Hatay Emek ve Demokrasi Güçleri, Antakya Köprübaşında yaptıkları basın açıklamasında hep bir ağızdan, “Geçinemiyoruz!” diye haykırdılar.

Türkiye’nin giderek karanlık bir dönemden geçtiğine dikkat çekilen açıklamada, işsizliğe, açlığa ve zamlara karşı omuz omuzu çağrısında bulunularak şu görüşlere yer verildi:
“Ülke olarak koyuluğu gittikçe artan karanlık bir dönemden geçiyoruz. Borçlanmaya, dış finansmana, ranta, spekülasyona, betonlaşmaya dayalı ekonomik model iflas bayrağını çoktan çekmiştir. Buna rağmen yirmi yıldır iktidarda olanlar kendi elleri ile yarattıkları krizden çıkış adına attıkları her adımda tüm ülkeyi daha fazla bataklığa sürüklemeye devam etmektedir. İflas eden sistemin enkazı bir kez daha emekçilerin, halkın omuzlarına yıkılmak istenmektedir. Bunun için son olarak, yıllardır hayata geçirilen kur-faiz kıskacına eklenmek üzere “ürün çeşitlendirilmesine” gidildiği görülmektedir. Elli yıl önce denenen ve çözüm üretmek bir yana daha fazla sorun yarattığı tescillenen ürüne yeni bir barkod yapıştırılmış ve “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” adı ile yeniden piyasaya sürülmüştür..
Bu yönteme göre; Bankalarda vadeli TL hesabı olanlara “sen hesabını bankada TL olarak tutmaya devam et. Eğer faiz getirin kur farkının üstünde ise onu alacaksın. Ama altında kalırsa hiç endişe etme, farkı Hazineden karşılayacağız. Üstelik elde ettiğin kur farkı faizi üzerinden her hangi bir gelir vergisi de ödemeyeceksin” denilmektedir. Dolayısıyla birkaç gündür “dövizde tarihi düşüşe yol açan yöntem” olarak pazarlanan bu yöntemde kazananların ve kaybedenlerin adresi değişmemektedir. Hazine garantisi ile kazanan yine bankalarda milyarları bulunan rantiyeciler, tefeciler olacaktır. Mevcut koşullarda bırakın bankada mevduatı olmasını, borçlanarak ayakta kalmaya, kıt kanaat geçinmeye çalışan milyonlar ise kaybetmeye devam edecektir.

