ORUÇ.
Bundan bir önceki ‘’RAMAZAN AYI’’ başlıklı yazımızda ‘’sıyam’’ yani inançlı bir insanının nefsini açlık ve susuzlukla terbiye etmesi konusuna değinmiştirk. aynı yazıda söz verdiğimiz üzere bir sonraki yazımızda ‘’SAVM’’ yani süresiz olan ve doğuştan mezara kadar olan oruç’a değineceğiz.
En üst ve eşsiz mertebeden başlarsak, kutsi hadiste Allah buyuruyor: ademoğullarının bütün amelleri kendilerinindir, ‘’SAVM’’ hariç.
Emir-ül Muminin Hz. Ali (kv) Nehcu’l Belağa s.396 buyurmuştur ki: “Bedenin orucu, irâde ve ihtiyarla azaptan korkup sevaba girmeyi, ecre nâil olmayı dileyerek yemekten kesilmektir. NEFSİN ORUCU, beş duyuyu öbür suçlardan çekmek, kalbi de bütün şer sebeplerinden ayırmaktır. Kalbin orucu, dil orucundan, dilin orucu karnın orucundan hayırlıdır.”
hz.Fatımat’üz- Zehra (a.s) annemizin buyurduğu gibi Oruç tutan kimse dilini,gözünü ve (diğer) uzuvlarını haramdan korumuyorsa,orucu ne yapacaktır?
Savm ve sıyam arasındaki en büyük farkı da Allah bizzat kendisi koyuyor zaten… Allah bu ayeti kerimde diğer ‘’ey iman edenler’’ ile başlayan ayetlerin hiç birinde olmadığı gibi kadınları ve erkekleri ayrı ayrı zikrediyor. Ve en alt dereceden en üst dereceye kadar sıralıyor şöyleki: Allah şu kişiler için bir affediş ve büyük bir ödül hazırlamıştır: Müslüman erkekler, Müslüman kadınlar, mümin erkekler, mümin kadınlar, itaat eden erkekler, itaat eden kadınlar, özü-sözü doğru erkekler, özü-sözü doğru kadınlar, sabreden erkekler, sabreden kadınlar, Allah korkusuyla ürperen erkekler, Allah korkusuyla ürperen kadınlar, sadaka veren erkekler, sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar, ırz ve iffetlerini koruyan erkekler, ırz ve iffetlerini koruyan kadınlar, Allah’ı çok anan erkekler, Allah’ı çok anan kadınlar.ahzab 35.
Bu ayeti kerimede zikredilen 8.mertebe olan (oruç tutanlar) anlamındaki essaimine vessaimet’ ten kasıt yemek içmek orucu değil (savm) yani beşikten mezara kadar tutulması gereken sakınma orucudur. hatta bu derecelendirmede namaz kılanlar a yer bile vermemektedir. Allahı anmak ise en yüksek mertebe olarak gösterilmektedir. bu 8 mertebenin batıni anlamı ise Allah’a itaatin ve allahın dininin ayakta kalmasını sağlayan kulluğun mümin halidir. Zira başka bir ayette diyor ki : Melekler de göğün etrafında bulunurlar. O gün Rabbinin Arş’ını, sekiz melek taşır.hakka 18.. Arş arapça da taht koltuk demektir. yani ayetten zahiri olarak anlayacağımız, Allah cc. bir koltukta oturuyor ve koltuğu 8 tane melek taşıyor.oysa allah azze ve celle hiçbir yere sığmaz şekli de yoktur. koltuğa nasıl oturacak ? o halde burada anlamamız gereken tamamen şu olmalı: bu sekiz mertebe mümin insanın allaha ibadetin yanında, iyilik, barış, sevgi, paylaşma, ve buna benzer her türlü iyilikte yarışmak ve adam öldürme, hırsızlık, rüşvet, yolsuzluk, kul hakkı yeme gibi şeytani işler yapmamaktır.
Yüzyıllardır tartışılan ve orucu neyin bozup neyin bozmayacağının bir türlü anlaşılamadığı konusuna gelince. cinayet, kadına ve çocuğa tecavüz ve şiddet, kul hakkı, rüşvet, hırsızlık, talan, vurgun, iftira, israf, ve bunlara benzer haramları yapmadığınz müddetçe orucunuz bozulmaz.
Yani bir tarafınıza su kaçması veya ağzınızı çalkalarken bir damla suyun boğazınıza kaçması veya bir yerinizin kanaması gibi uyduruk safsatalardan ibaret nedenlerden dolayı orucunuz bozulmaz.
Yaşadığınız memlekette yokluk ve açlık çeken insanlar varken, şaşaalı menü ve sofralarla aynı lüks şeyleri yemekten bıkmış insanlara şov yapar gibi iftar sofraları kurmak kurdurtmak orucunuzu bozar. Hatta bin yıl tutsanız kabul olmaz. Haram, rüşvet ve kul hakkı yiyip kıldığınız namazların asla kabul olmadığı olmayacağı gibi. Rabbim cümlemizi bu tür taksiratlar yapmaktan korusun. Selam ve dua ile.
Not: kuran ayetlerinin dışındaki yorumlar şahsi görüşlerimdir, sözlerimin hedefinde herhangi bir şahıs yoktur.
