Dinimize ve onunla şekillenen geleneklerimize göre misafirlik hakkı üç gündür. Misafir bir yerde üç gün kalırsa ne ev sahibi bunu fazla bulur ne de misafir ‘uzun kaldım’ diye üzülür. Üç günden sonrası her ikisi için de çekilmez olur.
Ne acı ki, Suriye’deki iç savaştan kaçıp Türkiye’ye sığının ve Türkiye tarafından geçici koruma altına alınan Suriyeliler, 7 yıldan fazladır Türkiye’deler. Onlar artık misafir değiller; zaten toplumun bir ferdi gibi hareket ediyorlar.
Türkiye’deki kayıtlı Suriyeli sayısı 3 milyon 570 bin olarak açıklanıyor. Rakamı yuvarlarsak, siz ona 4 milyon deyin….
İdlib konusunda Rusya ile Türkiye arasında fikir ayrılığı var! Son günlerde Rus savaş uçakları havadan, Esad’ın topçuları karadan İdlib’i vurmaya devam ediyor. Esad, İdlib’e varil bombaları yağdırıyor. Rusya ve Suriye’nin İdlib’i bombalaması sınır hattında hareketliliğe neden oluyor. İdlib’den kaçan çoğu kadın ve çocuk binlerce Suriyeli, Türkiye sınırına yakın yerlere yerleştiriliyor. Rusya, İran ve Suriye’nin İdlib’de teröristleri temizleme harekâtı devam ederse, 1 milyondan fazla Suriyelinin daha Türkiye’ye göç etmesi bekleniyor. Aslında Türkiye’nin yeni gelecek milyonlarca Suriyeliye ilanihaye bakacak hali yok!
Türkiye Dingo’nun ahırına döndü, Suriye’de yerlerinden edilenler Türkiye’ye koşuyor. İdlib’den kaçanlar için çadırlar kuruluyor. Türkiye sınırından giren-çıkan belli değil! Türk vatandaşlarının kişi başına düşen milli geliri artacağına, kişi başı düşen Suriyeli sayısı artıyor! Türkiye büyüdükçe halk fakirleşiyor.
Suriyeliler için harcanan para 35 milyar dolar olarak açıklanmıştı. Şimdilerde ise Türkiye, Katar’dan 15 milyar dolar borç almak için takla atıyor. Geleceği söylenen 15 milyar dolardan da henüz bir ses çıkmış değil! Sahi Suriyeliler için harcandığı açıklanan 35 milyar dolarla ne yapıldı? Ne tutar? Bugünkü kurla çarparsak yaklaşık 223 milyar Türk lirası ediyor! Az buz para değil, çok para!
Sen git üçe beşe Cumhuriyet’in tüm fabrikalarını sat, Suriyelilere 35 milyar dolar harca. Vallahi de billahi de akıl alır gibi değil. Ortada Suriyeliler için yapılan ev yok bark yok! Parayı nereye verdin? Cevap yok! Nereden verdin? Belli değil! Nasıl verdin? Çıt yok! Ne aldın ne verdin? Tıs yok! Kimden satın aldın? Ses yok! Fatura, fiş var mı? O da yok! Zaten Suriyelilerin 35 milyar dolar almış gibi bir hali de yok!
Öyleyse vallahi yalan billahi yalan! Adamlar kaçak işyeri açıyor, göz yumuluyor! Türkiye’de kayıt dışı faaliyet gösteren 15 binden fazla Suriyeli şirket var! Suriyeliler Türkiye’nin her yerindeler, bir tek vergi dairelerinde görünmüyorlar. Kaçak işçi çalıştırıyorlar, hiç biri vergi ödemiyor. Suriyelilerden ruhsat bile istenmiyor! Suriyeliler için hastaneler ücretsiz, doğum ücretsiz, okullar ücretsiz, ders kitapları ücretsiz.
Bizimkilerin üniversiteye girmesi için anası ağlıyor, onlar istediği bölüme sınavsız kapak atıyor. Devlet yurdunda kalıyorlar. Otobüs kartları var: Şehir içi ulaşımları ücretsiz. Ülkesini özleyen Suriye’ye gidip, akrabalarıyla bayramlaşıp geri dönüyor. Memleketi yanarken adamlar Akdeniz plajlarında eğlenip nargile çekiyor!
Türkiye’nin sınırları sınır değil, bildiğin kevgir! Giren belli değil, çıkan belli değil! Türkiye, Suriye sınırını 3 metre yüksekliğindeki yedi tonluk beton bloklarla kapatsa da, Suriye’den ülkemize yasadışı geçişler engellenemiyor.
Türkiye’nin sınırları delik deşik! Ayrıca Türkiye, yabancılara en kolay vize veren ülkelerden biridir. İstanbul sokakları Afgan, Pakistanlı, Bangladeşli, Iraklı, Libyalı, Kazak, Özbek ve Afrikalılar ile dolup taşıyor. Sanki taksit taksit kavimler göçü yaşanıyor. Dingo’nun ahırı bile ülkeden daha nezih bir ortam sunuyor. Ülke, ülke değil, topyekûn darülaceze!
Ekonomi desen 16 yıl önceden daha kütü. Para, parayı çekiyor. Zengin daha zengin olurken, fakir daha da yoksullaşıyor. Seçimlerden sonra Türk lirasının yüzde 40 değer kaybetmesi vatandaşı fakirleştirirken, dolar istifleyenlerin serveti artıyor. Banka hesabında 1 milyon liradan fazla parası olanların sayısı çoğalıyor. Ülkeyi bu hale getirmek gerçekten büyük başarıdır. AKP iktidarını katlamak gerekiyor!
Dünya âleme ‘gel’ demesi kolay ama ‘git’ demesi güçtür! Zaten geçici koruma altında olan Suriyelilerin bir kısmı vatandaşlığa alınıyor. Türk vatandaşlığına alınan toplam Suriyeli sayısının Mart 2018 itibariyle 55 bin 583 kişi olduğu açıklanıyor. Suriyeli sığınmacılardan 20 bin kişinin daha Türk vatandaşlığına alınması için çalışma başlatıldığı da biliniyor.
Ve atalarımızın dediği gibi, ‘Misafirin iyisi gelir geçer kuş gibi, kötüyse oturur baykuş gibi”. Neyse ki misafirler umduğunu değil, bulduğunu yiyor. Türkiye, keşke zengin bir ülke olsa da misafirlerini daha çok şeylerle ağırlayabilse…
