Her Gün Bir Kadın Öldürülüyor!

Avukat Hatice Can, AFFAN Derneği’nin düzenlediği “Türkiye’de Kadının Rolü” söyleşisinde, son günlerde gündem olan kadına yönelik şiddet ile kadın hakları ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Affan Derneğinin düzenlediği ‘Türkiye’de kadının rolü’ söyleşisi derneğin yöneticilerinden Canet Maptunoğlu Eftim’in açılış konuşması ile başladı.

Söyleşide, Türkiye’de son günlerde gündem olan kadına yönelik şiddet ile kadın hakları konuşuldu.

Söyleşinin konuşmacısı İnsan ve Kadın Hakları Savunucusu Avukat Hatice Can, özellikle kadına yönelik şiddete dikkat çekti. Hatice Can, bugün elde edilen hakların kadınlar tarafından yüz yıllar önce vermiş olduğu mücadele sonucu kazanıldığını söyledi.

Mücadele edilen ilk hakkın ‘eşitli’ olduğuna vurgu yapan Can, “Eşitlik 1800’lü yıllardan beri hayatımıza yerleşmiş durumda. 10 Aralık insan hakları bildirgesi ile ırk, renk, cins ayrımı yapmadan insanlar eşittir. Cins dediğimiz iki şekil yani kadın ve erkek olarak. Benim öğrenci olduğum yıllarda eşitlik varken şu an eşitlik yok. Köleleşmeye doğru gidiyoruz” dedi.

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

Can, konuşmasının devamında, “8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 129 kadın işçi eşit haklara sahip olmadıkları için grev yapar ve kadınların hepsi öldürülür. O günden sonra dünya kadınlar günü ilan edilir. Bizim için önemli bir gündür” ifadelerinde bulundu.

1980’li yıllarda kadına yönelik birçok sözleşmenin imzaladığını fakat geleneklere bağlı bir toplum olduğumuz için bazı kalıplardan kurtulamadığımızı belirten Hatice Can, “Birçok sözleşme düzenledi ama hayatımızın içinde hangi birini uygulayabiliyoruz? Kadın ne halde? Sorularının yanıtı geleneksel iş bölümü. Örneğin ben okullara söyleşilere gidiyorum öğretmenlerin hepsi kadın fakat idarecilerin çoğu erkek kadınlar karar mekanizması olarak görülmüyor işte burada devreye giren geleneksel iş bölümü çünkü kadın mutfaktan sorumlu, temizlikten, çocuktan ve hatta kırsal kesimde ise hayvancılık bakımını üstlenir. Bunun sebebi yetiştirme tarzımız ‘erkek’ ‘erk’ kelimesinden doğar. Antakya yetiştirme tarzı olarak Türkiye bazında yine iyi burada kızlar okutuluyor. Genele baktığımız zaman durum hiç iç açıcı değil” dedi.

GÖÇMEN KADINLAR

Özelikle son zamanlarda gelen göçmen Suriyeli kadınlar ile kadına yönelik sömürünün fazlalaştığını erkeğin kadını ‘Suriyeli alırım’ tehdidi ile korkutmaya çalıştığına dikkat çeken Can, “Bu konu çok yaygınlaşmaya başladı. Hatta birçok erkek göçmen kadınlardan çocuk sahip oluyor. Çocuk hakları da bu bağlamda yok oluyor” diye konuştu.

HERGÜN BİR KADIN ŞİDETE UĞRUYOR

Son zamanlarda her gün bir kadın öldürülüyor ya da şiddete uğruyor bunun sebebinin ekonomik güç ve zihinsel dönüşüm yüzünden olduğunu söyleyen Can, bu zihinsel dönüşümün önüne eğitimlerle geçileceğini, zihinsel dönüşümün okul eğitimi olmadığını, aile eğitimi olduğunun altını çizdi.

Can, çocuklardan önce anne ve babalara eğitim verilmesi gerektiğini savunarak, şiddet yaşanan evde anne ve babaya psikolojik destek verilmesi gerektiğini, çünkü çocukların ailelerini örnek alarak hayatlarına yön verdiği açıklamasını yaptı.

SIĞINMA EVLERİ ÇOK AZ

Hatay’da sığınma evinin bir tane olduğunu aynı zamanda kapasitenin de yeterli olmadığını dile getirerek, “Sığınma evine kadın güçlenerek çıksın diye gider hatta çocuğunu da yanına alabilir” diyerek konuşmasını tamamladı.

Affan Derneği Başkanı Kemal Arıbaş ve Dernek yöneticileri söyleşiye yoğun bir ilgi ile katılım sağladı.