Depremin ardından yıkılan binaların arasında hâlâ dimdik ayakta kalan bir şey varsa, o da bir şehrin belleğidir. Kadim şehir Hatay, acılarla dolu günlerin ardından sessizce ayağa kalkmaya çalışıyor. Ve tam da bu sessizlikte, bir kitap çıktı ortaya: Saray Caddesi. Bu kitabı yazan Alper Murat Kirpik, sadece bir yazar değil; aynı zamanda şehir hafızasının bir nöbetçisi, geleceğe bırakılan kültürel bir meşalenin taşıyıcısı.
Kirpik’in kaleminden doğan Saray Caddesi, sadece yıkılmış bir sokağın hikâyesi değil. Aynı zamanda Hatay’ın sanatla yoğrulmuş tarihini, kültürel dokusunu ve ruhunu, çocuklara aktarmayı amaçlayan bir eserdir. Kitapta anlatılanlar yalnızca geçmişi değil, geleceğe dair bir bilinç kazandırmayı da hedefliyor.
“Bu kitap, Hatay’ın sanat yönünün gücünü çocuklara anlatmak için yazıldı.”
Alper Murat Kirpik, kitabı sadeleştirilmiş bir çocuk diliyle kaleme aldı. Çünkü inancı şu: “Sanatla büyüyen bir çocuk, kültürüyle kök salan bir birey olur.”
“Saray Caddesi sadece bir cadde değil; bir bellektir, bir kültür atlasıdır. Bu kitap Hatay’ın sanat yönünün ne kadar güçlü ve kıymetli olduğunu çocuklara anlatmak için yazıldı. Her Hataylı çocuk bu kitabı okumalı.”
– Alper Murat Kirpik
Resmi Kurumlara Çağrı: ‘Bu Kitap Çocukların Kültürel Aşısı’
Yalnızca duygularla değil, ciddi bir iradeyle hareket eden Alper Murat Kirpik, kitabın her Hataylı çocuğun eline ücretsiz olarak ulaşması için tek tek tüm resmi kurumlara başvurdu.
- Hatay Büyükşehir Belediyesi
- Antakya Belediyesi
- Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğü
- Antakya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü
- Hatay Valiliği
Hepsine tek tek dilekçe verdi, gerekçelerini sundu, kitabın örneklerini paylaştı. Talebi netti: “Bu kitap bir çocuğun şehriyle bağ kurması için bir köprü. Bu köprüyü hep birlikte inşa edebiliriz.”
Bir Yazarın Sessiz Mücadelesi
Alper Murat Kirpik, kitabın ilk baskısını kendi imkânlarıyla hayata geçirdi. Ancak eser, kısa sürede tükendi. Yeni baskılar içinse artık kurumsal destek şart.
“Eğer elimden gelse, her okulun önüne gider, çocuklara tek tek bu kitabı dağıtırdım. Ama gerçekçi olmak zorundayız; bu işin maliyeti var. Belediyelerden, valilikten ve eğitim müdürlüklerinden ricam: Gelin, bu kitabı birlikte büyütelim.”
– Alper Murat Kirpik
Saray Caddesi: Bir Mahalle Değil, Hatay’ın Hatırası
Kitap, yalnızca taş binaların hikâyesini anlatmıyor. Eski komşuluk ilişkileri, sokak satıcılarının sesi, mahalledeki ilk tiyatro, duvarlara sinmiş türkülerin kokusu… Hepsi o satırlarda var. Her paragraf, bir çocuğa şunu fısıldıyor: “Senin yaşadığın yer sıradan bir şehir değil. Sen bir medeniyetin varisisin.”
Bu Sadece Bir Kitap Değil, Kültürel Bir Seferberlik
Alper Murat Kirpik’in yazdığı Saray Caddesi, tek başına bir kitap değil; aynı zamanda bir kültürel iyileşme çağrısı, bir kimlik arayışının cevabı, sanatın iyileştirici gücüne bir inanç manifestosu.
Hatay gibi çok katmanlı, çok kültürlü şehirlerde büyüyen çocukların yalnızca eğitimle değil, kendi geçmişlerini tanıyarak büyümeleri gerektiğini savunuyor Kirpik. Kitap bu anlamda bir “kültürel aşı” işlevi görüyor.
Toplumsal Destek Çağrısı: Geçmişe Sarılarak Geleceğe Yürümek
Kitabın belediyeler ve valilik tarafından sahiplenilmesi sadece maddi bir destek değil, aynı zamanda şehrin kendi belleğine, kültürüne ve çocuklarına sahip çıkması anlamına geliyor. Çünkü bu kitapla amaçlanan yalnızca geçmişi anlatmak değil; o geçmişi geleceğin omuzlarına yük olmadan aktarabilmek.
Alper Murat Kirpik’ten Son Söz:
“Yıkılmış taşlar arasında hâlâ ayakta kalan bir şehir ruhu var. O ruhu çocuklara taşımak hepimizin sorumluluğu. Saray Caddesi yıkıldı ama hafızası hâlâ yaşıyor. Ve bu kitabın her çocuğun ellerinde açması gereken bir yer var: kalbinin en derin yeri.”
