Cuma, Mart 29, 2024
No menu items!
Ana SayfaKöşe YazılarıKorona Devrimi ve Ötesi  

Korona Devrimi ve Ötesi  

Saygıdeğer okurlarım! Dünyayı kasıp kavuran Korona’ya karşı savaşta elbette ki bilim galip gelecektir. Korona salgını er ya da geç mutlaka sona erecektir. Ancak,  Korona sonrası hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bazıları Korona sonrası dünya için tahminlerde bulunmaya devam etse de, şunu vurgulamak gerekir ki, Korona beklenen devrimi çoktan yaptı bile.

Korona küresel bir devrim gerçekleştirmiştir! Korona Devrimi’nin yol açtığı bu değişim, Çin’de insanların hayatını yeniden şekillendirmeye başlamıştır.  Şanghay Üniversitesi’nden Türkiyeli Akademisyen Nurettin Akçay’ın aktardıklarına göre; son küresel salgınla birlikte Çin’de çok yeni teknolojiler kullanılmaya başlanmıştır. Öyle ki sadece son üç aylık bir süreçte yüzlerce yeni teknolojiden faydalanılmaktadır.

Çin, uzun bir süredir vatandaşlarının davranışlarını ‘Sosyal Güven’ başlığı altında sıralayarak büyük bir puanlama sistemi kurmuştur. Sistem, şahıslara sahip oldukları puanlara göre ödül veya ceza verilmektedir. Önümüzdeki süreçte, devletin belirlediği kurallara uyanlar ödüllendirilecek, kurallara uymayanlar cezalandırılıp teşhir edilecektir.  Sistem bireylerin puanlarını belirlerken; harcama alışkanlıkları, sosyal medya kullanımı, arkadaş çevresi gibi son derece kapsamlı unsurların dâhil olduğu bir algoritmayı kullanmaktadır.

Basitçe anlatmak gerekirse; bankaların kara listesi olduğu gibi artık devletlerin de kara listeleri olacak. Kara listeye girenler birçok ayrıcalıktan faydalanamayacak; seyahat ve sağlık hizmetleri hakları dahi kısıtlanabilecektir. Kırmızı ışıkta geçmek, kapalı alanda sigara içmek bile notunuzu düşürebilecektir.

Çin, bu yılsonuna kadar tüm vatandaşlarını puanlamayı amaçlıyor. Yapay zekâ ile bütünleşmiş kameralar ile anlık bir şekilde insanlara puan verilecek ve bu puanlar sayesinde, Çin vatandaşları ya ‘iyi vatandaş’  ya da ‘kötü vatandaş’ olarak sınıflandırılacaktır.

Şöyle bir şey hayal edin: Sokağa çıktığınız andan itibaren milyonlarca kamera her anınızı gözetliyor. Yaptığınız her şey hazırlanan algoritmalarla çözümleniyor ve sizlere puan veriliyor. Üstelik sistemin yakın gelecekte tüm dünyada uygulamaya başlaması kesin gibi. Bu sistemin en önemli yardımcısı ise, tüm ülkeyi sarmalayan yapay zekâ destekli milyonlarca kameradır.

Çin’de yüz tanıma sistemine sahip kameralar her yerde. Yapay zekânın da dâhil olduğu sistem korkutucudur.  Bilim kurgu gibi gelse de her şey gerçek. Sistem aynı anda yüzlerce kişiyi analiz ediyor. En önemli kısım sistemin psikolojik analizler yapabilmesidir.  Kamera görüş alanında bulunan bütün insanları tanımlıyor. Sakin mi sinirli mi olduğunu, yüzündeki mutluluk oranını, üstünde nasıl bir elbise olduğunu, saç rengini, cinsiyetini, adını soyadını hatta ırkını bile anında tespit edebiliyor. Sistem herkesi izliyor. Bireylerin tanıştıkları diğer kişileri belirliyor ve iki hafta boyunca takipte kalabiliyor.

Üstelik sistem sadece yüzünü gördüğü kişileri değil, arkası dönük ve çok uzakta bulunan kişileri de tanımlayabiliyor. Bunu da şahsın hareketlerinden anlıyor. Herkesin yürüme şekli, kol ve bacak koordinasyonunun farklı olduğu bilgisi üzerinden hareket eden sistem, gün içerisinde herkesten topladığı bilgileri bir havuzda topluyor. Daha sonra sadece arkadan görülen bir şahıs tespit edilmek istendiğinde hedef kişi havuzda bulunan örneklerle karşılaştırılıyor ve eşleştirme başlıyor.

Şu an Çin’de kullanılan bu teknoloji çok yakın zamanda tüm dünyaya yayılacak. Zira bu teknoloji, Güneydoğu Asya ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerine ihraç edilmeye hazır halde ve görüşmeler başlamış durumdadır.

Diğer önemli bir olay da dünyanın çok yakın bir gelecekte para kullanma olayına son vereceği gerçeğidir.  Çin’de şu an neredeyse nakit para kullanımı sıfırlanmış vaziyettedir.  Çin’i biraz bilen biri Çin’de ‘Wechat’ ve ‘Alipay’ ödeme sistemiyle tüm bankacılık işlemlerinin rahatça yapılabildiğini, en ufak dükkândan tutun en büyük mağazaya kadar sadece ‘QR kod’ okutarak her ödemenin yapıldığını da bilir. Sistem o kadar yaygın ki, Çinliler nakit parayı neredeyse bıraktılar denilebilir. Hiçbir ücret ödemeden, her istediğinize mesajlaşma uygulamanız üzerinden istediğiniz kadar para gönderebiliyorsunuz. Faturalarınızı ödeyip, sinema bileti alabiliyor, ev kiralıyor, uçak ve tren biletlerinizi sadece bu uygulamalar üzerinden satın alabiliyorsunuz.

Çin, şimdi bu sistemin tüm dünyaya yayılmasını istiyor ve bu alanda tekelleşmeye çalışıyor. Bu amaçla dünyanın her ülkesinde ciddi yatırımlar yapıyor. Şimdiye kadar 49 ülkeye girmeyi başardılar bile. Türkiye de girmeye çalıştıkları ülkelerden biridir.  Çin’in yanı sıra Facebook da Whatsapp üzerinden böyle bir sistemi kurmaya çalışıyor. Yazılanlara göre,  Facebook sistemin öncelikle para transferi yapmasına olanak verecek. Böylelikle bankaların aracılık ücretlerine son verecektir.

Daha da ötesi var!  Çok yakın bir zamanda şunlarla karşılaşacağız: Bankacılık sistemi değişecek! Artık bankalar olmayacak! Nakit para olmayacak! Kuyruklar da, nakit para da olmayacak. Üstelik sistem zaten dünyanın birçok yerinde uygulanıyor. Ve sistem tuttu!  İnsanlar bu yeni deneyimi çok sevdiler. Şimdi mesele bu deneyimi tüm dünyaya yaymak ve daha da yaygınlaştırmaktır.  Kripto paralar ile bunun çok daha rahat olabileceği söylenebilir. Geriye sadece bunu biraz daha almakla birlikte yakın zamanda üstesinden gelinecek bir konudur.

Şu anda Çin; polislerin kullandığı yapay zekâya sahip kask ve gözlükler, elektrikli araçlar, ülkenin tamamına yapılmış hızlı trenler, insansızlaşan marketler, nerdeyse her şeyin barkod sistemiyle işlediği bir ülkedir.  Kısacası Çin, şimdiden geleceği yaşıyor ve çok yakın zamanda Çin’in deneyimleri tüm dünyaya yayılacaktır.

Korona sonrasında, devletin birey üzerinde kontrolünün arttığı ve her anımızın gözetlendiği bir gelecekle yaşayacağız. Bugünlerde dünyanın birçok ülkesinde yaşanan salgın, demokrasi ve insan hakları gibi itirazlarla bu sisteme karşı çıkanları da susturacağa benziyor. Çünkü insanlar,  bunların gerekli olduğuna inandırılacaktır.

Bu yeni sistemde akıllı insanlar daha kolay yaşarlar. Akılsızlar ya da aklını kullanamayanlar ise, koyun gibi kalmamak için evrim geçirmeye başlayacaklar. Aksi halde bu yeni sistem, insanların aklını ele geçirip değiştirebilecek ve yeniden biçimlendirecek güçtedir. Korona sonrası dünya düzeninde istesek de istemesek de bizleri yalnız görünüşte değil, tüm gönlümüz ve ruhumuzla bu yeni sisteme çekecekler.

Ve yapay zekâda lider olan ülke dünyanın hâkimi olacaktır!

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER