”
Hatay İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğüne İl Müdürü olarak atanan ve depremin 70. gününden bu güne bölgemizde hizmet veren İl Afet ve Acil Durum Müdürü Ali İhsan Körpeş, yaşanan süreç hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
AFAD İl Müdür Yardımcılarının da katılım gösterdiği toplantıda konuşan Körpeş, yaşanan felaketin boyutunun yalnızca Türkiye için değil dünya için çok büyük olduğunu vurguladı.
Dünya genelinde yakın tarihte böyle bir afet görülmediğini kaydeden AFAD İl Müdürü Ali İhsan Körpeş; “Karada yaşanan böyle bir deprem yok! Deprem Kahramanmaraş depremi olarak anılacak tarihte ama Hatay’daki yıkım diğer hiçbir ilde yok. Ben Malatya’daydım 70 güne kadar, Urfa’da, Adıyaman’da, Maraş’ta bulundum, orayla kıyaslandığı zaman mukayese kabul bile edilemez. Diğer 10 tane ili toplasanız Hatay’daki yıkıma denk bile değil, etkilenen nüfus itibariyle de bu böyle.
Örneğin şu an biz hak sahipliği sürecini devam ettiriyoruz. Aldığımız başvuru sayısı 246.000. Bu başvuru sayısı 1970’lerden sonra Türkiye’de bütün afetlerin toplamına denk bir sayı. Burada çalışan arkadaşlarımız 246.000 başvurunun tamamını kısa bir sürede değerlendirmesini yaptılar. Şu an askıya çıktı, 8 Kasım’da itirazlar da bitecek, kesin hak sahipliği listelerinde mahalinde askıya çıkacağız. Bu yapılan işlem Türkiye’de son 50 yılda yapılan tüm işlemlere denk bir işlem diyebiliriz.
Kahramanmaraş’ta hak sahipliği başvuru sayısı 110.000, Malatya’da 120.000, Adıyaman’da 64 bin, Adana’da 8.400. Bizim sadece bir günde değerlendirdiğimiz başvuru sayısı 12.000, biz Adana’nın işlemini yarım günde bitirebilir duruma geldik. Diğer bütün illerdeki konteyner sayılarını topladığınız zaman sadece Hatay’daki konteyner kent sayısının üçte ikisine denk oluyor, organizasyonun büyüklüğünü anlatabilmek adına söylüyorum bunları.
Yaklaşık 170.000 civarında vatandaşımız şu an konteyner kentlerde yaşıyor, Tunceli ve Bayburt nüfusuna denktir bu rakam. Sahada şu an konteyner kentlerde 50.000 konteyner var, 12.000’in üzerinde de bireysel olarak dağıttığımız konteyner var” şeklinde konuştu.
“İnsanlar Bu Yıkımı Bir Daha Yaşamamalı”
Böylesi büyük bir felaket ve sonrasında yaşananlar, yapılan çalışmalar ve verilen hizmetler konusunda elbette eksiklerin de olabileceğini ifade eden Körpeş; “Vatandaşlarımızın mağduriyeti çok büyük. Olağanüstü hallerde alınan kararlar olağan hallerde yargılanır veya sorgulanır. Biz bundan çekiniyor değiliz, gerçekten iş yapmak amacıyla geldik, ailelerimizi geride bırakarak geldik arkadaşlarımızla. Atatürk’ün dediği gibi Hatay bizim de şahsi meselemiz oldu. Hatay sevdiğimiz bir şehir, öncesinde de defalarca geldiğimiz, hayran olduğumuz bir şehir. Hatay 7 defa yıkılmış, 8 defa yapılmış bir şehir. Keşke olmasaydı, 8. defa yıkıldı 9.’nun inşası bize nasip oldu. Ben bunu tarihi bir vazife olarak görüyorum. Bir şey yapacaksak hep beraber yapacağız. 9. defa yıkılmasına müsaade etmeyeceğiz. 8 defa yıkılmış bir kentten bahsediyoruz. Öyle bir inşa etmeliyiz ki artık bir daha bu yıkımı insanlar yaşamamalı!
Çok hassas davranıyoruz. Kalıcı konutlarla ilgili süreci de başlattık, ilk konutlarımızı vermenin heyecanını yaşadık. Sene sonuna kadar bu rakam yükselecek. 6.000’e yakın konutun teslim edilmesi sene sonuna kadar hedef. Haziran ayının sonuna kadar büyük bir teslim planlanıyor. 39.000 civarında ihalesi bitmiş olan 33.000 başlayan mevcut.
Kırsal konutlar gayet güzel oluyor. Bunun heyecanını mutluluğunu yaşamak çok farklı. Geldiğimizden bu yana insanların yüzünde hüzün görüyoruz, yavaş yavaş bu gülümsemeyi görmek bizim de içimizi ısıtıyor, mutlu ediyor. İnşallah yakın zamanda bunu daha sık yaşayacağız. Arkadaşlarımdan Allah razı olsun çok özverili çalışıyorlar, çok güzel bir ekip oluşturduk.
Bir taraftan barınma süreci ile ilgili konteyner kentlerin altyapısı benzeri süreç yürütülürken diğer taraftan 345 tane kırsal mahallemizde hem kalıcı konut hem bireysel konut yapımı hala devam ediyor, diğer taraftan kalıcı konutlarla alakalı çok katlı yapıların yer seçimleri, hak sahipliği süreçleri o kadar eş zamanlı ilerliyor ki gerçekten çok iyi bir noktadayız. Keşke yaşanmasaydı ama yaşandıktan sonra vatandaşlarımızın devletten olan beklentisini karşılamak da bizim görevimiz” şeklinde açıklamalarda bulundu
