Hatay‘ın Reyhanlı ilçesinin Mehmetbeyli köyüne bağlı Karakaya ve Acer Köy mahallelerinde oturan 202 hane isyanda. Adı geçen köylerde 202 hanede yaşayan sayıları 500-600 yüzü bulan insanlar, Reyhanlı barajı mağduru olduklarını ve baraj yapma aşamasında DSİ Adana bölge müdürlüğü yetkilileri ve Hatay bürokrasisinin verilen sözleri yerine getirmediklerini belirtiyorlar. Barajın bitme aşamasına gelmesinden dolayı cami hoparlöründen “Sürekli evinizi boşaltın. “ çağrısı yapıldığını belirten köylüler adına konuşan Cuma Alıcı adlı vatandaş mağduriyetlerinin serüvenini şöyle anlattı.
“Mehmetbeyli köyünde 2011 yılında başlayan ve bugün bitme aşamasına gelen Reyhanlı barajı bölgesinde kalan ve toprakları hazineye ait bizim de 100-150 yıldır ekip biçtiğimiz, hayvancılık yaptığımız bir köy. Bu köy iki mahalleden oluşuyor ve 202 hanede yaklaşık 500-600 kişi yaşıyor. Yapım aşamasında DSİ yetkilileri ve o günkü mülki ve idari erkan köye gelerek; “Bize sizi mağdur etmeyeceğiz. Merak etmeyin hepinize ev, tarla, ağıl, traktör gibi şeyler vereceğiz.” dediler. Biz de inandık. Hatta o zaman Reyhanlı Tayfur Sökmen Mahallesi’nde üstü ev, altı ahır olarak devlet tarafından yapılan evlere yerleştirilen Samsunlu vatandaşlarımızı örnek gösterdiler.
Alırken Metrekaresini 200 Liradan, Satarken 1100 Liradan Hesaplıyorlar
İnandık.
Üstyapı bedeli olarak evlerimizin parasını 2014 yılında ödediler. Hepimiz o zaman paralarımızı aldık. Ben şahsen evim ve ahırım için o zaman sadece 28.000 TL aldım. Daha sonra camiye ilan asmışlar. 80 metrekarelik ev için 87.000 TL kredi vereceklerini söyleyerek imza istemişler. Kabul etmedik. Hesaba bakın. Bizim evleri alırken metresini 200 TL’den alıyorlar, bize ev satarken metre karesini 1100 TL’den sayıyorlar. Olacak şey mi bu? Biz tıpkı Tayfur Sökmen Mahallesi’ndeki Samsunlu vatandaşlar gibi yapılan evleri ve verilen tarlaları beklerken devlet bize parasıyla ev teklif etti. Baraj bitme aşamasına gelince boşaltmamız yönünde baskılar başladı. Ankara’ya gidip derdimizi anlatmak istedik. Daha önce belediye başkanlığımızı yapan şimdi de vekil olan Sayın Hüseyin Şanverdi diğer ak Parti vekillerle ve bürokrasi ile olan randevularımızı iptal ettirdi. Kimseyle görüşemedik.
Kaşıkçı, Tokdemir ve CİMER’den de Sonuç Alınamadı
MHP’li Sayın Vekil Lütfü Kaşıkçı ile görüştük. Köy muhtarını aradı. Onu dinledi. Bize de “Ortalığı alevlendirmeden işi medyaya düşürmeden bekleyin. Yarın basın açıklaması yaparak sorunuzu dile getiririm.” dedi. Ama yapmadı. Tekrar aradık, “Elimizden bir şey gelmiyor.” dedi.
CHP milletvekili İsmet Tokdemir’i köye davet ettik. Sorunumuzu gündeme taşınmasını rica ettik. “Baraja karşı değiliz. Vaatler yerine getirsin istiyoruz. Talebimizi iletin.” dedik. Fakat ondan da olumlu bir karşılık bulamadım. Fox TV ye yolladım. Okudular ve inceleyeceklerini söylediler. Öyle kaldı.
Cimer’e yazdım. Çeşitli tarihlerde. Cumhurbaşkanına yazdım. Cumhurbaşkanına 100 imzalı dilekçe gönderdik. Fakat hala sorunumuz çözülemedi. Evleri boşaltmamızı istiyor, camiden sürekli anons yapıyorlar. Nereye gideriz? Ne yaparız? Önümüz kış. Köyde toplam 3000 küçükbaş, 200 büyükbaş hayvan besliyoruz. Köyün yüzde 75’i hayvancılıkla geçiniyor.
Çaresiziz.
Camilerden sürekli yapılan anonslar sinirlerimizi bozuyor. Biz sadece vaatlerin yerine getirilmesini istiyor ve bu vaatler yerine getirilmez ise evlerimizi boşaltmayacağımızı buradan beyan ediyoruz.
Ben şahsen kendi adıma söylüyorum, “Bir bidon benzin alıp eve geldiklerinde evle beraber kendimi yakacağım. Çok ciddiyim. Yakarım.”
İlgililerden yardım bekliyoruz. Mağduriyetimizi giderilmesini, bize zamanında verilen sözlerin yerine getirilmesini istiyoruz. Yani çaresiz kalan her insan gibi haykırıyoruz. İsyanlardayım. Kendimi yakacağım.”
Diğer güncel İskenderun haberleri için: İskenderun Haber
Diğer güncel Hatay haberleri için: Hatay Haber
