Pazar, Mayıs 5, 2024
No menu items!
Ana SayfaSağlıkKoronavirüs'e yakalanan hemşire: " hayatımda böyle akciğer filmi göremedim"

Koronavirüs’e yakalanan hemşire: ” hayatımda böyle akciğer filmi göremedim”

Mersin’de, Tarsus Devlet Hastanesi’nin Covid-19 yoğun bakım bölümünde görev yaparken virüse yakalanan 36 yaşındaki hemşire Bayram Dağlı, 12’si yoğun bakımda geçen 26 günlük tedavinin ardından iyileşti. 24 kilo veren Dağlı, 10 yıllık meslek hayatında böyle bir akciğer filmi görmediğini söyledi.

Çalışırken kas ağrıları hisseden Dağlı, koruyucu kıyafetler giydiği için virüs kaptığına ihtimal vermeyip ağrı kesicilerle yetinmeye çalıştı; ancak birkaç gün sonra testi pozitif çıktı. Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedaviye alınan Dağlı’nın dört yaşındaki oğluna da Covid-19 tanısı konuldu. 7 Haziran’da taburcu olan Dağlı’nın oğlu da tedavi edilerek sağlığına kavuştu.

Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Dağlı şunları söyledi: “Hastanemiz rutin tarama testi yapıyordu. Sonrasında Sağlık Müdürlüğü’nden gelen telefonda ‘Testiniz pozitif çıktı, lütfen çalışma yerinizi terk edin’ dendi. 13 Mayıs’ta tedavi sürecim başladı. Ayın 21’inde çekilen grafikte artık akciğerlerimin bozulduğunu ve yoğun bakım takibimin gerektiğini belirlediler. Yoğun bakımdaki ilk birkaç günümü hatırlıyorum ama sonrasındaki bir haftayı hiçbir şekilde hatırlamıyorum.”

‘Tarifi yok’

Virüsün, tahmin ettiğinden daha etkili olduğun yaşayarak öğrendiğini vurgulayan Dağlı şu ifadeleri kullandı:

“Hastalığa yakalandığımı anladığım ilk anlarda hafif bir endişem oldu ama ben bu kadar ağır geçeceğini tahmin etmemiştim. ‘Grip gibi geçer, soğuk algınlığı gibi oluyor…’ Öyle olmadı. İlk bir haftanın sonunda çekilen filmlerimi gördüm. Ben 10 yıllık meslek hayatımda böyle bir akciğer, böyle bir film görmemiştim. En önemli etkisi nefes alamamaktı. Sanki birisi akciğerlerinize yüksek derecede baskı yapıyor, siz de akciğerlerinizi genişletemiyorsunuz. Boğulma hissi gibi bir durumdu. Vücudunuz yeterince oksijen alamıyor. Tam olarak nasıl anlatacağımı bilemiyorum, bunun tarifi yok.”

Tedavinin üçüncü gününden itibaren tat alma duyusunu tamamen kaybettiğini, üç defa immün plazma tedavisi gördüğünü söyleyen Dağlı,“Nefes alamıyorsunuz. Sürekli bir kas ağrınız ve uyuşma hissi var. İnanın, bir insanın normalde dayanabileceği bir durum değil” dedi.

Dağlı, yoğun bakımda uyandığı anı ise şöyle anlattı: “Yoğun bakımdaki tedavimde bir gece sabaha karşı saat 04:00’te uyandım. Derin bir uykudan uyanmış, yaşamak için çaba göstermem gerekiyormuş gibi hissettim. İlk uyandığımda kendi kendime, ‘Ben ne yapıyorum’ dedim. Mesleğim gereği gözüm direkt yoğun bakımdaki monitörüme gitti. Değerleri görünce benim bulgularım olduğuna inanamadım. ‘Bu durumu, oksijen değerlerimi düzeltmeliyim’ diyerek sabaha kadar sadece nefes alıp verdim, akciğerlerimi genişletmeye çalıştım. O andan sonra iyileşmek için elimden gelen ne varsa yapmaya çalıştım. Bu tabii ki mesleki bilgiyle alakalı ama ne yapmam gerekiyorsa onu yaptım.”

‘Vicdanen çok ağır bir yük’

Ailesini düşünmeden bir dakika bile geçiremediğini vurgulayan Dağlı şöyle devam etti: “Eşim ve oğluma da test yapıldı. İlk başta negatif sonuç verdi ama bir hafta sonrasındaki kontrol testinde oğlumun testi pozitif çıktı. Vicdanen çok ağır bir yük. En büyük psikolojik çöküntü, oğlumun testinin pozitif olduğunu öğrendiğim zaman oldu. Genel sağlık durumumda bir bozulma oldu. Bunun vicdan yükünü ve psikolojik durumunu kaldıramadım. Ondan sonra benim yoğun bakım dönemim başladı.”

Dağlı’nın virüsü hafife alıp kurallara uymayanları şu sözlerle uyardı: “İnsanlarımız bu hastalığı çok hafife alıyorlar. İnanın, bu süreci yaşayan bir kişiyi dinlemelerini çok isterdim. İnsanlar bu virüsü gerçekten yaşayan birinden dinleseler, bırakın sosyal mesafeye uymamayı evlerinden dahi çıkmak istemezler. “

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER