DİSK- Tüm Emekliler Sendikası İskenderun Şube Başkanı. Hüseyin Güler Yazılı bir açıklama yaparak Emekli maaşlarına yapılması öngörülen zam oranını eleştirdi
Güler in açıklaması şöyle
“Aralık ayı enflasyonunun açıklanmasıyla, milyonlarca emekli ile emekli dul yetimin, 2018 yılı 1 altı aylık dönem için alacağı maaş zammı da belli oldu.
TÜİK’in açıklamasına göre, Aralık ayında Tüketici Fiyat Endeksi, %0.69, 1 Temmuz 2017 ile 31 Aralık 2017 tarihleri arasını kapsayan altı aylık dönem için de ise %5.69 arttı. Buna göre milyonlarca emeklinin maaşı, 1 Ocak 2018 itibariyle %5.69 artacak. Yani 1000 TL. maaş alan bir emekli, yeni yılla birlikte, iğneden ipliğe her şeye yağmur gibi yağan piyasa zamlarına karşı, neredeyse 1 kilo et fiyatına denk gelen 56.9 TL. maaş artışıyla geçinmeye çalışacak.
Asıl ilginç olanı ise yıl boyunca olduğu gibi, Aralık ayında temel tüketim ürünlerinin fiyatları artmaya devam etti. Buna birkaç örnek verirsek durum daha iyi anlaşılacaktır. Örneğin; Aralık ayında, sivri biber %26:89, patlıcan %23, salatalık %22.03, nohut %11.71, kahve 8,17, sigara %7,31 arttı. Bunun yanı sıra, birçok temel tüketim ürünü ile hizmetin fiyatı artmışken aylık enflasyonun %0.69, son 6 aylık enflasyonun ise %5.66 olarak açıklanması gerçeği yansıtmamaktadır. Zira yukarıda belirtilen ürünlerin yanı sıra, enflasyon paketinde yer alan birçok ürünün fiyatı her ay artmaktadır. Bunu alış veriş yapan ve piyasayı az çok takip eden her yurttaş gayet açık görmektedir.
Baştan beri söylüyoruz, emekli maaş artışlarının enflasyona endekslenmesi, büyümeden pay verilmemesi emekli maaşlarının erinmesine yol açmaktadır. Halbuki yeni yıla girerken, vergi oranlarının artırıldı ve dolayısıyla, iğneden ipliğe her şeye zam geldi. Böylece emekli ile çalışana verilen maaş artışı ceplerine girmeden geri alındı.
Hatırlanacağı üzere, iktidar her yıl büyüme oranları açıklamakta ve Türkiye’yi büyütmekle övünmektedir. Daha birkaç gün önce, Türkiye’nin yılın üçüncü çeyreğinde %11.1 büyüdüğü, yıllık büyümenin ise %7,5 olabileceği açıklanmış olmasına rağmen milyonlarca emekliye büyümeden pay verilmemesi, anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bir uygulamadır. Aynı şekilde Türkiye’yi yönetenler kişi başı yıllık milli geliri 11.000 dolar olarak açıklamaktalar. Buna göre her bir birey, aylık 916 dolar, 3.550 TL. gelire sahip olmalıdır.
Şimdi ülkeyi yönetenlere soruyoruz: her bir birey 3.550 TL. geliri olması gerekiyorsa asgari iki birey olan emekli ailesinin aylık geliri 7.100 TL. olması gerekmez mi? yine ülke büyüyorsa büyümeden emekliye neden pay vermiyorsunuz? yoksa siz emekliler büyüyen Türkiye’nin yurttaşı değiller mi?
Hep söyledik, AKP iktidarı sermaye sever, emek karşıtı politikaların en has uygulayıcısıdır. Nitekim, 2018 yılı asgari ücretinin tespitinde de, deyim yerindeyse dağ fare doğurdu ve milyonlarca asgari ücretli bir kez daha sefalete mahkum edildi. Ancak iktidar sözcülerinin kulakları topluma kapalı, AKP genel Başkanı, bunu eleştirenlere elinize, dilinize dursun diye çıkışıyor. Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ise 42 asgari ücretle bir otomobil alınabilir diye dâhiyane bir buluşla milyonlarca asgari ücretliyle dalga geçen bir açıklama yapabiliyor. Başbakan yardımcısına soruyoruz, siz asgari ücretliyi, yemeyen içmeyen, giyinmeyen, barınmayan, çocuğuna eğitim almayan bir varlık mı sanıyorsunuz ki, tüm bu ihtiyaçlarına harcama yapmadan, 42 ay sonra otomobil alabileceğini düşünüyorsunuz? Bu nasıl bir aşağılama, insanları hor görme onların sıkıntılarını hafife alma mantığıdır.
Evet uzun zamandır her açıklamamız da söylüyoruz, AKP’de dahil, bu ülkede iktidarların yıllardır uyguladıkları, emek karşıtı ekonomik ve sosyal politikalar içinde milyonlarca emeklinin de bulunduğu tüm emekçileri sefalete sürüklemiş bulunuyor. AKP Hükümetinin emeklilere ilişkin politikası değişmeden devam ediyor.
