Hatay’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 16 kişinin hayatını kaybettiği Derya Apartmanı davasının beşinci duruşması görüldü. Mahkeme heyeti, dosyadaki eksik evrakların tamamlanması için duruşmayı 16 Eylül’e erteledi. Derya Apartmanı’nda eşini kaybeden Ufuk Bayraktar, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı değerlendirmede, “Allah’tan korkup kuldan utansalar zaten binayı sağlam yaparlardı” dedi.
6 Şubat depremlerinde Antakya ilcesi Odabaşı Mahallesi’nde yıkılan 16 kişinin yaşamını yitirdiği Derya Apartmanı davasının beşinci duruşması Hatay 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Bugünkü duruşmaya, geçen duruşmada adli kontrol şartıyla serbest bırakılan müteahhit Ganim Emre Sahil katılmadı. Sahil’in yerine avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.
“Eksik evrak var, duruşma 16 Eylül’e ertelendi”
Geçen duruşmada, kamu görevlileri hakkında yürütülen soruşturmanın akıbetinin sorulması talep edilmişti. Ancak belediye görevlileri hakkında istenen rapor duruşmaya yetişmedi. Dosyadaki eksik evraklar tamamlanmadığı ve kamu çalışanları hakkında rapor mahkemeye ulaşmadığı için duruşma, 16 Eylül’e ertelendi.
Müvekkili hakkındaki adli kontrolün kaldırılmasını talep eden Ganim Emre Sahil’in avukatının talebi ise mahkeme tarafından itiraz hakkı açık olmak üzere reddedildi.
“16 kişi öldü, demek ki usulsüzlük var; tek sorumlu da müteahhit değil“
Derya Apartmanı’nda eşini kaybeden Ufuk Bayraktar, imar planını yapan, inşaatlara izin veren ve yapı denetim firmalarını organize eden hiçbir kamu görevlisinin yargılanmadığı davanın eksik bir dava olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Bizim müteahhit firma ya da sahibiyle kişisel bir sorunumuz yok, yıkım oldu, eşimle beraber 16 komşumuz öldü ve demek ki burada bir usulsüzlük var. Bu usulsüzlüğün tek sorumlusu müteahhit olamaz; onları denetlemesi gereken kurumlar da suçlu ve sorumlu iken hiçbiri sorgulanmadı bile. Depremin üstünden tam 26 ay geçti ve soruşturma izni hala verilmediyse bunun nedenini bilmemiz gerekiyor. 1999 depreminde de benzer şekilde yargılamalar oldu ve sonucu olarak 2023 depreminin acısını on binlerce insanın ölümü, yüzbinlerce insanın yaralanması ve milyonlarca insanın evsiz kalıp acılara boğulması ile yaşadık. Bir sonraki depremin benzer bir felakete dönüşmemesi için aslında çabamız, gidenlerin geri gelmeyeceğini biliyoruz ama inşaatı yapan firmanın, imar planı yapan ve inşaat izni verip denetleyen kurumların; kusurları doğrultusunda ceza alması önleyici bir tedbir olacaktır. Tek beklentimiz bu ama umudunuz var mı diye sorsanız buna verilecek cevabımız maalesef yok.”
“Bizler mağdur olmamıza rağmen yapmadığımız tadilatlardan bahsediyorlar”
Derya Apartmanı’nın bilinen müteahhidinin Vahip Sahil olduğunu, bunu ifadelerinde de belirttiklerini vurgulayan Bayraktar, şöyle konuştu:
“Derya Apartmanının bildiğimiz müteahhiti Vahip Sahil idi, bunu ifadelerimizde belirttik ama firmanın kağıt üstündeki sahibi oğlu Ganim Emre Sahil göründüğü için bir süre tutuklu yargılandı ama o da 3 aydır serbest… Savunmada depremin şiddeti ve ivmesinden bahsediyorlar ama aynı depremde ayakta kalan ve hasar almayan çok bina var; bu nasıl oldu? Bizler mağdur olmamıza rağmen yapmadığımız tadilatlardan bahsediyor ve bizleri suçluyorlar, Allah’tan korkup kuldan utansalar zaten binayı sağlam yaparlardı.”
