MHP Hatay Milletvekili Dr. Lütfi Kaşıkçı konuşmasında; “Dünya genelinde yıllık sadece 170 bin ton üretilmektedir; üretiminin ise yüzde 80’ini, sahip olduğu 800 milyon ton rezervle tek başına Çin karşılamaktadır. Yani dünya piyasasını Çin elinde bulundurmaktadır. Öyle ki Çin, bu gücünü Kuzey Çin Denizi’nde hâkimiyet mücadelesi verdiği Japonya’ya karşı bir silah olarak da kullanmakta. Nadir bulunan bu elementler havacılık, savunma ve uzay sanayisi, tıp sanayisi, uydu haberleşme, akıllı füzeler, yakıt hücreleri, fiber optik, lazer, sensör, x-ray görüntüleme, optik camlar, süper alaşımlar, bataryalar, katalizörler, petrol ve doğal gaz sondaj kuyuları, enerji depolama sistemleri, rüzgâr tribünlerinin motor ve jeneratörleri, hibrit otomobil motorları, elektrikli otomobiller gibi alanlarda kullanılmaktadır. Tesislerin devreye girmesiyle birlikte Beylikova’daki bu maden alanından ağırlık olarak 10 element çıkarılacak.” dedi.

“Türkiye, 694 milyon ton rezervle Çin’den sonra ikinci büyük rezerve sahip”
Ülkeler arasındaki siyasi ve stratejik çekişmeler tedarik zincirinde büyük riskler oluşturduğunu iade eden milletekili Kaşıkçı, konuşmasını sürdürerek; “Bununla birlikte birçok sektörde kullanılmakta olan nadir toprak elementlerine olan talep, mevcut ve yeni teknolojik gelişmelere bağlı olarak sürekli olarak artacaktır. Avrupa Birliği Komisyon Raporuna göre en kritik ham madde olarak belirtilen nadir toprak elementlerinde ülkemiz 694 milyon ton rezervle dünyanın Çin’den sonra ikinci en büyük rezervine sahiptir. Bu keşif yeni yüzyılın Türkiye Yüzyılı olacağının işaretidir. Bu keşif enerjide ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtarmaya çalışan Cumhur İttifakı’nın ortaya koyduğu vizyonun eseridir. Bu keşif Türkiye’nin ayak sesleridir; ayaklandık, geliyoruz.” diye konuştu.
