HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ,İskenderun İlçesi’nde partililerle buluştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu sert dille eleştiren Yüksekdağ, “Bu halk sizin yüzlerce silahınızı kırıp elinize vermiş. Bundan sonra da inşallah, hep birlikte onların bütün savaş silahlarını beyaz Toros’larını, siyah Ranger’larını, tanklarını, panzerlerini o kirli savaş silahlarını hepsini kırıp ellerine vereceğiz” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, seçim çalışmaları için geldiği Hatay’da Samandağ İlçesi’nin ardından İskenderun’a geçti. Partisinin Hatay Milletvekili adaylarının tanıtımı için organize ettiği toplantıya katılan Yüksekdağ, burada partililere seslendi. 7 Haziran’da 400 milletvekili alamayanların, başka oyunlarla ülkeyi cayır cayır yaktığını öne süren Yüksekdağ, 5 ay içerisinde 500 insanın öldüğünü söyledi. İnsani duygulardan, insani taleplerden anlayamayacak, dibe vurmuş bir siyasi iktidar ile karşı karşıya olduklarını savunan Yüksekdağ, şöyle konuştu:
“Bütün Türkiye halkı şu soruyu soruyor: Değer miydi 400 vekil için? Değer miydi diktatörlük rüyasıyla uyuyup, diktatörlük hayaliyle gün geçiren zatı muhteremin başkanlık hevesleri için değer miydi? Bu kadar cana, bu kadar acıya bu kadar gözyaşına. Ama onların istedikleri sadece başkanlık ve 400 milletvekili değil. Bu savaş sadece onun için değil. Onlar karşılarında birleşen büyüyen bir halk gücü olmasını istemiyorlar her şeyden önce. Gördüler ki artık karşılarında alternatif bir iktidar gücü var. 93 yıl boyunca yaptıkları gibi bana mecbursunuz, bana mahkümsunuz, itaat edip yönetileceksiniz diyemiyorlar artık. Artık bizi eskisi gibi yönetemezsiniz. Bu halkları eskisi gibi yönetemezsiniz bu halkları savaşla, kötekle, haraçla, hırsızlıkla, yolsuzlukla savaş ve katliamla yönetemezsiniz. Artık bu halk, barış içinde bir arada yaşayacağımız demokrasi ve özgürlükleri tesis edeceğimiz yeni bir cumhuriyet istiyor.’
CÜMLE BİLE KURAMIYORLAR
Bazı kesimlerin silah kullanmaktan çekinmediğini belirten Yüksekdağ, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Kazanımlarımızın hepsini boşa düşürmek için, mevzilerimizi halklarımızı ellerimizden almak için ellerindeki bütün silahları kullananlar çok iyi bilsinler. Bu halk sizin yüzlerce silahınızı kırıp elinize vermiş, bundan sonra da inşallah hep birlikte onların bütün savaş silahlarını beyaz Toros’larını, siyah Ranger’larını, tanklarını, panzerlerini o kirli savaş silahlarının hepsini kırıp ellerine vereceğiz. Bu son bir hafta içerisinde karşımızdaki siyasi iktidarın bütün kimyası dengesi bozuldu. Onlar gayri meşru bir zeminde durdukları, böyle büyük ve haksız bir çatışmanın müsebbibi oldukları için artık bu halka tutarlı sözler söyleyemiyorlar. Artık cümle bile kuramıyorlar. Son üç beş gündür Başbakan Davutoğlu’nu dinliyorsanız eğer, görüyorsunuzdur. Artık mantıklı bir cümle kuramayacak hale geldi Sayın Başbakan. Neden? Çünkü dayandıkları hiçbir haklı, meşru sağlam bir yer kalmadı, tutacakları hiçbir dal kalmadı. Her tarafları dökülüp saçılıyor. Dilleri sürçüyor. Cümle kuramayacak hale geliyorlar. Ama inşallah 1 Kasım gününden itibaren Türkiye bu durumdan da kurtulacak.”
