulunmuyorlar. Ya sıvışıyorlar ya da sonu gelmez tartışmaya giriyorlar.
Amıklı bugünlerde –köylü kurnazlığının getirdiği kıvraklıkla- tartışmaya girmek yerine sıvışmayı seçiyor. Karşı dükkânda torbasına açmış, raflardan dolduracak bir şeyler,hortumunu eline almış, takacak yer arıyor.
Sevgili Amıklı üretme demiyoruz. Üretmeyi sürdür. Üreten insan cesaretli, kahraman olur. Sıvışma yerine sorgula…
Ha gayret…
