Pazartesi, Nisan 29, 2024
No menu items!
Ana SayfaGenelCHP Kadın kolları MYK Üyesi AV. Suzan ŞAHİN Hükümete seslendi

CHP Kadın kolları MYK Üyesi AV. Suzan ŞAHİN Hükümete seslendi


Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları MYK Üyesi Av. Suzan Şahin, AKP Hükümetinin özgürlük ve eşitlik için mücadele eden kadınların kazanılmış haklarını, izlediği kadın düşmanı politikalarla geriye götürmeyi hedeflediğini belirtti.
Yazılı bir basın açıklaması yapan CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Av. Suzan Şahin; “Ülkeyi yönetmeye başladıkları günden itibaren kadınlarla ilgili tüm söylemlerinde cinsiyetçi dilinden taviz vermeyen AKP ve yandaşlarının kadınlara saldırmaktan vazgeçmediği Türkiye’de, kadına şiddet ve cinayetleri son yıllarda çok arttığını görmekteyiz. AKP hükümeti döneminde kadınların payına ötekileştirme, ölüm, tutuklama ve hak gaspı düştü. Kadına yönelik izlenen tüm bu politikalar ülkenin cumhurbaşkanı iktidar ve çevresindekilerin ‘Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum’ söylemlerinin somut bir yansımasını bir çok platformda karşımıza çıkmaktadır.
Artan çocuk istismarına karşı AKP hükümeti ‘çocuk istismarını aklayan’ ve çocukların tecavüz zanlısı ile evlendirilmesinin önünü açan yasa tasarını Meclis gündemine getirdi. Tasarıya karşı Türkiye kentlerinde ‘tecavüzü aklatmayacağız’ sloganı ile sokaklara çıkan kadınlar, tasarının geri çekilmesini sağladı. Ancak tasarıyı iptal eden hükümet, çocuğa yönelik cinsel suçlarda ‘rıza’ yaşını 15’ten 12’ye indirdi. Kaldırılan bu paketin önümüze tekrar ısıtılarak geleceğini biliyorduk.
‘’Nereden? Dediğinizi duyar gibiyiz; yine TBMM’de kurulan uzun adıyla ‘’Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar ile Boşanma Olaylarının Araştırılması ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi için Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’’, kısa adıyla Boşanma Komisyonu’ndan. Bu komisyon kurulduğu günden beri her ne olursa olsun aile bütünlüğünün korunmasını ve boşanmaların önlenmesini sağlamak işlevini gördü,, kamuoyunun itirazlarını hiçe sayarak hareket etti ve daha da önemlisi şiddeti yaratan erkeği korumayı görev bilerek kamuoyuna açıkladığı kadınları ilgilendiren 12 maddelik çelişkilerle dolu raporuyla gene kadın bedeninin ne kadar ‘’verimli’’ bir siyaset alanı olduğunu gösterdi.Bugün nafaka konusunda bir düzenleme içerisindedirler kusurlu eşin ödediği nafakanın yaşla yada yılla sınırlanmasını istiyorlar. Amaç daha çok ekonomik bağımsızlığı olmayan kadınların kocaya mecbur kalması boşanma istememesi boşanmayı zorlaştırmak erkekten yana uygulama ve düzenlemelerle zihniyetleri ortada aslında. AKP’nin icraatları satırlarımıza sığmayacak kadar fazla.
Ancak bu verdiğimiz örnekler bile hükümetin kadın düşmanı politikalarını özetler nitelikte. Özgürlük ve eşitlik için mücadele eden kadınların kazanılmış haklarını izlediği kadın düşmanı politikalar ile geriye götürmeyi hedefleyen AKP, parlamentoyu yok ederek bütün yönetim sistemini tek bir kişiye; cumhurbaşkanına bağlamak isteyen yani ancak Orta Çağ devletlerinde olabilecek kölelik yönetimini dayatan bir taslak var. Özetle kadınlar için getireceği; hak ihlallerinin artışı ve hak aramaya en çok ihtiyaç duyulacak böyle bir evrede hak arama yollarımızın da kapatılmasıdır. İnançlarımızı ve düşüncelerimizi hiçbir zaman için siyasete alet edilmesine izin vermeyeceğiz.
Kadın erkek eşitliğini sürekli savunarak bu temelin sağlamlaşması için mücadelemizi her kulvarda vereceğiz. Laik, özgürlükçü, modern ve çağdaş toplumların en belirleyeci maddesi kadın erkek eşitliğinden ortaya çıkmaktadır. Varolduğumuz sürece hiçbir zaman Laiklikten taviz vermeyeceğiz. Laik, demokratik Cumhuriyet yönetim sisteminin ne zaman dışına çıksak etkisi bumerank gibi milletimizin suratına tokat gibi çarpmaktadır.
Toplumumuzda insanlarımızın dili, dini, rengi veya mezhebine göre mukayese yapılmasını engellemek için çalışmalar yapmalıyız. Dini inançlarımız üzerinden siyaset yapmanın zararlarını en güzel şekilde bireylerimize yansıtarak, demokrasiyi benimsemiş toplumların tüm kesimleri ile birlikte bir arada olmaya çalışmalıyız. Nüfus ve vatandaşlık tasarısı çocukları erken yaşta gelin yapmak, zorla evlendirmenin yolunu açıyorlar, bu gibi meselelerin tecavüzü kaçınılmaz hale getirdiği gibi tecavüzcüyü suçsuz hale getirmektedir.
Aynı zamanda aile dokusunun bozulmasına, erken hamileliğe yol açıyor. Müftülüklere nikah kıyma yetkisi getirilmesi istenmektedir. Bu uygulama yerine neden her ilçelerdeki bulunan evlendirme memurlarının sayısı artırılmaz yada muhtarlıkların yetkisi çoğaltılmaz. Neden müftüler? sorgulamalı sorgulatmlıyız. Bu tasarı resmi nikahı zamanla tamamen tedavülden kaldırmak ve akraba evliliklerine, çocukların erken yaşta evlendirilmesine, evlilik dışı doğumlara ve çok evliliğe yol açacaktır.
Tasarı metninin içeriğinde müftülere nikah kıyma yetkisinin verilmesi ve TC vatandaşlığını evlilik yoluyla alacak kadınlarda aranan genel ahlak uygunluk kriteri bu kadınların tarihsel kazanımlarına vurulmaya çalışılan öldürücü bir darbedir.
Yasa tasarısında evde doğum yapıldığında kimlik almak için nüfus müdürlüklerine müracaat edildiğinde sadece beyan üzerine dahi kimlik verilebilmesinin önünün açılması çok vahimdir. Bu yasa tasarısı erken ve zorla evliliklerin,çocuk tecavüzlerinin,taciz ve istismarının ve imam nikahlarının meşrulaştırılmasıdır.
’’FAİL KORUNMASINI’’ istiyoruz. Evde doğum neticesi ve doğum sonrası gerekli sağlık hizmetlerini alamayacak binlerce kadın ve kız çocuğunun maruz kalacağı onlarca sağlık sorununun sebebidir. Müftülere resmi nikah kıydırma yetkisi vermeye çalışmak Cumhuriyet’in temel taşlarınıortadan kaldırmaya çalışmaktır. Bu düzenleme bize bırakılan ülkemizin düzenini bozmak, geleneklerini göreneklerini yıkmak kendi düşledikleri tasarıları hayata geçirmeye çalışma çabalarıdır.
Din ve devlet işlerini ayrılığı konusunda amaçlarının laikliğe saldırı olduğunu ve niyetlerinin ortadan kaldırmak olduğunu gözlemlemekteyiz. Yaşam tarzımıza, özgürlüğümüze, düşüncelerimize, kıyafetimize, irademize saygı duyulmadığı gibi kötü düşüncelerini ve kirli ellerini yaşantımıza alet etmeyeceğiz. Her alanda başta kadın hakları olarak yasal tasarılar ile ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk çizgisinden çıkarılmaya çalışılan, onun eserlerini unutturulmaya kalkışılan bu günlerde, başta biz kadınlar olmak üzere, gençlerimizin ve ülkemizin geleceği adına Atatürk devrimlerinden ve en büyük
eseri Laik Türkiye Cumhuriyeti sisteminden hiçbir zaman, hiçbir koşulda ayrılmayacağımızın bilinmesini isteriz” dedi.
Kadın MYK Üyesi Şahin, şiddetin her türlüsünü ve kişilik haklarına yönelik saldırıyı reddettiklerini de belirterek; “Özgür ve eşit birey olarak yaşamak istiyoruz. Bedenlerimiz üzerinden ötekileştirmeyi ve siyaset yapılmasını red ediyoruz kınıyoruz. Şiddetin her türlüsünü kişilik haklarımıza saldırıyı red ediyoruz kınıyoruz.
Medeni yasalarla büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlarımıza tüm dünya ülkelerinden önce getirdiği eşit özgür birey olma yolundaki kazanımlarımızı korumaya kararlıyız kirli zihniyetlerin ve ellerin dolaylı yollarla yok etmelerine kaldırmalarına müsaade etmeyeceğiz.
Müftülüklere nikah yetkisi verilmesini red ediyoruz bu çocuk gelinlerin yasak evliliklerin önünü açmak evlilik dışı doğan çocukların tecavüzün üstünü örtmek ve her şekilde medeni kanunla gelen resmi nikahı bir nevi din adamlarıyla DİNİLEŞTİRMEK müftüde nikah kıydıranlar kıydırmayanlar diye ÖTEKİLEŞTİRMEK içindir. Neden müftüler?sorgulamalı sorgulatmalıyız. Biz aklınızdan geçeni biliyoruz ve red ediyoruz. Çocuk istismarcılarını ve tecavüzcüleri koruyan kanunlar öne sürmenizi red ediyoruz şiddetle kınıyoruz.
Milli Eğitim okulları ile Ensar Vakfı arasında yapılan protokolle tüm kültür etkinliklerinin Ensar Vakfına bırakılmasına da şiddetle karşıyız adı bu kadar tacize tecavüze çocuk istismarına karışmış bir kuruma çocuklarımızı teslim etmek vahamettir. Rabbim çocuklarımızı korusun diyoruz.
Kirli ellerinizi kadının bedeninden kıyafetlerinden hayatından çocuklarımızdan çekin Din ile devlet işlerini karıştırmayın laiklik ve yargı bağımsızlığı ve adalet demokrasinin teminatıdır bugün yine yeniden Kadınlar için ADALET istiyoruz.
Kadıköy’den en yüksek sesle kıyafetime karışma, özgürlüğüme karışma,hayatıma karışma diye haykırdık! Nasıl yaşayacağımıza, ne giyeceğimize, tercihlerimize, düşüncelerimize, özgürlüğümüze, irademize karışmayın! Susmayacağız. Unutmayınız ki kadınlar birlik olursa
dünya yerinden oynar.” diyerek açıklamasını, Mustafa Kemal Atatürk’ün
“BİR TOPLUM, CİNSLERDEN YALNIZ BİRİNİN YÜZYILIMIZIN GEREKTİRDİKLERİNİ ELDE ETMESİYLE YETİNİRSE, O TOPLUM YARI YARIYA ZAYIFLAMIŞ OLUR. BİZİM TOPLUMUZUN UĞRADIĞI BAŞARISIZLIKLARIN SEBEBİ, KADINLARIMIZA KARŞI İHMAL VE KUSURDUR “ sözleriyle tamamladı.

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER