Sosyal Haklar Derneği yazılı bir açıklama yaparak”Cumhurbaşkanı Erdoğan, Toplu Konut temeli atmak için deprem bölgesi İskenderun’da tören düzenliyor. Bu törenin sayısız sakıncaları olduğu ve Hatay halkının yaşadığı ağır felaketin daha da derinleşeceği kaygısı taşıyoruz. Siyasi otoritenin yaşanan acılardan ve felaketlerden ders almadığını üzülerek görüyoruz. Hatay halkı bir kez daha siyasi ve maddi çıkarlara kurban edilmekle karşı karşıyadır.”dedi

Av Bülent Akbay İmzası İle yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:
Törenin Yapıldığı Yerin Zemini Bile Sıvılaşmış Durumda
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temel atma töreni için İskenderun halkını çağırdığı Kaymakamlık binasının önü ve anıt alanı sular altında olup tüm sahil şeridi denize doğru kaydığı için yolun bir şeridi çamur ve su nedeniyle kullanılamamaktadır. Sahil şeridi üzerindeki binalar yaklaşık 1 metre dibe doğru çökerken, sahil şeridi denize doğru en az 1 metre kaymıştır. Törenin yapıldığı yerin sağında ve solunda onlarca binanın acil yıkılacaklar listesinde yer aldığı ve bölgenin zemin taşıma gücünün tamamen kaybolduğu bilinmesine rağmen burada temel atma töreni düzenlemek en hafif tabiriyle acımasızlık ve iş bilmezliktir. Deprem sonrası hepimizi enkaza gömen yönetim anlayışı hız kesmeden faaliyetlerine devam etmemelidir. Bilim ve sağduyu bir tarafa bırakılmış üstüne de adaletsizlik ve acımasızlık eklenmiştir.

Bu Acelenin Nedeni Nedir?
Temel atma töreninin İskenderun, Defne ve Antakya Yeni Devlet Hastaneleri, İskenderun Toplu Konutları ve Arsuz Köy evleri için düzenlendiği açıklandı. Oysa deprem bölgesinde mevcut yapıların %60’ı ciddi hasar görmüş ve kalanının da dayanım güçleri yorulmuştur. Tüm yapıların dayanımı ile taşıma gücü düştüğü halde ve artçı depremler devam ederken hangi akla hizmet edildiği anlaşılamamaktadır. Tüm bilim insanları ve araştırma yapan sivil kuruluşlar ile üniversiteler raporlar hazırlamaya çalışırken beton dökmek, ihaleler yapmak ve sanki doğru bir iş yapılıyormuş gibi törenler düzenlemek ister istemez “deprem yardım paralarını ve hazineyi hortumlamak için mi acele ediyorlar” sorusunu aklımıza getiriyor.
Deprem Risk Haritası Henüz Çıkarılmadı
Bölgede yaşanan depremlerin ardından onlarca ulusal ve uluslararası kuruluş bir deprem risk haritası oluşturmaya çalışıyor. Zemin değerleri toplanmalı, yer kabuğunda oluşan tahribat ölçülmeli ve doğru veriler ışığında geleceğe dair bir yol haritası çıkartılmalıdır. Artçı depremler devam ederken zemin değerlerinin sürekli değişiklik gösterdiği aşikârdır. Temel atma töreni düzenlemeden önce hangi mimarlara, şehir plancılarına, jeologlara, mühendislere raporlar hazırlattınız. Seçime endeksli faaliyetleri halkın malını ve canını yok sayarak yapamazsınız.
Şu aşamada bırakın deprem bölgesini, ülkenin tümü deprem hattında olduğundan bilim insanlarının raporları hazırlanmadan deprem bölgelerinde kalıcı imar uygulamaları durdurulmalı ve diğer bölgeler de yeni verilere göre gözden geçirilmelidir. Öncelikle veriler toplayacak, zemin değerlerini çıkaracak ve deprem risk haritasını oluşturacak ve bunlara müteakip kentleri inşa edecek bir siyasi otoriteye ihtiyaç duymaktayız.
Yaptığınız Yapacaklarınızın Teminatıdır; YAPMAYIN
Veriler henüz toplanmamışken, halkın daha çadır, tuvalet, banyo ve su ihtiyacını karşılamakta acze düşenlerin, hastanelerin depremde yıkılacağına dair raporları görmezden gelerek bizzat yöneticiler tarafından sağlık çalışanları ile hastaları ölüme gönderenlerin “biz nerede hata yaptık” diye oturup düşünmesi gerekmez mi ? Ülkeyi yönetenlerin bugüne kadar yaptıkları yapacakların teminatıdır. Felaketlere madem ki davetiye çıkardınız, bari şimdi durun ve yani yanlışlar yapmayın.
