Perşembe, Aralık 11, 2025
No menu items!
Ana SayfaSamandağSoykırıma varan bir imha politikası”

Soykırıma varan bir imha politikası”

Suriye Halklarıyla Dayanışma Platformu, Suriye’de Alevilere ve diğer ezilen topluluklara yönelik saldırıların “soykırıma varan bir imha politikası” hâline geldiğini belirterek uluslararası topluma acil müdahale çağrısında bulundu.

 

Samandağ’daki Abdullah Cömert Alanı’nda bir araya gelen platform bileşenleri, “Suriye’de Katliamlar Sürüyor” ve “Örgütlü Mücadele Şart” sloganlarıyla gerçekleştirdikleri basın açıklamasında yaşanan ihlallere dikkat çekti. Açıklamayı platform adına Edip Özdemir yaptı.

HTŞ’nin hedefi: Aleviler ve ezilen topluluklar

Özdemir, 8 Aralık 2024’te Baas rejiminin devrilmesinin ardından bölgede etkinliğini artıran HTŞ ve ona bağlı paramiliter yapılanmaların özellikle Alevilere yönelik sistemli saldırılar düzenlediğini belirtti. Söz konusu saldırıların “Rejim Artıkları” söylemi üzerinden meşrulaştırılmaya çalışıldığını kaydeden Özdemir, yaşananları şöyle aktardı:

“Aralık 2024’ten itibaren başlayan şiddet dalgası, Mart 2025’e gelindiğinde toplu imha niteliği kazanmıştır. Alevi köylerine baskınlar düzenlenmiş, insanlar işkenceyle, bıçaklanarak ya da infaz edilerek öldürülmüştür. Kadınlar ve çocuklar kaçırılmış, bazıları köle pazarlarında satılmak üzere alıkonmuştur.”

“Colani’nin kıyafet değiştirmesi gerçeği örtmüyor”

Özdemir, HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Culani’nin uluslararası arenada meşruiyet kazanma girişimlerini de değerlendirdi. “Sarığını çıkarıp takım elbise giymesi Colani’yi aklamaz; saldırıların faili değişmemiştir” sözleriyle eleştirilerini dile getirdi.

Platform, Alevilerin yaşadığı bölgelerde güvenliğin sağlanamadığını ve saldırıların farklı grupların desteğiyle sürdüğünü kaydetti.

Türkiye’nin Suriye politikasına dair eleştiriler de açıklamada yer aldı. Özdemir, “Colani’yi protokolle karşılayan Türkiye, katliamları dile getiren kurumları hedef göstermiştir” dedi.

Açıklamada, insani yardımın engellenmesi, işten çıkarmalar ve ekonomik kuşatmanın da saldırıların bir parçası olduğu vurgulandı.

Humus’tan gelen yeni iddialar: “Mahalleler ateşe verildi”

Platform, 23 Kasım’da Humus’ta yaşanan olayların saldırı zincirinin son halkası olduğunu belirtti. Buna göre Alevilerin yaşadığı mahalleler kuşatma altına alınmış, ev ve araçlar ateşe verilmiş, çok sayıda kişinin mal varlığı gasp edilmiştir.

HTŞ’nin ve uluslararası güçlerin olayları inkâr eden tutumu da eleştirildi. Açıklamada, “Saldırıların üzeri örtülmeye çalışılıyor, hiçbir taraf sorumluluk almıyor” ifadelerine yer verildi.

Yerelden bölgeye aynı baskı anlayışı

Platform, Samandağ, Kurtderesi, Dikmece ve Mağaracık gibi bölgelerde yaşanan hukuksuzlukların da aynı zihniyetin ürünü olduğunu savundu:

“Halkımızın örgütlü şekilde hareket etmesi artık bir zorunluluk hâline gelmiştir. Devrimci demokrat kurumlar olarak halkımızın yanında olmaya devam edeceğiz.”

Son çağrı: “Bu sessizlik soykırımı büyütür”

Açıklama, saldırıların görünür kılınması ve toplumsal dayanışmanın artırılması yönündeki çağrıyla tamamlandı:

“Suriye’de yaşananlar hepimize ders olmalıdır. Örgütlü mücadelemizi büyütmezsek tek tek yok edileceğiz. Halkımızı dayanışmaya, yan yana durmaya çağırıyoruz.”

Platform, sözlerini “Suriye halkları yalnız değildir; Alevi kadınlar ve çocuklar yalnız değildir” mesajıyla sonlandırdı.

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER