Bu Torba, Borçlanma Ve Vergi Artışı Temelinde Şekillenen Kaynak Arayışından Başka Bir Şey Değildir.
CHP Hatay milletvekili Serkan Topal, 21.11.2017 tarihli TBMM Genel Kurul oturumunda söz alarak “Bazı Vergi Kanunları İle Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve 6306, 6705 ve 4706 Sayılı Kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören 502 sayılı torba tasarı üzerinde düşüncelerini ifade etti.
Vergi Artışları Vatandaşın Cebini Vuracaktır.
Torba kanununun iktidarın yönetme anlayışının bir yansıması olduğuna işaret ederek vergi artışlarının vatandaşın cebini vuracağına vurgu yapan milletvekili Topal, “Görüşmekte olduğumuz torba kanun aslında iktidarın on beş yıllık röntgeni niteliğini taşıyor. Bu torba, borçlanma ve vergi artışı temelinde şekillenen kamu finansmanı için kaynak arayışından başka bir şey değildir. Daha fazla borçlanarak, ezilen emekçiye, çiftçiye, esnafa, tüketiciye, emekliye, KOBİ’ye daha fazla vergi yükleyerek iktidarını korumaya çalışan bir iktidar var maalesef. Bu torbadaki vergi artışları doğrudan doğruya vatandaşın cebini vuracaktır” dedi.
Torba tasarıdaki vergi muafiyetlerine değinen Topal, “Şimdi, bu torbada peşkeş çekilen TELEKOM’un kurtarılması var mı? Var. Bu torbada yandaş şirketleri ihya etme anlayışı var mı? Var. Bu torbada FATİH Projesi yüklenicilerine vergi muafiyeti var mı? Var. Bu torbada benim emekçi vatandaşıma vergi artışı var mı? Var. Bu torbada dişinden tırnağından artırdığıyla aldığı orta hâlli otomobile otomatiğe bağladığınız akaryakıt zamları yüzünden binemeyen emekçi vatandaşıma artırılmış motorlu taşıtlar vergisi var mı? Var. Yani gördüğümüz gibi, bu torbada emekçi yok, bu torbada işçi yok, bu torbada memur yok, bu torbada esnaf yok, bu torbada tüketici yok, bu torbada üretici yok, bu torbada kamuda çalışan 1 milyon 200 bin taşeron işçisi yok, taşerona kadro yok, bu torbada besici yok ama besicinin yaşam alanı, besicinin yaşam damarı olan meraların ranta açılması var, evet. Ve bu yüzden, bu torbadan 80 milyon vatandaşımıza iş çıkmaz, aş çıkmaz, huzur çıkmaz, refah çıkmaz çünkü bu torba, dediğiniz gibi, rantiye torbasıdır. Bu tasarı rantiye tasarısıdır” dedi.
Rantiye Düzeni, Emeği Sınırsız Sömürmek İster.
Hükümetin emeği sömürme temelli bir anlayış ile bu tasarıyı hazırladığına değinen Topal, “Rantiye düzeni nedir? Rantiye düzeni, emeği sınırsız sömürmek ister. Rantiye düzeni, ucuz işçilik ister. Rantiye düzeni, grev ve sözleşme hakkının olmadığı modern kölelik düzeni ister. İşte, bütün bunları, bütün bu talepleri yerine getirmede iktidar ustalaştı, mahirleşti. Ha, ustalaştığı başka alanlar var mı? Var, zamlarda ustalaştı, kandırılmakta ustalaştı, her terör olayından sonra sadece kınamakla yetinmede ustalaştı. Bir de ‘Ey Kılıçdaroğlu’ demekte de ustalaştı. Ama ben inanıyorum ki, yüce halkımız iktidarın bütün bu uygulamalarını tanımakta ustalaştı ve inanıyorum ki 2019 yüce milletimiz gerekeni yapacaktır” dedi.
Samandağ’da Kıyı Kenar Çizgisinin Belirlenmesi İçin Bir Komisyon Kurulmasını Talep Ediyoruz.
Konuşmasının devamında Samandağ’da kıyı kenar çizgisi nedeniyle yaşanan mağduriyete değinen Hatay milletvekili Topal, “Sayın milletvekilleri, şimdi, özellikle Hatay’la ilgili, Samandağ’ıyla ilgili bir sıkıntı var, onu özellikle dile getirmek istiyorum. Samandağ’ında kıyı kenar çizgisi mağdurlarımız var. Sayın Bakanım, bunu Sayın Kaymakamımızla, Sayın Valimizle ve özellikle Hatay Milletvekilimiz Sayın Şanverdi’ye de -kendileri de bu konuda hassasiyet gösterdi- burada teşekkür ediyorum ama yeniden kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi noktasında bir komisyon kurulmasını talep ediyoruz, oradaki vatandaşlarımızın mağduriyetini ancak öyle giderebiliriz. Hepinize teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum” dedi.
