Asi Nehri’nin kuruması, sadece tarım ve çevre açısından değil, halk sağlığı açısından da ciddi riskler barındıracağı iddia edildi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Hatay Tabip Odası Başkanı Dr. Sevdar Yılmaz, kuruyan Asi’nin, bölge halkı için çok yönlü tehlikeler barındırdığını vurguladı.
Dr. Yılmaz, nehrin özellikle kırsal kesimlerde sulama ve günlük kullanım için hayati bir kaynak olduğunu belirterek, “Asi Nehri’nin kuruması, yeraltı su seviyelerinin düşmesine neden olur. Bu da temiz suya erişimi güçleştirir. Kirli ve yetersiz su; ishal, tifo, hepatit A gibi su kaynaklı hastalıkların yayılmasına zemin hazırlar. Bu tür hastalıklar özellikle çocuklar ve yaşlılar için ciddi birer tehdit oluşturur” dedi.
Dr. Yılmaz, nehrin kurumasıyla birlikte kalan su birikintilerinin sivrisinekler için üreme alanına dönüştüğüne dikkat çekerek, “Bu da şark çıbanı, sıtma, Batı Nil virüsü gibi vektör kaynaklı hastalıkların artmasına yol açabilir. Aynı şekilde, su kaynaklarının azalmasıyla kemirgenler yerleşim yerlerine yönelebilir ve bu durum başta brusella olmak üzere hayvan kaynaklı enfeksiyonların yayılmasına neden olabilir” ifadelerini kullandı.
Su kıtlığının tarımsal üretimi de doğrudan etkilediğini belirten Dr. Yılmaz, “Su azlığı üretimi düşürür, bu da gıda fiyatlarının artmasına ve temel gıdalara erişimin zorlaşmasına neden olur. Özellikle çocuklarda beslenme bozuklukları ve büyüme geriliği gibi ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabiliriz” dedi.
Asi Nehri’nin kurumasının yalnızca bir çevre meselesi olmadığını vurgulayan Dr. Sevdar Yılmaz, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Asi Nehri’nin kuruması sadece bir ekolojik felaket değildir. Bu durum, su ve gıda güvenliğini tehdit eden, salgın hastalık riskini artıran, çocukların ve yaşlıların yaşamını doğrudan etkileyen büyük bir halk sağlığı sorunudur. Önlem alınmazsa sonuçları çok ağır olabilir.”
