Cuma, Mayıs 17, 2024
No menu items!
Ana SayfaGenelTermik Santral İstemiyoruz

Termik Santral İstemiyoruz

 

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE), hafta sonunda ilimizde gerçekleştirdiği toplantının sonuç bildirgesini açıkladı.

DAÇE Ortak Sekreteryası adına sonuç bildirgesini Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Selda Asker yaptı.

Selda Asker, sonuç bildirgesini şöyle açıkladı:

“Doğu Akdeniz Bölgesine bir kısmı kurulan ve bir kısmı kurulmak için uğraşılan, EPDK’nın bile net sayı veremediği 35 adete yakın termik santral kurulması, bölgedeki deniz canlıların, bitki, hayvan ve insanların kısacası YAŞAMIN SONU OLUR. Şu anda bizler bir varolma mücadelesi içindeyiz. Termik santral yapılan bölgedeki diğer kirleticilerle olan kümülatif etki değerlendirilmelidir. BİR NUMARALARI İNSAN HAKKI İHLALİ OLAN YAŞAM HAKKINI İHLAL EDEN BU KİRLETİCİ TEKNOLOJİ TRANSFERİNE KARŞI MÜCADELE EDEBİLMEK ÜZERE ÇEVRE VE İNSAN HAKLARI HUKUKU KONUSUNDA GÖREV YAPACAK BU KONUDA KURUMLARI TEMSİL EDECEK AVUKAT ARKADAŞLAR, MESLEK ODALARI, STK’lar İSTİYORUZ. BU YARDIM ÇIĞLIĞIMIZDIR.

Bölgemizde hava kirliliğinden ÖLÜYORUZ. Elimizde bilimsel verilerimiz var. Partikül maddelerden dolayı KANSER oluyoruz. DOĞU AKDENİZ’İN HAVASI İÇİN TEMİZ HAVA İSTİYORUZ. HAVA KİRLİLİĞİ ÖLDÜRÜR, BU KESİNDİR. KANSERE SEBEBTİR. Kalp krizi, şeker hastalığına sebep olur. ÖLÜYORUUUUZ.!

Nükleer enerji ise çözülemeyen radyoaktif atık sorunu, kaza riski, yapım ve işletim maliyet yüksekliği nedeniyle doğru alternatif değildir. Akkuyu projesinden vazgeçilmelidir.

a1

Bölgemizin önemli sorunlarından biri olan taş ve maden ocaklarına karşı gerçekçi, akılcı ÇED raporları hazırlanmalıdır. Orman arazilerinin içine ocak ruhsatları verilmemeli, ağaç kesimi engellenmelidir. Ormanı korumakla görevli kurumlar başta olmak üzere herkesi bu konuda görevlerini yapmaya çağırıyoruz. Bugün Artvin Cerattepe’de yaşanan çevre katliamına karşı dik duran, direnen ve bölgede itici güç olan Artvin halkını destekliyor ve orada yaşanılan mücadelenin herkese örnek olmasını bekliyoruz. Ormanlarımız bizim geleceğimizdir. Bilimsel bakış açısı ile ormanlarımızın korunmasını istiyoruz.

Doğa tüm canlılara aittir. Sadece insanlara ait değildir. Hatay’ın ev sahipliği yaptığı bitki türleri ve canlıları bilmeliyiz. Temel problem doğayı kullanan ve doğal kaynaklardan geçimini sağlayan halk olmalı ve ancak bu halk bölgesine geçim derdinden taş ocağı vb kurdurmaz. Bunlar hayata geçirilmeli. Doğa temelli bakmalıyız, doğayı tanıtmalıyız. Eko turizmini geliştirmeliyiz.

Güneşe bakan belediyeler, yeşil binalar oluşturulmalı. Ekolojist yatırımlar yapılmalı, enerjisini kendi kazanan binalar yapılmalı, gezici ekipler partikül izlemesi yapmalı. Belediye hava kirliliğini süpürme yöntemiyle temizlemelidir. Belediyelerin halkı örgütlemede öncü olmaları gerekir. Belediyelerin kent konseylerinin çevre komisyonları oluşturulmalı ve aktif hale gelmelidir.

Sahillerimiz eriyor. Deniz, akarsu, sulak alanlarımız korunmalı ve denetlenmedir. Deniz kıyı şeridindeki yasal olmayan yapılaşma çirkin bir görüntünün yanında, Kumul hareketlerini engelleyerek erozyonu hızlandırmaktadır. Plastik ve naylon önemli bir sorundur. Kanserojendir. Yasaklanmalıdır.

Tüm Ortadoğu’yu kasıp kavuran savaş en büyük çevre kirliliğidir. Atılan bombalar masum insanlığı yok ettiği gibi, tarihi, doğayı da yok etmektedir. Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyada hızla tırmanan savaş ortamı bizleri üzmektedir. Savaşların olmadığı insan haklarının ekosistem haklarının korunduğu barış içinde mutlu bir dünya idealimizdir. Savaş insanlık suçudur. Sürdürülebilir yaşam ilkesiyle ekosisteme sahip çıkan bizler yaşam alanlarımızı korumak için mücadele etmeye her alanda devam edeceğiz.”

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER