CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı, 7 Haziran seçimlerinden 3 gün önce, Diyarbakır’da yaşanan HDP mitingindeki bombalı eylem ile 1,5 ay sonra Suruç’ta yaşanan olaydaki şüphelilerin Adıyaman nüfusuna kayıtlı olmalarının tesadüfi olup olmadığını sordu.
CHP’li Vekil Yarayıcı, Diyarbakır’da HDP mitingine yapılan bombalı saldırının faili O.G.’den sonra, Suruç’ta gerçekleştirilen saldırının faili Ş.A.A.’nın da Adıyaman nüfusuna kayıtlı olmasının, dikkatlerin bir kez daha bu ilimiz üzerinde toplanmasına neden olduğunu kaydederek, olay yerindeki incelemeleriyle ilgili şunları söyledi:
“Gazetecilerin anlatımına göre IŞİD adına örgütlenme yapan kişi ve kurumlar Adıyaman’da yaşayan hemen herkes tarafından bilinmesine rağmen, emniyet veya MİT’in gerekli müdahaleyi yapmadığı, çocukları IŞİD’e katılan birçok ailenin emniyetten yardım istemesine rağmen emniyetin bu konuda duyarsız davrandığı yönünde bilgiler üzerine Adıyaman’da var olan IŞİD örgütlenmesi güvenlik kurumlarının ihmallerini bir soru önergesi ile TBMM gündemine taşıdım.”
Milletvekili Hilmi Yarayıcı, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk tarafında yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergesinde de şunları sordu:
“Diyarbakır’da HDP mitingine yapılan bombalı saldırının faili O.G.’den sonra Suruç’ta gerçekleştirilen saldırının faili Ş.A.A.’nın da Adıyaman nüfusuna kayıtlı olması dikkatlerin bir kez daha bu ilimiz üzerinde toplanmasına neden olmaktadır. Emniyet kaynakları Adıyaman’da resmi olarak IŞİD’e katıldığı kaygısıyla 18 kayıp başvurusunun yapıldığını ama en az 30 kişinin örgüt saflarında savaştığını düşünüyor. Ancak şehirde yaşayan vatandaşlara göre bu sayı 200’ü aşmış durumdadır. Buradan hareketle:
1-Başta Diyarbakır’da HDP mitingine yapılan bombalı saldırının faili O.G’nin ailesi olmak üzere, çocukları IŞİD’e katılan birçok ailenin emniyetten yardım istemesine rağmen emniyetin bu konuda duyarsız davrandığı iddiaları doğru mudur?
2-Ailelerin iddiasına göre IŞİD’e sempatizan ve militan toplamanın en önemli merkezlerinden birisi de bir dönem açık kalan ‘İslam Çay Ocağı’ idi. Her iki saldırganın ortak yönü de yollarının bu çay ocağında kesişmiş olmasıdır. Çay ocağında ve üst katında yer alan mescitte IŞİD bayrak ve flamaları olmasına rağmen, yapılan polis baskınında delil bulunamadığı için işlem yapılmadığı iddiaları doğru mudur?
3-Gazetecilerin anlatımına göre IŞİD adına örgütlenme yapan kişi ve kurumlar Adıyaman’da yaşayan hemen herkes tarafından bilinmesine rağmen emniyet veya MİT niçin gerekli müdahaleyi yapmamaktadır? Yapılmış ise bu güne kadar kaç kişi hakkında işlem yapılmış, kaç kişi gözaltına alınmış veya tutuklanmıştır?
4-Adıyaman’ın IŞİD için niçin bu kadar verimli olduğuna ve buradaki yapılan örgütlenmenin kim veya kimlerce yönetildiğine dair bir araştırmanız olmuş mudur? Yapılmış ise bunu kamuoyuyla paylaşmayı düşünüyor musunuz?
5-Tüm yasadışı örgütlere sızma yapan MİT buradaki örgütlenmeye sızmış mıdır? Sızmış ise gereği niçin yapılmamıştır? MİT’in buradaki örgütlenmeyi tehlikeli bulmayıp görmezden gelmiş olabileceğini düşünüyor musunuz?
6-Suriye’ye silah ve Cihatçı sevkiyatı yapanların MİT’çiler olduğu yönünde görgü tanıklarının ifadeleri daha önce basına yansımıştı. Suruç’ta katliam yapan IŞİD teröristi de o sevkiyatlar ile Suriye’ye götürülenlerden biri olabilir mi?”
-Cemil Yıldız-
