Pazar, Nisan 28, 2024
No menu items!
Ana SayfaGenelBayır-BucakMehmet Çardak Gümrük Müşaviri / Araştırmacı Yazar m-cardak@windowslive.com

Bayır-BucakMehmet Çardak Gümrük Müşaviri / Araştırmacı Yazar m-cardak@windowslive.com

 

 

Suriye Türkmenleri Platformu Birinci Toplantısı, 15 Aralık 2012 tarihinde İstanbul Grand Cevahir Oteli’nde gerçekleştirilmişti. O toplantıda 987 delegenin katılımıyla ikinci bir toplantının yapılması ve Suriye Türkmen Meclisi’nin oluşturulması kararlaştırılmıştı.

Birinci Toplantı’da bir konuşma yapan dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu “…Hiçbir şey bizim kardeşliğimizden daha değerli değildir. Suriye halkı bir bütün olarak bu sınavı geçti. Suriye Türkmenleri bir bütün olarak bu sınavı geçti. Ve bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti Dışişleri Bakanı olarak şunu ifade etmek isterim ki, bu zulme karşı duruşunuzda yanınızda olmakla aslında biz de kendi sınavımızı veriyoruz. Herkes kendi sınavını veriyor; zulümle adalet arasında yapılan tercihle kendi sınavını veriyor, insan onuru ile zillet arasında yaptığı tercihle kendi sınavını veriyor. Sizler bu sınavı, bu imtihanı geçtiniz. Allah sizden razı olsun…” demişti.

Aslında Dışişleri Bakanı Davutoğlu daha başka şeyler de söylemişti: “Hiçbir güç Suriye Türkmenlerini Suriye’den kopartamaz” demişti.

Suriye’de kaç Türkmen kaldı acaba?

Bayır-Bucak toprakları Suriye’de ama Bayır-Bucaklılar Türkiye’de.

Bayır-Bucak’taki 73 Türkmen köyünden elde kala kala 3 köy kaldı!

Suriye Türkmenleri Suriye’den eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu döneminde gözler önünde kopartıldı.

Ahmet Davutoğlu maalesef Türkiye Cumhuriyeti eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan olarak kendi sınavını veremedi, Suriye Türkmenlerinin Suriye’den kopartılmasına engel olamadı ve sınıfta kaldı!

Üstelik Başbakanlık koltuğundan da oldu ve derin yalnızlığında tek başına kaldı!

Biliyorum! Davutoğlu Bayır-Bucak ağıtlarını, şiirlerini çok sever.

İşte kendilerine Bayır-Bucak’ın Ozanı Ali Molla Musa’nın ‘Bayır-Bucak’ adlı şiirinden bir dörtlük gönderiyorum. Okur da ağlarsa rahatlar belki…

Bayır-Bucak, Bayır-Bucak

Düşman aldı köşe bucak

Bilmiyorum ne olacak

Sonun senin Bayır-Bucak!

 

SINAV SIRASI ÇAVUŞOĞLU’NDA!

 

Geçen hafta Ankara’da,  Suriye Türkmen Meclisi’nin 3. Genel Kurulu gerçekleştirildi.

Meyra Otel’de 26-27 Mayıs günlerinde düzenlenen Suriye Türkmen Meclisi 3. Genel Kurulu’nda  Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da bir konuşma yaptı.

Bakan Çavuşoğlu burada yaptığı konuşmada; Türkmenlerin Bayır-Bucak’ı, Halep’i, Tartus’u, Hama’yı, Humus’u, İdlip’i, Rakka’yı ve Şam’ı temsilen burada bulunduklarını belirterek, “…Türkmen, Arap, Kürt, Sünni, Hıristiyan, Alevi, Dürzi, Süryani hangi kökten ve mezhepten olursa olsun, Suriye halkının demokratik, çoğulcu ve özgürlükçü bir devlet yapısına kavuşması arzusunu her platformda destekledik ve yanlarında olduk…” dedi.

Çavuşoğlu’nun konuşmasından anlıyoruz ki, Türkiye 3 milyondan fazla Suriyeli ve Iraklıya ev sahipliği yapıyor. Türkiye savaştan, zulümden, zalim rejimden ve terör örgütünden kaçanlara hiçbir ayrım yapmaksızın kapıların açıyor. Bu 3 milyon Suriyeli ve Iraklının arasında da yaklaşık 300 bin Türkmen bulunuyor!

Bakan Çavuşoğlu, bundan sonra da hem Türkmenlere hem de savaş ortamından kaçmak zorunda kalan Suriyeli ve Iraklılara tüm imkânları seferber etmeye devam edeceklerini söylüyor. “Dönüşümün BAAS’çı zihniyetle gerçekleşmesi mümkün değil” diyor.

Çavuşoğlu, konuşmasının devamında, “Bu Meclis, Türkmenlerin meclisidir. Bu yolda yürürken aklınızda hep pusulanız,  kardeşlik ise şiarınız olsun. Aranızdaki farklılıklar eksiklik değil, tam tersi zenginliktir. Meclis’in ulaşamadığı bir tek Türkmen kardeşimiz kalmayıncaya kadar çalışmaktan geri durmayın. Tüm Türkmen kardeşlerimiz kendilerini bu Meclis’e ait hissetsinler. Bu Meclis’in kendilerini temsil ettiğini hissetsinler…” diyerek, sözlerini sonlandırdı.

Bu yaz çok sıcak olacağa benziyor. Ortadoğu halen ateşler içinde yanıyor. Ortadoğu Türkmenleri ateş çemberinden geçiyor. Bekleyip hep beraber göreceğiz: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Suriyeli ve Iraklı Türkmenler konusunda kendi sınavını verebilecek mi? Finalde başarılı olabilecek mi?

 

ORTADOĞU TÜRKMEN STRATEJİSİ

 

Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa da Suriye Türkmen Meclisi’nin çıktığı bu kutsal yolculukta 4’üncü yılına girdiğini, bu süreçte çok büyük acılar çektiklerini, 35 bin şehit verdiklerini, bin yıllık yurtlarından sürüldüklerini ve hapislere atıldıklarını söyledi.

Bayır-Bucak, Hama, Humus, Şam ve Rakka gibi Suriye’nin tüm Türkmen yurtlarının yerle bir olduğunu dile getiren Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, “…Vatanımız Suriye’deki bin yıllık varlığımız yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Katil rejim ile müttefikleri tüm güçleriyle Türkmen yurtlarını hedef alıyor. IŞİD, PYD, YPG ve türevi tüm terör örgütlerine Türkmen varlığını yok etme misyonu yüklenmiş durumdadır. Diktatör BAAS Partisi yıllarca kimliğimizi yok etmeye çalıştı, şimdi ise sadece katil rejim değil şer ittifakı içerisinde olduğu tüm müttefikler bir olmuş, hem kimliğimizi, hem toprağımızı, yani topyekûn bir şekilde varlığımızı yok etmeye çalışıyor…” diye konuştu.

Çok büyük küresel oyunla karşı karşıya olduğunu anlatan Mustafa, “…Suriye savaşı adeta küresel projeler savaşına dönüşmüş durumdadır. Bizler çok iyi biliyoruz ki tüm bu kirli oyunların ve projelerin hedefinde Türkmenler ve Türkiye vardır…” ifadesini kullandı.

Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa’nın sözlerine iştirak etmemek mümkün değil! Son yıllarda Ortadoğu Türklüğü ateş çemberinden geçmektedir.

Halep’e yağdırılan füzeler ile Tuzhurmatu’da Türkmenlere sıkılan kurşunlar, Ankara’da patlayan bombalar, Kilis’i hedef alan roketler aynı kirli oyunun parçasıdır.

Bir Bayır-Bucaklı Türkmen olarak ifade etmek isterim ki, Türkiye’nin güvenlik hattı Musul ve Kerkük’ten başlar, Rakka ve Halep’ten geçer, Bayır-Bucak’tan Akdeniz’e açılır. Bu hat boyunca uzanan Türkmen yurtlarının korunması ve güçlenmesi Türkiye’nin milli güvenliğinin garantisidir. Bunun bilincinde olmak ve tüm denklemleri bu gerçek üzerinden okumak ve strateji belirlemek elzemdir.

Kimse unutmasın ki bu coğrafyanın asıl sahibi Türkmenlerdir!

Şimdilerde Türkmenler de kendi sınavını vermektedir. Ne olursa olsun,  Türkmenler finalde bu sınavı geçmeye mecburdur!

Ve sözlerimi Suriyeli Türkmen kardeşimiz Ozan Ali Molla Musa’nın yine ‘Bayır-Bucak’ adlı şiirinden bir kıta ile noktalamak istiyorum:

Ağlıyorum gülemiyorum

Gözyaşımı silemiyorum

Ne olacak bilemiyorum

Sonun senin Bayır-Bucak!

 

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER