Hatay Valiliği, 3 Ağustos tarihinde aldığı kararla kentteki belirlenen bazı bölgelerde çevreyi kirletebilecek tesislerin de yapımı dahil olmak üzere maden ocakların açılması için yürütülmesi gereken Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin zorunluluğu uygulamasını kaldırmıştı. Bu karar depremin ardından kentin yeniden inşaasında gerekli olacak maden-madeni malzemenin temininde sıkıntı yaşamamak için alındığı ifade edilmişti.
Hatay Barosu, valiliğin aldığı bu kararı yargıya taşıdı. Baronun açtığı davada, Hatay Valiliği Mahalli Çevre Kurulu Başkanlığı tarafından alınan kararın Hatay Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü tarafından kaldırılmasının yetki ve usulde parallelik ilkesine aykırı olduğu ileri sürüldü. Bu nedenle söz konusu uygulama ile ilgili yürütmenin durdurulması talep edildi.
“MENFAATİ YOK” DENİLDİ!
Hatay 3. İdare Mahkemesi ise, Hatay Barosu’nun açtığı bu davayı reddetti. Mahkemenin verdiği kararda ise, Hatay Barosu’nun söz konusu davada menfaatinin olmadığı ifade edildi.
Kararda şu ifadeler yer aldı:
“Yargı kararlarında ‘menfaat’ kavramının davacı ile iptalini istediği idarei işlem arasında bağı, ilgiyi ifade ettiği belirtilmekte ve idari işlem dava açan kişi arasında meşru, güncel ve ciddi bir ilişki söz konusu ise davada menfaat bağının bulunduğu kabul edilmekte; bunun dışında ayrıca subjektif bir hakkın ihalal edilmesi koşulu aranmaktadır.”
Hatay Barosu ise, söz konusu kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. Ayrıca bölgedeki tüm hak sahipleri ve çevre savunucularıyla birlikte konuyla ilgili başka bir davanın da açılacağı öğrenildi.
