Corona virüsü ile ilgili mücadele tüm hızıyla sürüyor.
Kayıplarımız var.
Vaka sayıları artıyor.
Salgın tüm yurda yayılmış durumda.
İktidar, önlem üzerine önlem alıyor.
Bu önlemleri merkezi olmaktan çıkardılar artık.
Valiler yetkili.
Her vali kendi ili için önlem alma yetkisine sahip artık.
Şehirler bir anlamda izole edildi.
İlçeler, diğer ilçelerden “izole” edildi.
Bir de ülkemiz diğer ülkelerle “izole” edildi.
Biz vatandaşlar kendimizi de “izole” ettik.
Sosyal mesafeyi koruyoruz, toplu taşıma yok, özel araçlarda bile ikiden fazla kişiyle yolculuk yapamıyoruz.
Kısacası biz üzerimize düşeni yaptık, yapıyoruz.
Evet bu mücadele de kişisel korunma önemli.
Kişiler olarak korunursak bu hızla yayılan illetle mücadele etmemiz daha da çabuk başarıya ulaşacak.
Buna inanan insan sayısı giderek artıyor.
Özetle “evde kal” dediler.
Kaldık…
Biraz zorda olsa kaldık…
Bir de “bizi evde tutun” diyenler oldu.
“Açlıktan öleceğimize, virüsten ölelim” diye isyan edenler yaka paça gözaltına alındı.
Ama sonuçta evde kaldık…
Kamuda çalışanların çoğu evde.
Özel sektörde yavaş yavaş “evde kalmaya” razı olmaya başladı.
Kısa çalışma ödeneği, borçların ertelenmesi, teşvikler gibi önlemlerle orta ve küçük işletmelerde işlerini evde yapmaya devam ediyorlar.
İyi de doğalgaz sağlayıcısı Aksa mesaj atıyor.
“Gününüz geçti lütfen borcunuzu ödeyin
”
Enerjisa da aynı keza..
Hadi HATSU’yu öyle böyle idare ederiz.
İnternet sağlayıcı şirketler SMS üzerine, SMS atıyorlar “borcunuzu ödeyin” diye.
İşte sıkıntı burada…
“Evde kal” dediler..
Kaldık..
Peki bu faturaları kim nasıl ödeyecek?
Hadi bu ayı idare ettik, coronavirüs salgınının ne kadar süreceği belli değil.
Okulların açılma tarihine bakarsanız, en iyimser tahmin Haziran sonu..
Yani önümüzde çok sıkı geçecek Mayıs ve haziran ayları var.
Bankalar “Müracaat edin 3 ayı ödemesiz 10.000 TL verelim” diyorlar.
O da şarta bağlı…
Hane halkı gelirinin toplamı 5000 TL’den az olacak.
Her şeye rağmen “başvuralım” desek bankalar izolasyonda…
İnternet bankacılığı herkeste var mı?
Sosyal destek alanlara “1000 TL veriyoruz” dediler.
PTT önünde izolasyonsuz insan yığılmasını görünce, PTT defterini kapattılar.
Evden dağıtılacakmış.
Bakalım nasıl olacak…
Çarşı şimdilik açık.
Yiyecek, içecek sıkıntısı yok denecek kadar az.
Bazı kalemler, yok satıyor.
Fırsatçılık, stokçuluk diz boyu…
Bütün ürünlerin fiyatları artıyor.
Sokağa çıkma yasağı olanların ihtiyaçlarını gidermekte çok da başarılı değiliz.
Ciddi iletişim problemleri yaşıyoruz.
Daha doğrusu tam bir iletişimsizlik içindeyiz..
En acil durumlarda bile ilgili ve yetkililere ulaşamıyoruz.
Doğru ve sağlıklı bilgi alamıyoruz.
Kamu otoriteleri eşgüdüm içinde değil, yerel yönetimler ayrı, merkezi hükümet ve onların yerel temsilcileri ayrı havadalar.
Ve belki de en önemlisi birlik içinde değiliz.
Faha önce de yazdım “coronavirüs bizi böldü” dedim.
Daha doğrusu varolan bölünmeye koronavirüsü bile engel olamadı.
Kısacası sıkıntılar büyük, sorunlar var.
Bu sıkıntılar ve sorunlar kısa zamanda çözülmeli, yoksa işimiz zor..
Çözüm çokta zor değil.
Çözüm için yapılacak şeyler;
-Doğru ve etkili iletişim ağı kurmak,
-Kapsayıcı bir kamu yönetimi oluşturmak
-Birlikteliğimizi ve güçlerimizi birleşmeyi öğrenmemiz..
Bunları sağlayamazsak işimiz çok zor haberiniz olsun…
