Birleşik Arap Emirlikleri’nin küresel vitrini Dubai, son yirmi yılda gerçekleştirdiği mimari devrimle, sadece bir turizm destinasyonu olmaktan çıkıp, uluslararası sermayenin ve yüksek gelir grubunun (HNWI) kalıcı yaşam merkezine dönüşmüştür. Şehir, sunduğu üst düzey güvenlik, sıfır gelir vergisi avantajı ve kozmopolit sosyal yapısıyla, dünyanın dört bir yanından gelen yatırımcılar için güvenli bir liman niteliğindedir. Bu elit demografinin talepleri doğrultusunda, Dubai konut piyasası da evrimleşmiş; mahremiyetin, geniş yaşam alanlarının ve kişiye özel tasarımların ön planda olduğu müstakil yaşam konseptleri, piyasanın en değerli varlıkları haline gelmiştir.
Küresel servet sahipleri ve kurumsal yatırımcılar, portföylerini çeşitlendirmek ve yaşam standartlarını yükseltmek adına Dubai satılık lüks evler segmentine yoğun bir ilgi göstermektedir. Ancak bu niş pazarda, doğru mülkü tespit etmek ve satın alma sürecini uluslararası hukuk normlarına uygun şekilde yönetmek, derinlemesine bir piyasa bilgisi gerektirir. Bu süreçte doğru varlık yönetimi ve stratejik danışmanlık için TEKCE kurumsal yapısı, küresel erişim ağı ve 360 derece hizmet anlayışıyla yatırımcıların yanındadır.
MİMARİ MÜKEMMELİYET VE YAŞAM TARZI ENTEGRASYONU
Dubai’de bir Dubai satılık ev arayışı, yatırımcıyı sıradan bir konut alımının ötesinde, entegre bir yaşam kurgusuyla tanıştırır. Şehirdeki lüks villa projeleri, sadece barınma ihtiyacını karşılamak için değil, sakinlerine eksiksiz bir “wellness” ve sosyal çevre sunmak üzere tasarlanmıştır.
Örneğin, Palm Jumeirah’daki “Signature” villalar, sakinlerine özel plaj erişimi ve Basra Körfezi’nin sonsuz manzarasıyla izole bir sahil yaşamı sunar. Diğer yandan, Dubai Hills Estate veya Emirates Hills gibi bölgeler, devasa golf sahalarının etrafına konumlanmış, geniş bahçeleri ve özel yürüyüş parkurlarıyla doğa ile iç içe, sakin bir aile hayatı vaat eder. Son yıllarda yükselişe geçen “District One” gibi projeler ise yapay kristal lagünleri ve modern minimalist mimarisiyle, şehir merkezinde resort konforu yaşatmayı hedefler. Bu projelerin ortak noktası; yüksek tavanlar, akıllı ev sistemleri, özel sinema salonları ve hizmetli odaları gibi detaylarla donatılmış olmalarıdır.
DEĞERLEME VE PAZAR ANALİZİ: KÜRESEL BİR KARŞILAŞTIRMA
Yatırım kararı verilirken en kritik parametrelerden biri, varlığın fiyat-performans dengesidir. Küresel emlak endekslerine bakıldığında, Dubai’de ev fiyatları, sunduğu lüks standartlarına kıyasla, dünyanın diğer “Alpha” şehirlerine (Londra, New York, Hong Kong) göre hala “değerinin altında” (undervalued) kabul edilmektedir. Bu durum, Dubai’yi sermaye değer artışı (capital appreciation) potansiyeli en yüksek pazarlardan biri yapar.
Yatırımcılar için Dubai’den satılık ev almak, sadece mülkiyet edinmek değil, aynı zamanda dolara endeksli (AED para birimi USD’ye sabitlenmiştir) bir varlık edinerek kur riskinden korunmak demektir. Ayrıca, BAE hükümetinin sunduğu “Golden Visa” programı sayesinde, belirli bir tutarın üzerinde gayrimenkul yatırımı yapanlar, aileleriyle birlikte 10 yıllık oturum hakkı kazanarak, yatırımlarını bir yaşam güvencesine dönüştürmektedir.
DOĞRUDAN ALIM GİRİŞİMLERİ VE GÖRÜNMEYEN RİSKLER
Piyasadaki fırsatları değerlendirmek isteyen bazı alıcılar, aracı maliyetlerini minimize etmek düşüncesiyle Dubai lüks ev fiyatları sahibinden ilanlarını inceleme yoluna gidebilmektedir. Bu, piyasa araştırması aşamasında yararlı bir yöntem olsa da, satın alma işleminin tamamlanması aşamasında ciddi riskler barındırır.
Dubai emlak piyasası, Dubai Arazi Departmanı (DLD) ve RERA (Gayrimenkul Düzenleme Kurumu) tarafından sıkı kurallarla yönetilir. “Sahibinden” yapılan işlemlerde sıkça karşılaşılan sorunlar şunlardır:
- Hukuki Statü: Mülkün tapusunda bir şerh, ipotek veya yasal bir blokaj olup olmadığının bireysel olarak teyit edilmesi zordur.
- Gizli Maliyetler: Mülk sahibinin bina yönetimine veya ana geliştiriciye (Master Developer) ödenmemiş geçmiş dönem aidat borçları olabilir.
- Teknik Uygunluk: Mülkte yapılan tadilatlar için gerekli NOC (İtiraz Yok Belgesi) izinlerinin alınmamış olması, tapu devrini imkansız hale getirebilir.
Bu riskler, profesyonel bir denetim mekanizması olmadan yapılan alımlarda, yatırımcıya öngörülemeyen maliyetler çıkarabilir.
TEKCE İLE SINIRLARIN ÖTESİNDE KURUMSAL ÇÖZÜM ORTAKLIĞI
Karmaşık ve yüksek bütçeli bu işlemlerde, TEKCE yatırımcılar için bir “güven filtresi” işlevi görür. 2004 yılında Antalya’da kurulan ve bugün İspanya, İsveç, Kuzey Kıbrıs, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde kendi ofisleriyle faaliyet gösteren TEKCE, Türkiye’nin ilk gayrimenkul hizmet ihracatçısıdır. Şirket, sadece alıcı ve satıcıyı bir araya getirmekle kalmaz; sürecin hukuk, finans ve bürokrasi ayaklarını bütünüyle yönetir.
TEKCE’nin uzmanlığı, Dubai satılık lüks evler pazarındaki “off-market” (henüz ilana çıkmamış özel portföyler) fırsatlara erişimi de kapsar. Şirket, mülkün gerçek piyasa değerini analiz eder, satıcı ile profesyonel müzakereleri yürütür ve tapu devrinin sorunsuz gerçekleşmesini sağlar. Konumdan bağımsız, birbiriyle entegre çalışan TEKCE ekipleri, hızlı karar alma mekanizmalarıyla, yatırımcıların Dubai’nin sunduğu fırsatlara en güvenli ve verimli şekilde ulaşmasını temin eder.

