Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir, 3-4 Şubat tarihlerinde gerçekleşecek olan CHP’nin 36. Olağan Kurultay’ı için Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na bir destek mesajı yayınladı.
Nehir’in mesajı şöyle;Partimizin 36. Olağan kurultayı önümüzdeki 3-4 Şubat tarihlerinde yapılacak. Türkiye’deki her siyasi aktörün dikkatle izlediği ve dikkatle izlemek zorunda olduğu bir kurultay yaşanacak. Çünkü bu kurultay sadece CHP’nin değil AKP karşıtı cephenin lider kadrolarını seçme kurultayıdır. 16 Nisan 2017’de yapılan referandumda hayır cephesinin fiili lideri CHP ve genel başkanımız sayın Kılıçdaroğlu olmuştur. Adı konmasa da Saadet Partisi, MHP muhalifleri dahil bütün muhalifler partimizin açtığı yolda ilerlemişler, birbirleriyle referandum süreci boyunca koordineli ve iktidarı eleştirme odaklı hareket etmişlerdir. Bunun sonucunda kamuoyunun şaibeli olduğundan neredeyse emin olduğu bir referandum sonucu ortaya çıkmış, şaibeye rağmen çok küçük bir fark ile evet cephesi öne geçebilmiştir. Bu tablonun gerçek mimarı da sn. Kılıçdaroğlu’dur.İstanbul milletvekilimiz sayın Enis Berberoğlu tutuklandığında yine bütün dünyanın ilgisinin odaklandığı Adalet Yürüyüşü düzenlenmiştir. Bu yürüyüş sonrasında bütün dünyanın ilgisi milletvekilimizin hukuksuz tutukluluğuna çevrilmiştir. Yanısıra ülkede yaşanan bütün adaletsizlik neredeyse bir ‘adalet cephesi’ oluşturmuş, bu adalet cephesinin doğal lideri de genel başkanımız sayın Kılıçdaroğlu olmuştur. Ardından düzenlenen Adalet Kurultayı’nda burada elde edilen hava daha örgütlü bir havaya çevrilmiştir. Burada kazanımlardan en önemlisi şudur: Bu güne kadar iktidar halkın farklı kesimlerini bir araya getirmemek için sürekli onları birbiriyle düşmanlaştırmış, birbiriyle konuşamaz hale getirmiştir. Bu da sürekli iktidarın dümenine su taşımıştır.
Partimiz son seçimde ülkemizde her dört kişiden yaklaşık birinin oyunu almıştır. Tartışmasız olarak muhalefetin de lideridir. Ancak bu, tek başına bir parametre değildir. Çünkü önümüzdeki seçimlerde artık % 49’a kadar alınacak oyların bir kıymeti yoktur. Yani önümüzdeki genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde önemli olan ittifaklar olacaktır. Çünkü geçmişte olduğu gibi %37,% 42’lerle iktidar olma şansı hiç kimse için kalmamıştır. Bunu gören iktidar partisi AKP bu ittifakın tohumlarını şimdiden atmış, MHP ile adı konmamış bir ittifak ilişkisine girmiştir. Bizim de kendi tabanımızı tatmin ederken başka partilerin tabanının ürkütmeyecek, daha reel konulara odaklı bir ittifak politikası geliştirmemiz şarttır. Bu da bütün kesimlerle konuşabilen bir genel başkan ile mümkün olabilir.Sayın Kılıçdaroğlu kendi tabanının konsolide ederken bütün parti kadroları açısından konuşulabilir, anlaşılabilir bir lider pozisyonu çizmiştir. Kendisi en ‘yerli ve milli’dir. Parti içi demokrasinin yerleşmesi içi önemli çabaları olmuştur. Tüm diğer partilerde rakip aday bile çıkamazken Kılıçdaroğlu’nun yarattığı iklim buna engel değildir. Örneğin AKP’de bir kişinin genel başkanlığa aday olması düşünülemez bile. Hatta bütün il ve ilçe başkanları bile atamayla gelmiştir. MHP’de keza muhalefet parti dışında bırakılmıştır. Bizde ise bütün mahalle, ilçe, il kongreleri yapılmış, çıkan sonuçlar herkes açısından muteber sayılmıştır. Biz bu ülkenin sadece birleştirici gücü değiliz, ayrıca demokrasi örneğiyiz.Partimize yönelen bazı eleştiriler de çok haksızca. Partimiz hakkında bir algı yerleştirilmek istendiği zaman bir milletvekilimizin herhangi bir beyanı yazılıp altına partimize hiçbir izana sığmayan saldırılar yapılmaktadır. Bizim partimiz bir kitle partisidir. Partimizde en solundan en liberaline, en dindarından en inançsızına, her ırk ve milliyetten insanlar kendine yer bulabilmektedir. Çünkü bizim partimiz bir kitle partisidir. Buradaki esas başarımız bütün bu eğilimleri sosyal demokrat bir parti doktrini etrafında bir araya getirebilmemizdir. Cumhuriyetçi, laik, bölünmez bütünlüğü içeren doktrinimiz partimizdeki bütün eğilimlerin vazgeçilmezlerindendir. Bunun değeri bilinmeli ve bu durumun güçlenerek devamı sağlanmalıdır.Bu ve burada sayamayacağımız bir çok nedenden dolayı, ittifakların daha da ete ve kemiğe bürünmesi için, bütün siyasi eğilimlerle daha sağlıklı iletişim kurabilmek için, partimizin bir arada ve birbirine kenetli kalabilmesi için, parti içi demokrasimizi tüm siyasi partilere örnek hale getirebilmemiz için, adaletli bir Türkiye için, Yurtta Sulh Cihanda Sulh diyen, ATA’mızın izini daha belirgin hale getirebilmek için ve birleşik, güçlü bir iktidar için Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlığa devam etmelidir.
