Cuma, Mayıs 24, 2024
No menu items!
Ana SayfaKöşe Yazılarıİnsanlık Yol Ayrımında!

İnsanlık Yol Ayrımında!

        Saygıdeğer okurlarım!

İngiltere’deki Sussex Üniversitesi Uluslararası Hukuk Doktora Öğrencisi Emre Şenbabaoğlu’nun Teori’de yayımlanan “Salgın sonrası insanlık yol ayrımında” başlıklı makalesinde yer alan görüş, eleştiri ve öngörülerine aynen iştirak ediyorum.

Şenbabaoğlu’na göre;  Aralık 2019’da Çin’in Hubei eyaletinin başkenti olan Vuhan’dan dünyaya yayılan Koronavirüs salgını, insanlık tarihinin şu ana kadar yaşamış olduğu en büyük salgınlardan biri olarak görülmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 11 Mart 2020’de almış olduğu kararla Koronavirüs salgınını ‘küresel salgın’ olarak kabul etmesi, her ülkenin kendi milli mücadelesini verdiği çok boyutlu bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir.

Koronavirüs salgınının ortaya çıkmasından sonra Çin’in önderliğindeki Asyalı ülkelerin ve Batılı ülkelerin salgına karşı vermiş olduğu tepkiler ve almış olduğu önlemler arasında çok büyük farklılıklar ortaya çıkmıştır.

Bu bize, emperyalizm çağında yaşadığımız gerçeğini bir kez daha hatırlatmış ve salgının ekonomik, siyasi ve toplumsal açıdan birçok değişikliğe yol açacağının da işaretlerini vermiştir. Bütün dünya Çin, Vietnam, Singapur, Kuzey Kore ve Güney Kore’nin salgınla mücadeledeki başarısını hayranlıkla izlerken, gelişmiş Batılı kapitalist ülkelerde çöken sağlık sistemi ve Batılı toplumların içine düştüğü çaresizlik iki toplum düzeni arasındaki farklılığı çok net bir şekilde ortaya koymuştur.

Nitekim insanlık tarih boyunca çeşitli salgınlarla karşı karşıya kalmış ve bunların bir daha yaşanmaması için köklü önlemler almıştır. Her büyük salgın bilim ve tıp alanındaki gelişmeleri tetiklemiş; siyasal, toplumsal ve ekonomik açıdan büyük değişimlere yol açmıştır.

Koronavirüs salgını da tarihte bir dönüm noktası olacak ve önemli sonuçlar doğuracaktır. Salgın sonrasında Batı dünyasında hâkim olan kibir ve özgüven azalacak ve Batı toplumu kendini sorgulamaya başlayacaktır.

Eğer kapitalist ülkeler ve toplumlar ekonomik görüşlerini değiştirecek yönde bir bilinç sıçraması yaşarsa daha adil ve eşitlikçi toplum düzenleri kurma yönündeki siyasal eğilimler de güç kazanacaktır. İnsanlık olarak önemli bir yol ayrımına gelinmiştir. Ulusal düzende, devlet ve toplum arasındaki ilişkiler yeniden şekillenecektir.

Her toplum, içinde yaşadığı iktidarı kamucu politikalar izlemeye zorlayacaktır. Ancak, bu anlamda her toplumun gerilemekte olan Batı emperyalizmine ve Atlantik sistemine bel bağlayan iktidar seçeneklerini reddetmesi gerekmektedir.

Uluslararası düzlemde ise Atlantik ve Avrasya arasındaki cephenin daha da netleştiği görülmektedir. Bir tarafta salgın sırasında bile İran’a ve Venezuela’ya karşı uyguladığı ekonomik yatırımları kaldırmayan bir ABD, diğer tarafta tüm insanlığın yardımına koşmaya çalışan Çin, Rusya, Küba, Vietnam ve Türkiye var.

Köklü bir devlet, imparatorluk ve devrim geleneğine sahip olan Asya ülkeleri salgını denetim altına alma konusunda Atlantik ülkelerine göre daha başarılı bir sınav vermektedir.

Bu nedenle, kamucu toplum düzenleri kurabilmenin yolu uluslararası ortamda Batı hegemonyasına karşı Avrasya’yı desteklemekten geçmektedir. Kamucu eğilimlerin, belirli bir güç dengesinin hâkim olduğu çok kutuplu bir dünya düzeninde hayat bulacağını unutmamak gerekiyor.

Salgın sonrasında ufukta sosyalizm görünmüyor ama tüm ülkelerde karma ya da kamucu ekonomi modellerinin benimsenmesi gerektiği noktasında bir farkındalık artışı yaşanacaktır. Farklı ekonomi modellerinin bir arada yaşadığı çok kutuplu bir dünya düzeni insanlığın gündemine girmiş bulunmaktadır.

Bütün insanlık bu salgından insan onuruna yakışır bir toplum düzeninde yaşamak için gerekli olan dersleri çıkartacak ve yaşadığı dönüşümü insanlığın ortak iyiliği için kullanacaktır.

 

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER