Cumartesi, Aralık 13, 2025
No menu items!
Ana SayfaİskenderunKırtasiye masrafı devletçe karşılanmalı

Kırtasiye masrafı devletçe karşılanmalı

 

Eğitim Sen İskenderun şube Başkanı Mustafa Ünsal yeni eğitim yılına girerken “ veliler, artan okul ve kırtasiye masraflarıyla karşı karşıya olduğunu belirterek  ” Okul ve kırtasiye masrafı devletçe karşılanmalı” dedi

Başkan Ünsal Güvercinli Parkta düzenlenen basın açıklamasında yaptığı konuşmada şunları Söyledi:

2025/26 eğitim-öğretim yılına girerken öğrenciler ve veliler, artan okul ve kırtasiye masraflarıyla karşı karşıyadır. Son yıllarda derinleşen ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı eğitim giderlerini de katlamıştır. Kayıt ücretleri, zorunlu bağış uygulamaları, okul kıyafetleri, servis ücretleri ve kırtasiye ürünlerine gelen zamlar, dar ve orta gelirli ailelerin bütçesinde büyük yükler getirmektedir.

Veliler, bir öğrencinin okul ihtiyaçlarını karşılamak için kırtasiyeden okul kıyafetine, spor ayakkabısından beslenme masraflarına kadar geniş bir alanda harcama yapmak zorundadır. Eğitim masraflarının her yıl resmi enflasyon oranlarının çok üzerinde artıyor olması dikkat çekicidir.

2025-26 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINDA OKUL ÇANTASI KAÇ LİRAYA DOLACAK?

 

2025-26 eğitim-öğretim yılında velilerin en büyük kaygılarından biri, çocuklarının okul çantalarını kaç TL’ye doldurabilecekleri sorusudur. Geçtiğimiz yıl zaten yüksek olan kırtasiye fiyatları, bu yıl da yüzde 60’ları aşan artışlarla daha da ağırlaşmıştır. Defterden kaleme, boyadan çantaya kadar her kalem ürün aile bütçesini zorlarken, ilkokul seviyesindeki bir öğrencinin çantası ortalama 2.800–3.800 liraya, ortaokul ve lise seviyesindeki bir öğrencinin çantası ise 4.000–5.800 liraya dolmaktadır. Bu rakamlar, dar gelirli ailelerin çocukları açısından eğitimdeki eşitsizlikleri derinleştirirken, kamusal destek olmadan nitelikli ve eşit eğitim hakkının her geçen gün daha da zorlaştığını göstermektedir.

 

İLKOKUL 1-4. SINIF KIRTASİYE SEPETİ                   ORTAOKUL / LİSE KIRTASİYE SEPETİ    

 

 

ÜRÜN / KALEM

 

Fiyat (TL)

 

ÜRÜN / KALEM

 

Fiyat (TL)

Çanta 800 – 1.200 Çanta 900 – 1.500
Kalem kutusu 150 – 250 Kalem kutusu 200 – 300
Kurşun kalem (10’lu) 80 – 120 Kurşun + tükenmez kalem seti 150 – 250
Renkli boya kalem seti 200 – 300 Renkli/ fosforlu kalem seti 200 – 300
Pastel boya 180 – 250 Defterler (12–15 adet) 700 – 1.000
Sulu boya + fırça 200 – 300 Silgi + kalemtıraş 80 – 120
Defterler (10 adet) 400 – 600 Cetvel, gönye, açıölçer, pergel 200 – 300
Silgi + kalemtıraş 50 – 100 Dosya + klasörler 250 – 350
Cetvel takımı 80 – 120 Yapıştırıcı + bant 120 – 180
Kaplama kâğıdı + etiket 120 – 180 Hesap makinesi (lise düzeyi) 500 – 700
Makas + yapıştırıcı 100 – 150 Resim defteri (gerekliyse) 120 – 180
Resim defteri 120 – 180 TOPLAM (ortalama) 4.000 – 5.800 TL
TOPLAM (ortalama) 2.800 – 3.800 TL

2024/’25 ve 2025/’26 eğitim-öğretim yıllarına ait kırtasiye sepeti karşılaştırması, aileler üzerindeki yükün her geçen yıl nasıl ağırlaştığını göstermektedir. Detaylara bakıldığında, özellikle ortaokul ve lise seviyesindeki öğrencilerin ihtiyaçları maliyeti daha da yukarı çekmektedir. Çanta, defter ve kalem gibi temel malzemeler her iki düzeyde de bulunurken; lise öğrencileri için dosya-klasör, daha fazla defter ve farklı kalem türleri gibi ek gereksinimler bütçeyi katlamaktadır. İlkokul sepetinde 2.800–3.800 TL arasında seyreden maliyet, lisede 4.000 TL’yi aşmakta ve 5.800 TL’ye kadar çıkabilmektedir. Bu tablo, çocuk büyüdükçe ve eğitim kademesi yükseldikçe ailelerin maruz kaldığı maddi yükün de katlanarak arttığını göstermektedir.

Eğitim masraflarında yaşanan artışların ekonomik boyutu son derece çarpıcıdır. Asgari ücretli bir aile için sadece bir öğrencinin kırtasiye masrafı, aylık gelirinin yüzde 15-20’sine denk gelmektedir. Üstelik bu hesaplamalara okul servisi, yemek, kıyafet gibi ek giderler dahil değildir. Dolayısıyla, kamusal ve eşitlikçi bir eğitim hakkı, en temel düzeyde bile ailelerin omuzlarına ağır bir maliyet yüklenerek fiilen ortadan kaldırılmaktadır. Çocukların defter ve kalem gibi en basit ihtiyaçlarını karşılamak dahi ciddi bir ekonomik planlama gerektirir hale gelmiştir.

Yukarıdaki tablolar kırtasiye masraflarındaki artışın sadece ekonomik bir mesele olmadığını, aynı zamanda çocukların eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanmadığını gösteren ve eğitimdeki eşitsizlikleri derinleştiren politik bir sorun olduğunu ortaya koymaktadır. Eğer devlet kamusal bir sorumluluk üstlenmez, öğrencilere ücretsiz veya destekli kırtasiye sağlamazsa, düşük gelirli ailelerin çocukları okula eksik malzemelerle gitmek zorunda kalacak ve bu durum onların eğitim sürecinde geri kalmalarına neden olacaktır. Kamusaleğitim anlayışı gereği, her öğrencinin eşit koşullarda eğitim görmesi bir hak, bu hakkı garanti altına almak da devletin temel sorumluluğudur.

HERKES EĞİTİM HAKKINDAN EŞİT KOŞULLARDA YARARLANMALIDIR

 

Eğitim, her çocuğun anayasal hakkıdır ve bu hak hiçbir koşulda velilerin ekonomik gücüne bağlı hale getirilemez. Ancak bugün gelinen noktada, en temel okul ihtiyaçlarının dahi fahiş fiyatlara ulaşması, çocukların eğitim hakkını fiilen tehdit eder hale gelmiştir. Devletin görevi, bu hakkı sadece kâğıt üzerinde tanımak değil, gerçek yaşamda da güvence altına almaktır. Bu nedenle kırtasiye, okul çantası ve diğer eğitim giderleri konusunda kamusal destek sağlanmalı; her öğrenciye eşit, ücretsiz ve nitelikli eğitim imkânı sunulmalıdır. Aksi halde eğitimde var olan eşitsizlikler daha da derinleşecek, çocuk ve gençlerin geleceği tamamen piyasaya teslim edilmiş olacaktır.

 

OKUL VE KIRTASİYE MASRAFLARI DEVLET TARAFINDAN KARŞILANMALIDIR

 

Eğitim, anayasal bir hak olduğuna göre öğrencilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması da devletin asli görevidir. Bugün veliler, okul kıyafetinden deftere, kalemden beslenme çantasına kadar en temel masrafları kendi imkanlarıyla karşılamak zorunda kalmaktadır. Artan enflasyon ve derinleşen yoksulluk koşullarında bu durum milyonlarca aile için büyük bir yük haline gelmiştir. Özellikle ilköğretim çağındaki çocuklar için kırtasiye malzemeleri, okul çantası ve temel ihtiyaçların ücretsiz sağlanması devletin sorumluluğu olmalıdır. Bu adım hem velilerin ekonomik yükünü hafifletecek hem de her çocuğun eşit şartlarda eğitim alabilmesinin önünü açacaktır.

 

 

 

EĞİTİMDE KAMU HİZMETİ ANLAYIŞI GÜÇLENDİRİLMELİDİR

 

Eğitim, hiçbir biçimde piyasa kurallarına terk edilemeyecek kadar temel ve yaşamsal bir haktır. Ne yazık ki yıllardır uygulanan piyasacı eğitim politikaları, okulları ticarethane, velileri ise müşteri konumuna itmiştir. Oysa eğitim ticari bir faaliyet değil, toplumsal bir hizmettir. Bu nedenle eğitimin her kademesinde kamu hizmeti anlayışı esas alınmalı, devlet tüm yurttaşlara eşit, ücretsiz ve nitelikli eğitim sunma sorumluluğunu yerine getirmelidir. Ancak bu şekilde farklı toplumsal kesimlerden çocuklar eşit koşullarda eğitim görebilir ve fırsat eşitsizliği ortadan kaldırılabilir.

 

EĞİTİM BÜTÇESİ EN AZ İKİ KAT ARTIRILMALIDIR

 

Bugün eğitime ayrılan bütçe, öğrencilerin ve okulların ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır. Kaynak yetersizliği nedeniyle birçok okul, velilerden “bağış” adı altında para toplamaya zorlanmakta; bu da eğitimde eşitsizlikleri derinleştirmektedir. Eğitim hakkı, velilerin maddi katkılarına değil, devletin bütçeden ayırdığı kaynağa dayanmalıdır. Bunun için eğitim bütçesi acilen en az iki kat artırılmalı, her okulun ihtiyacına uygun ödenek sağlanmalı ve bağış uygulamaları kesin biçimde yasaklanmalıdır. Ancak bu şekilde velilerin sırtına yıkılan ekonomik yük hafifletilebilir ve kamusal eğitim anlayışı güçlendirilebilir.

Kamusal eğitimin güçlendirilmesi, velilerin üzerindeki ekonomik yükün hafifletilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Eğitime yeterli kaynak ayırmak sadece bir eğitim politikası değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur.

 

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER