Hatay Valisi Rahmi Doğan, Hatay Valiliği ve İskenderun Teknik Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen “Yeniden İşlevlendirme, Sürdürülebilir Mimari Dönüşüm İçin Perspektifler ve Stratejiler” kolokyumu ile “Eski Yapılar, Yeni Kullanımlar” isimli serginin açılış törenine katıldı.
23 Temmuz 2022 Cumartesi günü saat 11.00’de Hatay Valiliği Meclis, Kültür ve Sanat Merkezinde, Hollanda Türkiye Diplomatik Misyonu ve Hollanda Araştırma Merkezi (NIT) tarafından seçilen Hatay Valiliği Meclis, Kültür ve Sanat Merkezi ile Antakya Konağı başta olmak üzere Türkiye’de ve Hollanda’da gerçekleşmiş en başarılı (10) koruma ve yeniden işlevlendirme projelerinin sunulduğu sergide, Doç. Dr. Mert Nezih Rifaioğlu tarafından ilimiz tarihi yapılarının yeniden işlevlendirme teması ile ilgili bir sunum gerçekleştirilmesinin akabinde Hollanda Araştırma Enstitüsü Direktörü Dr. Fokke Gerritsen bir konuşma gerçekleştirdi.
Dr. Gerritsen konuşmasında, “ ‘Eski Binalar, Yeni Kullanımlar’ sergisinin açılışında, meclis binasında konuşma yapmak benim için gerçekten büyük bir onur. Son 20 yılda Amik Ovasındaki arkeolojik projeler kapsamında Antakya’yı pek çok kez ziyaret ettim. Antakya’da daha fazla zaman geçirme şansını sabırsızlıkla bekliyorum. Çünkü bende pek çok kişi gibi bu şehrin tarihi zenginliği ve kültürel çeşitliliğine hayran kaldım. Şehirdeki binalardan ve mekanlardan tarih fışkırıyor. Binalar çağlar boyunca Antakya’da yaşamış insanlarla ilgili pek çok hikaye anlatıyor. Şuan da açılışını yapacağımız sergide Hollanda ve Türkiye’deki yeniden işlevlendirme projelerinden örnekler sunulmaktadır. Sergi, bu konuda strateji ve deneyimi paylaşarak ilham vermeyi amaçlamaktadır. Şuan içinde bulunduğumuz meclis binasının da sergide bulunmasından çok mutluyum ve restorasyonunda çalışmış olan herkesi kutluyorum. Bu sergi projesinde ortak çalışma yürüttüğümüz İskenderun Teknik Üniversitesi ve Hatay Valiliğine içtenlikle teşekkür ederim. Son olarak bu projede emeği geçen herkese teşekkürlerimi ifade etmek isterim.” dedi.
“Bu binada iki ayrı başarı var.“
Vali Doğan, “Sayın Milletvekillerim, kıymetli mesai arkadaşlarım, değerli meslektaşlarım, çok kıymetli hanımefendiler, beyefendiler hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bugün Hatay’ın anavatana katılışının 83. yıldönümü, bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Tayfur Sökmen ve silah arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyorum. Hatay’ın anavatana katılmasına karar verilen, içinde bulunduğumuz bu binada Hatay için, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için önemli bir işlev görmüş ve bu hususta yad edilen, anılan bir bina. Hocalarım bahsetti, bu bina bir yarışmaya girdi ve restorasyonu ile uygulama projeleri diğer aday projelere karşın seçilerek, dereceye girdi. Öncelikle emeği geçen tüm arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Belki süreçleri anlatmak birkaç cümle fakat bu çalışmaları hayata geçirmek çok büyük emek, gayret istiyor. Ziya Paşa’nın meşhur bir sözü var ‘Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.’ konuşarak, laf üreterek değil, çalışmaları ortaya koyarak bunları göstermek lazım. Bu binada 2 ayrı başarı var. Birinci başarı bu binanın satın alınması ve tekrar orijinalliğini bozmadan aslına döndürülmesidir. Ben göreve başladığımda sayın Milletvekillerimizle birlikte bu binanın alınarak, tekrar kamu malına dönüştürülmesi ve Hatay halkının hizmetine sunulması hususu gündeme geldi. O dönemde binanın girişinde ve içerisinde farklı farklı özel işletmeler bulunmaktaydı. Sayın Vekillerimle bu durumu konuştuğumuzda bu binanın alınması gerektiği konusunda mutabık olduk ve bu konuda kararlı bir adım attık ve buradaki işletmelerle görüşmeler sağlayarak 1 ay içerisinde Hatay Valiliği olarak binanın mülkiyetini aldık.
“Sırada işlevlendirme var”
Bu süreçte beni destekleyen sayın milletvekillerime şükranlarımı sunuyorum. Sonraki süreç, programında ana konusu olan işlevlendirme. Bu binada ne yapılacak, halkın hizmetine nasıl sunulacak tartışması oldu ve biz öncelikle aslına uygun bir şekilde restore edilmesinin gerekliliğini vurguladık. Yapılan çalışmalar neticesinde aslına, usulüne uygun bir şekilde restore çalışmaları tamamlandı. Sonrasında halkın yoğun bir şekilde kullanıma sunulması için burasının bir kültür sanat merkezi, üst katını kütüphane ve yandaki kısmı da vatandaşlarımızın vakit geçirebileceği bir mekan haline dönüştürülmesi arzu edildi. Antakya Konağının hemen yanında Antakya Oteli vardı ve ben göreve başladığımda yıkılmıştı. Bu alana 6-7 katlı bir Polis Evi yapılması planlanıyordu fakat bu proje sonucunda hem bu tarihi öneme sahip binaların görselliği, hem de şehrin silueti bozulacaktı. Bu sebeple bu projenin yapılmasını kabul etmedim ve Polis Evinin yapılacağı alanı değiştirdik. Antakya’nın hemen çıkışında yapımına başladığımız Polis Evinin şuan hali hazırda 3. katını da çıkmaya başladık. İnşallah kısa bir süre içerisinde yapımını tamamlayarak Hataylıların, polislerimizin hizmetine sunacağız. Antakya Konağının işlevleşmesi anlamında eski Antakya Otelinin yerine Antakya Konağının bahçesinin yapılmasını dile getirdim ve çalışmaların tamamlanmasıyla bugün gördüğünüz şekli aldı. Gerçekten çok büyük emek var, ben YİKOB’daki arkadaşlarıma, Vali Yardımcısı arkadaşıma, emeği geçen tüm arkadaşlara şükranlarımı sunuyorum. Güzel bir eser ortaya çıktı, bu eser Hatay halkınındır. İnşallah uzun yıllar Hatay halkına hizmet eder.
Göreve başladığımız ilk günlerde şehrimizin tarihi ve kültürel dokusuyla ilgili neler yapabiliriz amacıyla sayın Vekillerimizle zaman zaman toplantılar yapıyorduk ve orada Kurtuluş Caddesi’nin yayalaştırılması kararını vermiştik. Kurtuluş Caddesi 2 bin yıl önce Roma İmparatorluğu Döneminin en meşhur caddelerinden biri ve ilk aydınlatılan cadde. Fakat bugün çok kötü bir görüntü ile var olan bir cadde durumunda. 3 yıl geçmesine rağmen hala bu caddenin yayalaştırılamadı. Bu proje biran önce hayata geçirilmeli, bu bina ve Kurtuluş Caddesi arasındaki Eski Antakya diye tabir ettiğimiz bölgedeki tarihi varlıklarımızda restore edilerek halkımızın, ziyaretçilerimizin hizmetine sunulması gerekmektedir. Biz tarihi ve kültürel varlıklarımızı tekrardan işlevselleştirelim ve halkımızın hizmetine sunalım düşüncesiyle büyük gayret gösteriyoruz. İskenderun Kaymakamlık binasını restore ettik ve Kaymakamlık binasını oraya taşıdık. Eski Kaymakamlık binası da tarihi bir yapı ve bu tarihi yapıyı da restore ederek burada bir müze açmayı planlıyoruz. Bizim şuanda depolarımızda sergilenmeyi bekleyen binlerce eser var ve yer olmadığından dolayı sergileyemiyoruz, bu müzenin revize projesi bitmek üzere inşallah önümüzdeki ay içerisinde bu tamamlanacak ve buranın restorasyonuna da başlayacağız ve İskenderun Müzesi olarak faaliyete geçireceğiz. Yine İskenderun’da bulunan tarihi İskenderun Lisemizin de revize projesi inşallah bitmek üzere orayı da açacağız ve İskenderun Lisesi olarak halkımızın hizmetine sunacağız. Reyhanlı ilçemizde Kibar Feyzo filminin, Asi dizisinin çekildiği Müderrisoğlu Konağımız var ve bu konağın restorasyonuna da başlayalı 2 ay oldu ve inşallah Mayıs ayı içerisinde restorasyon çalışmalarını tamamlamış olacağız. Bu konağı bir Stüdyo olarak planladık, orijinal haline uygun bir şekilde restore edilecek. Sayın Cumhurbaşkanımıza da buradan şükranlarımı sunuyorum acele kamulaştırma kararı verdi ve bizde bu karar neticesinde 13 dönümlük araziyi, konağı ve müştemilatını hızlı bir şekilde kamulaştırarak Hatay Valiliğinin mülkiyetine aldık. Önümüzdeki ay stüdyo olarak planladığımız bu konakta ‘Atatürk’ dizisi çekilecek. Sektör heyecanla bu projenin tamamlanmasını bekliyor çünkü Hatay’da o kadar güzel varlıklar var ki, sektördeki kişiler dizi, film çekerken bu görselleri kullanmak istiyorlar. İnşallah bu proje tamamlandığında Hatay’ın tanıtımına ciddi katkı sağlayacağını düşünüyorum. Kırıkhan ilçemizde Sarı Okul diye tabir edilen tarihi yapının da projelendirilmesi tamamlandı, bu tarihi yapıyı da yine orijinal haliyle restore edeceğiz ve işlevsellik kazandıracağız. Kırıkhan Belediyesi, Valiliğimizin desteğiyle inşallah bu yapıyı da Hatay halkının hizmetine sunmuş olacak. Göreve ilk başladığım dönemde de dile getirmiştim, Hatay turizmden hak ettiği payı alamamakta. Bu sebeple Hatay kültürel varlıkları, deniz turizmi anlamında terörle mücadelede yapmış olduğumuz başarılı operasyonlar neticesinde Amanoslar’daki yayla turizmi anlamında çalışmamız, gayret göstermemiz lazım, eksiklikleri biran önce gidererek gelecek ziyaretçilerimize güzel bir Hatay sunmamız lazım. Gastronomimiz var ancak gidebilecek lokanta sayımız çok az. Her bir ilçemizin kendine has yemekleri, lezzetleri var ancak bunların sunumunda problemler yaşıyoruz. Bu sebeple Antakya Konağının üst tarafını Hatay Valiliği Mutfak Sanatları Merkezi yaptık. Arkadaşlar şimdi orada eğitim vermekteler. Hatay’ın aslında çeşidi çok, potansiyeli yüksek. Ben tekrar emeği geçen tüm mesai arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.” dedi.
Vali Doğan ve protokol üyeleri tarafından serginin açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından tören, sergi alanının gezilmesiyle son buldu.
Açılış törenine Vali Doğan’ın yanı sıra, Hatay Milletvekili TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, Garnizon Komutanı Albay Halit Erbaş, Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Adnan Özkaya, Vali Yardımcıları Aydın Tetikoğlu, Erhan Günay, Yusuf İzci, İlçe Kaymakamları, İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, İl Jandarma Komutanı Emrullah Büyük, İlçe Belediye Başkanları, 2. Hudut Alay Komutanı Albay Tarık Çetin, Kurum İl Müdürleri, Hollanda Araştırma Enstitüsü Direktörü Dr. Fokke Gerritsen, İskenderun Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mert Nezih Rifaioğlu, Mimar Müjde Nur Rifaioğlu ve davetliler katıldı.
