Cumartesi, Nisan 27, 2024
No menu items!
Ana SayfaKöşe YazılarıBALDIRAN ZEHİRİNİN GİZEMİNDEN SİYANÜR ÇIPLAKLIĞINA

BALDIRAN ZEHİRİNİN GİZEMİNDEN SİYANÜR ÇIPLAKLIĞINA

“Benim ülkem, benim vatanım TÜRKİYE” diyemiyorum ne yazık ki ..
Ülkemin üç tarafı deniz ve ışıl ışıl mavi şakıyor sadece güneşle dans ederken. Denizlerimize paralel bazen dağlar bazen de dik uzanırlar. İşte o ağaçların yeşili denizlere vurur bazen.
Şimdilerde deniz kıyılarındaki ormanlar yok ve yeşille buluşamıyor deniz suları. Bazen kesenlerin bazen de yangınların hışmına uğruyor ORMANLAR. Pek tabii “hemen ağaçlandırılacak” deniyor seviniyoruz . Tekrar yeşille mavi buluşacak diye. Niyeyse, “yangın yeridir biraz zaman gerekir” diyerek bekliyoruz ağaçlanmasını yangın yerinin !!!
Zaman bu ya akıyor gidiyor. Yarın, daha sonra, gelecek ağaç ekimi derken ..
Bir de ne görelim bir inşaat ve bir binalar topluluğu oluşuyor o yerde. O güzelim koylar beton yığınına dönüşüyor. Maalesef “Turizme katkı” oluyor bu beton yığınlarının adı.
“Canım o da lazım tabii” diyeceksiniz de kabul kabul fakat ormanın içine edilerek (!) değil bu iş herhalde. Bunlar olurken hadi insanlar ölmüyor. Buralardan bizler değil dışarıdan gelen turistler faydalanıyor. Bundan bir kazanç sağlanıyor diyelim ve sindirelim içimize sözgelimi hadi.
Ya şu 100/1 hisseli maden çıkarma işine ne diyelim. Hem de çocukluğumuzda seyrettiğimiz kovboy filmlerindeki gibi olmayan yani su ile arıtılarak çıkarılmıyor altınlar .
Çıkartılan altınlı kesim SİYANÜRLÜ havuzlarda ayrıştırılıyor. SİYANÜR, bildiğimiz ZEHİR. Bu zehirli madde koca koca alanlara olumsuz etki ediyor. Boşaltılmadığı zaman ve ek havuzlar olmayınca doluyor, patlama oluşuyor. Zehir tüm çevreye yayılıyor. Çevreden geçen akar sulara karışıyor. Yeraltı sularına katılıyor.
Sözün özü:
Zehirleniyoruz!!!!
Zehirleniyor doğa !!!!
Zehirliyorlar bizi !!!!
Yani açık açık yıllarca etkisi hem ülkemizi hem de Fırat ırmağının aktığı diğer komşu ülkelere zarar verecek bu. Topraklarımız ölüm saçacak ve bu madencilik yapılan yerlerden bize düşen pay ise 110 /1 hisse .
Kendimiz çıkartsak belki de siyanürle çıkartma yöntemi kullanmadan yapardık. Veyahut da bu yabancıların yaptığı gibi olmaz, doğamıza kıyılmadan yapılırdı bu işler. Hani derler ya “ İĞNEYİ KENDİMİZE, ÇUVALDIZI ELE BATIR “ diyerek; MAL CANIN YONGASI düşüncesi ile topraklarımıza kıyamayız haliyle
Gelelim bu 100/1 hisseli işletme işine. İnsanlar öyle bir bağlamışlar ki o yöre insanını, her birine 130 biner lira sus payı… Bir de Amerika gezisi ile ağızlarına birer parmak bal sürmüşler.
Yani sus payı ve ninni ninni ..
Sadece Erzincan yöresi değil kıyıma uğrayan, KAZ ( İDA) dağlarındaki aynı kıyımla karşı karşıyayız, toplam 8 -9 maden ocağı ile . Yani soluduğumuz HAVA, içtiğimiz SU bildiğimiz ZEHİR …
Başlık olarak “BALDIRAN ZEHİRİ” diye neden atıf yaptım bir de ona vurgu yapayım. Eski zamanlarda zorda kalan ve öldürüleceğini anlayan bazı insanlar kendi kendilerini öldürmek için yüzük taşlarının altında sakladıkları BALDIRAN ZEHRİNİ içerlermiş.
Bu yapılan anlaşmalardan da kurtulmak yine ülkemin YETKİLİ YÖNETİCİLERİNE düşer diyorum . 100/1 hisse için ülkemin delik deşik edilmesinin yanı sıra SAĞLIKTAN oluyoruz dermişim .
Başımızın tez zamanda LAHİT TAŞINA değmesi ve uyanıp ayılmamız DİLEKLERİMLE !!!…
ADVİYE ERTEKIN YÜKSEL
RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER