Çarşamba, Mayıs 8, 2024
No menu items!

KARBON SAFSATASI

Adviye Yüksel Yazdı

 

KARBON SAFSATASI

İki üç gündür bir türlü aklıma söz geçiremiyorum . Ya ben bu konuda düşündüklerimde yanılıyorum . Veya bu düşündüklerimin dışında fikir yürütenler, bir menfaat peşindeler …
Bir KARBON meselesidir gidiyor bu günlerde . Bununla ilgili bir de BARIŞ sunumları var !
Benim günlerdir kafamı yorduğum bu konu bence bir KATAKULLİ !
Dünya yaratılalı kaç yüz veya kaç bin veya kaç milyon yıl oldu bilmiyorum . Kaç kuşaktır insan ve diğer canlılar yaşadı ve öldü ? Bu kadar sağlam bilgi sunamıyorum kendime . Fakat ben ve benim ailemin kaç kuşaklık yaşam süreleri iki yüz oldu diyelim . Bunlardan hiçbir kimsenin KARBONDAN zehirlendiğini duymadım .
Şimdilerde bir KARBON meselesi dolaşıp duruyor ortada ve bu mesele beni 1968-1969 lu yıllara götürüyor . Hani ilkokulda bize öğretilen bilgilerden olan, bitkiler gündüzleri oksijen salgılar / geceleri ise karbondioksit salgılar tezi var ya …
Ben de bu bilgilere istinaden sınıfımın pencerelerini , çiçek saksıları ile süslerdim . Zira sınıf çok kalabalık olunca o bitkiler bize oksijen salsın ve rahat nefes alalım düşüncesinden yola çıkmıştım . Bu uygulamayı iki üç ay devam ettirdim . Bu yetmezmiş gibi teneffüslerde bir iki cam açarak sınıfı havalandırıyordum .
Sonrasında bir çocuğun çiçekleri sularken saksıyı kırması , benim kafaya saksı düşmesi gibi etki yaptı .
Şöyle camdan dışarı baktım !Bir daha bir daha baktım .
Yaa köyün etrafı ormanlık, torosların tepesinde bir köy . “Burada oksijen bol ve ben niye pencereye saksı yerleştiriyorum ki ?” Dedim ve çiçek saksılarını getiren velilere gerisin geri verdim . Fakat yüzlerce ağacın çevrelediği bu köy nasıl olmuş da karbondan zehirlenmemiş ???
Hani geceleri KARBON salgılıyorlarsa …
İnsanlar da havanın oksijenini soluyor ve KARBON salıyorlarsa ???
Kapalı yerlerde onlarca insan , dünyaya KABON bırakıyorsa !!
İnsan ve hayvan türlerinin hiç birinin yaşaması mümkün değil o zaman . Bu ormanla çevrili köyün ve bunun gibi birçoğu yerleşimin yok olması gerekmez miydi ?
Bu da bir gelir ve menfaat edinme …
Ve ulus devletlerini yok etme …
Tek dünya tek devlet oluşturma gibi geliyor bana . Bazı kişisel edinimlerin ( ev , araba , ve diğer taşınmazlar gibi) hakların kalkması . Nefes de artık paralı yani . Tabi serbest dolaşım da olmayacak … “Olur mu ?” demeyin, “karbon salacaksın otur” diyecekler ve evde oturacaksın yani .
Bu bir anlaşma ile ortaya konacak deniliyor . Çok karşı koyucu düşünenler var. Ve fakat aman ha aman KATAKULLİYE gelmeyelim . Bu İSTANBUL ANTLAŞMASI gibi “ben girdim – şimdi de çıktım” örneği olmayacak gibi geliyor bana . Bu defa sağlam bağlayacaklar . “Yok bu bana uymadı , dinime uymadı” , vs olmaz ..
Bu işi çok düşünüp acele etmeden , hatta “BEN ALMAYIM ! ZİYADE OLSUN” diyerek ELİMİZİN tersi ile itelememiz GEREKİR .
Çalıyı dolanalım dermişim .
Bunca milyon yıllık DÜNYA’yı şimdi de bize böyle boyayarak satmaya KALKANLARIN oyununa gelmeyelim .
EL AMANNNN İYİ DÜŞÜNELİM!!!
Biz yine OKSİJEN SOLUYARAK KABON SALMAYA DEVAM DİYELİM,
SORUNSUZ OKSİJEN ALMALAR ..
VE DE İYİ KARBON SALMALAR …
Hoşça kalın!.
RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER