Pazartesi, Nisan 29, 2024
No menu items!
Ana SayfaHataySilivri'de boş durmuyor savaşıyor

Silivri’de boş durmuyor savaşıyor

Türkiye işci partisinden Hatay 1.sırada milletvekili adayı olan gezi davasından tutuklu Avukat Can Atalay Silivri ceza evinden secim kampanyası yürüterek Hatay  halkının sorunları ile mücadele ediyor.

Atalay Silivri ceza evinde Av Bülent Akbay ve bircok avukat arkadaşı ile   3 suç duyurusu hazırladı.

Suc duyurularının biri yıkılan  İskenderun devlet hastanesi ve 76 yurttaşımızın hayatını kaybetmesi ile ilgili

ALİCAN KENAR –  ŞEREF ŞENOL BAHADIR isimli vatandaşların talebi ile Can Atalay ve arkadaşlarının vekil sıfatıyla hazırladıkları suc duyurusu şöyle

İSKENDERUN
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI
DEPREM SUÇLARI SORUŞTURMA BÜROSU’NA

 

 

Soruşturma No : 2023/5447
Talepte Bulunan : ALİCAN KENAR – ŞEREF ŞENOL BAHADIR
VEKİLLERİ : Av. Şerafettin Can ATALAY – Av. Akçay Taşçı – Av.Elif Sıla Aşık- Av.Evren İşler- Av.Büşra ÇAKIR- Av.Deniz Eylem PAK- Av. Hazal Güven- Av.Servet Tekin- Av. İsmail Emre Telci- Av.Yalçın Deniz ÖZEN– Av. Bülent AKBAY
Talep Konusu : Yakalama Talebi

Açıklamalar

1 – 06.022023 tarihinde Hatay ilinde meydana gelen depremler neticesinde çok sayıda can ve mal kayıpları olmuştur. Cumhuriyet savcılıklarınca resen başlatılan soruşturmalardan biri de eldeki dosyadır. 04.03.2023 tarih ve 2023/5447 soruşturma sayılı Dumlupınar mahallesi 264 sokak No:4 adresinde, 2495/6 nolu parselde bulunan İskenderun Devlet Hastanesin (ESKİ SSK) binasının çökmesi neticesinde en az 76 yurttaşımızın hayatını kaybettiği belirlenmiştir.

2- Dosya kapsamında dâhil edilen yetkili inşaat mühendisi Levent Çeliktürk tarafından 01.07.2012 tarihinde hazırlanan Teknik raporda depremde yıkılan binanın “ beton değerlerinin düşük, demirlerinin yetersiz ve paslanmış olduğu, taşıyıcı sistemlerinin %90 ile %100’ü arasında bir oranda hasar gördüğü ve depremde göçme durumunda” olacağı belirtilmiştir. Diğer bir ifadeyle teknik rapora göre yetersiz 2007 yönetmeliğine göre dahi binanın taşıyıcı sistemlerinin bitik olduğu vurgulanmıştır. Sağlık çalışanlarının, hastaların, refakatçilerin ve ziyaretçilerin o binaya 01.07.2012 tarihinden sonra o binaya sokmak kelimenin tam anlamıyla bir sosyal cinayettir. Soruşturma her ne kadar taksirle adam öldürme cihetiyle açılmışsa da suç vasfının değiştirilerek “olası kastla” açılması hukukun ve adaletin gereğidir.

3- Dosya kapsamında İnşaat ruhsatında ismi geçen Metin Demiralp’in tanık sıfatıyla , müteahhit Ali Özçırpıcı ve şantiye şefi fenni mesul Selahattin Tapanyiğit’in ise şüpheli sıfatıyla dinlenmesi istenmiştir. Metin Demiralp ile Ali Özçırpıcı’nın depremden çok önce vefat ettikleri 20.03.2023 tarihli kolluk araştırma tutanağında dosyaya bildirilmiştir. Aynı tutanakta Şantiye şefi – fenni mesul Selahattin Tapanyiğit’in İstanbul adresinin kayıtlarda olduğu ve hali hazır durumda kendisine ulaşılamadığı görülmektedir. Dosya kapsamında başkaca şüpheli yer almamaktadır.

4- İskenderun Devlet Hastanesi Başhekimi Veysel Yıldırım tarafından dosyaya ibraz edilen bilgilendirme yazısında teknik rapora rağmen yıkılan bina ile ilgili bir güçlendirme çalışmasının yapılmadığı bildirilmiştir. Savcılıkça talep edilen diğer hususlarda ise hastane arşivinin enkaz altında olduğu vurgulanmıştır.

5- Oysa anılan binanın açık bir dille herhangi bir depremde yıkılacağı teknik raporla belirtildiği halde ve bu süre içinde herhangi bir güçlendirme çalışması yapılmadığı bilindiği halde şu şahıslar hakkında ;
• 01/07/2012 tarihinden bu yana görev Sağlık Bakanları’nın
• 01/07/2012 tarihinden bu yana görev yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı’nın
• 01/07/2012 tarihinden bu yana görev yapan Hatay ili Valiler ile Kaymakamları’nın
• 01/07/2012 tarihinden bu yana görevli Hatay Çevre,Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürleri’nin
• 01/07/2012 tarihinden bu yana görev yapan Hatay İl Sağlık Müdürleri’nin
• 01/07/2012 tarihinden bu yana görev yapan İskenderun Devlet Hastanesi Başhekimi’nin
• 01/07/2012 tarihinden bu yana görev yapan İdari Ve Mali Hizmetler Müdürleri’nin
• 01/07/2012 tarihinden bu yana görev yapan Belediye başkanları ile ilgili belediye görevlilerinin; ŞÜPHELİ sıfatıyla ifadelerinin alınması, haklarında yakalama kararı alınarak delillerin karartılmasının önüne geçilmesi sağlanmalıdır.
• Diğer yandan zamanında enkazlara müdahale etmeyerek can ve mal kaybının artmasına yol açan, müvekkillerin yakınlarının çığlıklar içinde ölmesine sebebiyet veren AFAD yetkilileri ile İçişleri Bakanının şüpheli sıfatıyla beyanının alınması adil ve etkili bir soruşturma yürütmek için elzemdir ve zarurettir.

6- 6331 sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanununun 4. Maddesi “İşverenin genel yükümlülüğü” başlılığı altında İşverenin yükümlülüğü konusunda kesin ifadelere yer vermektedir. Anılan maddeye göre ;

“ İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede;
İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar. Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır.”

7- Görüleceği üzere başta işveren olan Sağlık bakanlığı olmak üzere yukarıda belirttiğimiz ve şüpheli olarak soruşturmaya dâhil edilmesini istediğimiz tüm şahıslar kanunlara açıkça aykırı davranarak, çeşitli saiklerle müvekkillerimizin yakınlarını ve onlarca insanın ölmesine yol açmışlardır. Bu noktada adil ve etkili bir soruşturma yürütülmemesi Adalet mekanizmasını da enkaz altında bırakacak ve yeni suçların işlenmesine yol açacaktır.

8- Eldeki soruşturma kapsamında sorumluluğu bulunan ve şüpheli sıfatıyla ifadelerine başvurulmasını talep ettiğimiz şüphelilerden Hatay valisi Rahmi Doğan ve Hatay İl Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat istifa ederek alelacele milletvekili olmak için aday adayı olmuşlardır. Böylelikle delilleri karartmaya, sorumluluktan kaçmaya çalıştıkları, diğer şüphelilerin ise görevleri gereğince soruşturmanın akıbetini akamete uğratabilecekleri dikkate alınarak, tüm şüpheliler haklarında YAKALAMA KARARLARI ÇIKARILMASI için talebimizin Nöbetçi Sulh Ceza mahkemesine gönderilmesini saygılarımızla arz ve talep ediyoruz. 18.04.2023

Bir Kısım Müşteki
Vekilleri
Av. Can ATALAY – Av. Bülent Akbay

 

Can Atalay ve arkadaşlarının ikinci suç duyurusu ise Dörtyol AK parti aday toplantısında Ergüder Aksoy isimli bir din dersi öğretmenin sarf ettiği sözlerle ilgili.v

 

 

Bu sözlerin Nefret ve Ayrımcılık suçu, İnsanlığa karşı işlenen suç olduğunu belirten Atalay ve avukat arkadaşlarının konu ile ilgili suç duyurusu şöyle:

ŞİKAYET EDEN           : TİP Hatay Milletvekili  Adayı Av. Can ATALAY

VEKİLLERİ                    : Av. Akçay Taşçı – Av.Elif Sıla Aşık- Av.Evren İşler- Av.Büşra ÇAKIR- Av.Deniz Eylem PAK- Av. Hazal Güven- Av.Servet Tekin- Av. İsmail Emre Telci- Av.Yalçın Deniz ÖZEN– Av. Bülent AKBAY

Adres                          : Numune Mahallesi 189.sok. No 12  K.2   İskenderun / Hatay

ŞÜPHELİ                       : Ergüder Aksoy – Adresi bilinmiyor.

ŞİKAYET KONUSU      :  Nefret ve Ayrımcılık suçu, İnsanlığa karşı işlenen suç

  • AKP’nin Dörtyol’da düzenlenen Aday Tanıtımı toplantısında Kürsüye dua etmek için çağrılan emekli din öğretmeni Ergüder Aksoy depremin “Allah’ın rahmeti ve Allahın Kırbacı” olduğunu iddia ederek Hatay’ın çok kültürlü, çok inançlı ve çok sesli yapısından şikâyet ederek insanlığa karşı işlenen nefret ve ayrımcılık suçunu işlediği, Hatay’ın çok inançlı yapısını hedef göstererek tek bir inanca sahip olması için Hatay için “cihat” çağrısı yaptığı ve dini siyasete alet ederek insanları kutuplaştırdığı bir konuşma yapmış ve ülke genelinde infiale yol açmıştır.
  • Şüpheli Ergüder Aksoy’un ulusal basına da yansıyan konuşmasını aynen aktarıyoruz;

 

 ” Siz hepiniz Yasin’i Şerif’i çok iyi tanırsınız. İkinci sayfayı da çok iyi tanırsınız. Antakya’nın diğer adı ‘Karya topluluğu.’ İsa peygamber zamanında kafir müşrik idiler. Oraya o mübarek İslam için gönderdiği iki halifesini, görevlisini reddettiler, onları şehit ettiler. Cenabı Hak ne dedi? Bir sayha ki, bir nara ki. Ödlerini kopardı, Antakya’yı sildi Allah, Muhammed ümmetine ‘buyurun bu kent sizin olsun’ dedi. Ama bu kent nasıl bir mozaik böyle. Hep onun şiirsel tarafı üzerinde duruyoruz. Hayır orada her dinden her mezhepten, öyle bir karışık homojen ki. Hayır ak insanının görevi orayı tamamen Kuran, İslam ve Muhammed Aleyhisselam çapında İslamileştirmekle görevlidir. Allah’tan görevdir bu. Öyleyse bu ikinci sayha oldu Antakya’ya. Kardeşlerim buna felaket demiyorum, rahmet diyorum. Niye biliyor musunuz? Bir arabacı atını sürerken at biraz yorulunca kırbaç vurur ona. İşte bu millete 11 vilayet şahsında, 85 milyona bir kırbaç Allah’tan. O bir kamçıydı. Niçin? Çünkü o 50 bini şehit ederek cennete aldı Allah, ötekiler maddi olarak. O halde Antakya (eliyle milletvekili adaylarını göstererek) bu aslanları bekliyor ki artık tümüyle hepsi ak olsun.”

Şüphelinin yukarıda yer verdiğimiz açıklaması ışığında;

  • Dini değerleri kullanarak AK partiye oy çağrı yaptığı,
  • Hatay’ı İslamileştirme hedefiyle cihat çağrısı yaptığı,
  • Hatay’ın çok inançlı ve çok kültürlü yapısından rahatsız olarak Allah’ın bu kenti onbinlerce ölümle cezalandırıldığını, böylelikle dini duyguları kullanarak halka korku salmak istediği,
  • Depremi “Allah’ın rahmeti” niteleyerek, depremde hayatını kaybedenlerin anısına saygısızlık ettiği ve bundan ne yazık ki memnuniyet duyduğu,
  • Bu beyanlarının düşünce özgürlüğü kapsamında nitelendirilemeyeceği, faşizan bir tutumla insanlığa karşı suçlardan olduğu dikkate alınarak şüpheli hakkında yukarıda saydığımız ve resen belirlenecek suçlardan soruşturma açılmasını arz ve talep ederiz.
  • üçüncü suç duyurusu ise Hatay ilinde 06.02.2023 tarihinde ve sonrasında gerçekleşen depremlerde yıkılan binaların enkazlarının  İnsan sağlığını tehdit edecek  ve tarım alanlarını yok edecek şekilde depolanması ve Sayın Savcılığınızca tespit edilecek sair diğer şüpheliler hakkında dilekçede yer verilen suç teşkil eder nitelikteki eylemlerine ilişkin kamu davası açılması talepli suç duyurusu oldu Av Bülent Akbayın  can atalay’a vekaleten bulunduğu suç duyurusu şöyle:
  •                                                            HATAY

                                               CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI

                                DEPREM SUÇLARI SORUŞTURMA BÜROSU’NA

     

     

     

     

    ŞİKAYET EDEN           : TİP Hatay Milletvekili  Adayı Av. Can ATALAY

     

    VEKİLLERİ                          : Av. Akçay Taşçı – Av.Elif Sıla Aşık- Av.Evren İşler- Av.Büşra ÇAKIR- Av.Deniz Eylem PAK- Av. Hazal Güven- Av.Servet Tekin- Av. İsmail Emre Telci- Av.Yalçın Deniz ÖZEN– Av. Bülent AKBAY

    Numune Mahallesi 189.sok. No 12  K.2   İskenderun / Hatay

    ŞÜPHELİLER                 : İçişleri Bakanı, Hatay Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürleri ve diğer sorumlular…

     

    ŞİKAYET KONUSU       :  1-  Hatay ilinde 06.02.2023 tarihinde ve sonrasında gerçekleşen depremlerde yıkılan binaların enkazlarının  İnsan sağlığını tehdit edecek  ve tarım alanlarını yok edecek şekilde depolanması ve Sayın Savcılığınızca tespit edilecek sair diğer şüpheliler hakkında dilekçede yer verilen suç teşkil eder nitelikteki eylemlerine ilişkin kamu davası açılması talepli suç duyurumuzdan ibarettir.

     

                                                                 AÇIKLAMALAR

     

    Kahramanmaraş ilimizin Pazarcık ilçesinde 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen ve akabinde aynı tarihte yine Kahramanmaraş ilimizin Elbistan ilçesinde gerçekleşen depremler ve onları izleyen artçı depremler ülkemizin başta Kahramanmaraş, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Hatay, Osmaniye ve Adana olmak üzere çok sayıda ilinde, ilçelerinde ve köylerinde onarılamaz yıkımlara, can kayıplarına ve yaralanmalara yol açmıştır.

     

    Yukarıda tarafımızca tespit edilebildiği kadarıyla bilgileri verilen ve Sayın Makamınızca yapılacak soruşturma kapsamında tespit edilecek diğer kurumların yönetici ve çalışanları ile sorumluluğu olan diğer gerçek kişilerin hukuka aykırı davranışları nedeniyle yeni felaketlere zemin hazırlanmıştır. Müvekkilim Can ATALAY kamu kaynaklarını sömüren, yağmalayan ve felaketlere zemin hazırlayan rantiyeci zihniyetin  dur durak bilmediği ve  her geçen gün  yeni bir skandala imza attıkları kanaatindedir.

     

    Hatay ilinde alanında uzman kişilerin beyanına göre  depremde yıkılan ve yıkılacak binalardan 100 milyon tonu aşkın moloz, hafriyat ve atığın çıkabileceği tahmin edilmiştir. Ne yazık ki enkazların kaldırılmasıyla birlikte Hatay halkının sınırlı kalan yaşam alanları da tehdit altındadır.  Şöyle ki ;

    • Samandağ’da moloz artıklarının halkın sağlığını tehdit edecek şekilde yerleşim alanlarına dökülmesine tepki gösterenlere kolluğun müdahalesi gösteriyor ki yaşananlardan ders almayı bilmeyen, gözünü rant bürümüş işgüzar yetkililerle kuşatılmış olduğumuz kanaatindeyiz.
    • İskenderun’da T tipi cezaevinin dibine kadar gelen, verimli tarım alanlarını yok eden moloz dağlarından çıkan tozlar bulutlara karışmaktadır. Bugünün suç işleyen muktedirlerini ağırlayacak olan potansiyel cezaevinden moloz dağlarını uzaklaştırmak gerektiği fikrindedir. Çünkü müvekkilin insanlık ve adalet anlayışı halka karşı suç işleyenlere dahi adil ve insancıl davranmayı gerektirmektedir.
    • Antakya ve Defne ilçelerinde yaşayanların moloz ve enkaz artıklarından bir dizi solunum yolu enfeksiyonu yaşadığı, plansız – programsız enkaz kaldırma çalışmalarından tüm yaşam alanlarının tehdit altında olduğu gözlemlenmektedir. Çocukların bile oyun oynadığı alanlara dökülen enkaz artıklarının hastalıkları körüklediği, salgınlara yol açtığı iddiaları acilen işlem yapılmasını gerektirmektedir.
    • Anlaşılıyor ki deprem anında hiçbir hazırlığı olmayan şüphelilerin, afet sonrasına dair alt-yapı dâhil hayati risk taşıyan konularda da hazırlıkları olmamış, yerleşim ve tarım alanlarına yakın yerlerde vahşi depolama yöntemiyle istiflenmesine başlanmıştır. Halkın kanserojen ve organik maddeler başta olmak üzere sayısız risklere maruz bırakılmasına, yeraltı sularının zehirlenmesine, havanın sayısız hastalığa davetiye çıkaracak şekilde kirlenmesine yol açmaktadırlar.
    • Kentten uzak bir alanda moloz ve hafriyatın ayrıştırılmasını,
    • Bu atıkların bölgedeki insanlar ve doğa için tehlike olmaktan çıkarılması için şüpheliler hakkında derhal soruşturma başlatılması,
    • Enkaz artıklarının halkın sağlığını ve tarım alanlarını tehdit etmeyecek şekilde bir alana taşınmasını,
    • Tedbiren mevcut alanlara dökülmesinin durdurulmasını talep zarureti hâsıl olmuştur. Şüpheliler hakkında yukarıda saydığımız ve resen belirlenecek suçlardan soruşturma açılmasını arz ve talep ederiz.

     

     

     

      Müşteki Vekilleri

               Adına

    Av. Bülent Akbay

     

     

     

     

     

 

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER