Bu yazının Ayasofya’nın ibadete açılması ile alakası yoktur! Merak eden Ayasofya ile ilgili yazıma bakabilir.
1) Barış dini olan İslamiyet’in peygamberi Hz.Muhammed (SAAV) hutbelerinde barış dini esaslarına uygun olmayan bir silah ile hiç hutbe verdi mi?
2) Elinde bir insan öldürme aracı ile hutbe okumakla ne demek istedin?
3) Elinde insan öldürme aracı ile Kur’an’dan barışa ve kardeşliğe davet edici ayetler okuyunca ne kadar inandırıcı olabilirsin?
4) Kur’an-ı Kerim’de ve İslami gelenekte böyle bir şey yok iken, sen hangi dini temsilen bunu yapıyorsun? Kılıcın üstündeki haç işareti bu sorunun yanıtı olabilir mi?
5) IŞİD lideri Bağdadi’ye mi özendin?
6)Dünyevi menfaatler için, dini bir kimliği olmasına rağmen, bir siyasi partiye kul olanları ahirette ne bekler?
Hem gönderenin hem de teslim alıp yayanın, ‘Okuyun ve ona göre amel edin’ diye işaret ettikleri Kur’an’ın, kendi kafasına göre iş yapanların hakkındaki görüşlerine bir bakalım. Der ki: “Allah ve resulü bir işte hüküm verdiklerinde, inanmış bir erkekle inanmış bir kadının, işlerini kendi isteklerine göre belirleme hakları yoktur. Allah’a ve resulüne isyan eden, açık bir sapıklığa batıp gitmiş demektir.” (Ahzab 36). Bu yaptıklarınızın ve yapmakta olduklarınızın Allah ve resulünün razı olabileceği şeyler olduğunu söylemeniz Allah’a ve resulüne iftiradır. Çünkü Kur’an-ı Kerim’de karşılığı yoktur. Öyle ya! Bu ülkeye özgürlük ve toprak kazandırmış ve dahi, tekrar esir edildikten sonra Ayasofya’yı da tekrar kazanmışlara, onların kurduğu kurumların başına geçip, ekmek elden su gölden trilyonluk Mercedeslerle fink atanların lanet okuması psikopatalojik bir durum olmalı. Hele hele “Ölülerinizi hayırla anınız” diyen bir peygambere ümmet olmaktan söz etmeleri mümkün değildir.
“Ey iman sahipleri! Hepiniz toptan barış içine girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır.” (Bakara 208) “Eğer barışa eğilim gösterirlerse sen de buna yanaş ve Allah’a tevekkül et. Çünkü O, en iyi işitenin, en iyi bilenin ta kendisidir.” (Enfal 61) “Allah, esenlik yurduna çağırır ve dilediğini dosdoğru bir yola kılavuzlar.” (Yunus 25) Bu ayetlerle bütün dünyaya barış mesajları vermek varken ve bu mesajların barış dini İslam’ın anlatılması için harika bir kaynak iken, 2020’li yıllarda İslam âleminin en düzgün ve birkaç yıl öncesine kadar İslam’ı en iyi yaşayan ülkesi olan ülkemin başına ördüğünüz çoraplardan gına geldi bilesiniz. Der ki Cenab-ı Peygamber: “İslamınıza bakıp gıpta etmeyen varsa imanınızı sorgulayın.” Bu güne kadar eylemlerinize ve yaşantınıza bakarak kaç kişi Müslüman oldu? Ve yine bunlara bakarak kaç milyon kişi deist, ateist vb oldu hiç düşünmüyor musunuz?
Elinize kılıç alıp şov yapacağınıza, keşke bir gün yolsuzluktan, kadına şiddetten, rüşvetten, parsel parsel satmaktan, din ve kuran öğreteceğiz deyip küçücük çocuklara tecavüz edenlerden söz etseydiniz. Bu pespaye eylemleri yapanların bırakın Müslümanlığı; insan bile olamayacağından bahsetseydiniz de size saygımız olaydı.
