Cumartesi, Haziran 1, 2024
No menu items!
Ana Sayfaİskenderun Haber‘17. ve 18. Yüzyıllarda İskenderun'da İngiliz Tüccarlar ve Deniz Ticareti’ Konferansı

‘17. ve 18. Yüzyıllarda İskenderun’da İngiliz Tüccarlar ve Deniz Ticareti’ Konferansı

İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Sait Türkhan, Şube Konferans Salonunda İMEAK Deniz Ticaret Odası İskenderun Şubesi’nin davetlisi olarak ‘17. ve 18. Yüzyıllarda İskenderun’da İngiliz Tüccarlar ve Deniz Ticareti’ konusunda konferans verdi.

‘17. ve 18. Yüzyıllarda İskenderun’da İngiliz Tüccarlar ve Deniz Ticareti’ Konferansı

İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Sait Türkhan, 1612’den itibaren İskenderun, Avrupalı tüccarların depoları, liman temsilcilikleri ile ana ticaret limanı haline geldiğini dile getirdi.

İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Kemal Kutlu, konferansın açılış konuşmasını yaparak, limanların tarihte bir kenti nasıl geliştirdiğini ve geçmişten bugüne İskenderun’un stratejik bir konumda yer aldığını dile getirdi.

“17.YY’da İskenderun’dan Londra’ya Giden Gemilerin Konşimentolarına Denk Geldim”

Araştırmaları esnasında İngiliz milli arşivinde 17. Yüzyılda İskenderun’dan Londra’ya giden gemilerin konşimentolarına denk geldiğini konuşan İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü üyesi Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Sait Türkhan, bunları yazılarında kullandığını kaydetti.

İskenderun Limanını 15. Yüzyıldan itibaren Halepli tüccarların güvenli yollar nedeniyle kullanmaya başladıklarını vurgulayan Türkhan, 1596 yılında İngiliz tüccarların resmi olarak İskenderun’da Halep Konsolosluğu’na bağlı bir konsolosluk vekilliği ve liman temsilciği açtıklarını dile getirdi.

Türkhan “Zira Haleb, Hindistan menşeli emtia ile özellikle İran menşeli ve yakın bölgelerde üretilen ipeğin ulaştığı önemli merkezlerden biriydi ve Avrupalı tüccarlar özellikle bu mallara karşı ilgiliydiler. 1545’te Şam’dan Trablusşam’a taşınan Venedik konsolosluğu, 1548’de Haleb’e taşındı. İngilizler ise ilk konsolosluğu 1583 yılında Trablusşam’da açtılar ve 1586’da bu konsolosluğu Haleb’e taşıdılar” dedi.

‘17. ve 18. Yüzyıllarda İskenderun’da İngiliz Tüccarlar ve Deniz Ticareti’ Konferansı

Avrupalı Tüccarlar Faaliyetlerini İskenderun Limanı’na Kaydırdı

Türkhan, Haleb’in limanı olarak ilk dönemlerde Trablusşam limanı kullanıldığına dikkat çekerek “Fakat Trablusşam’da aşiretler arası sorunların artması, Trablusşam-Haleb arası mesafenin uzaklığı, yol güvenliğini tehdit eden aşiretlerin varlığı ve özellikle bölgede yönetime hakim olan Seyfoğulları’nın Osmanlı merkezi idaresi dışında müstemen tüccara yönelik olumsuz uygulamaları gibi nedenlerle 1562’den itibaren Avrupalı tüccarlar faaliyetlerini İskenderun limanına kaydırmaya başlamışlardır. İngiliz tüccarlar da 1593 yılından itibaren faaliyetlerini İskenderun limanına kaydırmaya başlamışlar ve 1596 yılında da Haleb konsolosluğuna bağlı çalışan İskenderun konsolos vekilliği açılmıştır. Aynı tarihlerde Fransız tüccarların da İskenderun limanına geçmek için fırsat kolladıkları anlaşılmaktadır. 1594’te Fransa’nın Trablusşam konsolosu Jean Reynier, İskenderun limanını ziyaret ederek Fransız ticaretini bu limana aktarmak için arayışlara girişmiştir.

Trablusşam’daki Seyfoğulları’nın engelleme çabalarına karşın 1612’den itibaren İskenderun, Avrupalı tüccarların depoları ve liman temsilcilikleri ile ana ticaret limanı haline geldi. 1624’te İskenderun’da gümrük idaresinin etkin bir biçimde işlediği görülmektedir 15. Osmanlı idaresi, İskenderun’da etkin bir idari sistem kurmak ve limanın güvenliğini sağlamak için 17. yüzyıl başlarında çeşitli tedbirler almış ve Nasuh Paşa limanı kontrol altına almak üzere bir kale inşasına girişmiş ise de, bu girişimler akim kalmıştır. 16. 17. yüzyılda Haleb’e, 18. yüzyılda ise Belen kazasına bağlı bir kadılık merkezi olan İskenderun 17. yüzyılın ortalarından itibaren 19. yüzyıl başlarına kadar uluslararası ticarete merkezlik eden etkin bir liman olmuştur. İskenderun limanı, 18. yüzyıl boyunca Haleb konsolosunun görev bölgesinde İngiliz ticaret filosunun ana ticaret limanı olarak kullanılırken, adı geçen diğer Doğu Akdeniz limanları mal temin edilen daha küçük, ara limanlar olarak kalmışlardır.

Trablusşam, Lazkiye, Beyrut ve Sayda gibi bu ara limanlarda bulunan malları yükleyen İngiliz gemilerinin çoğunlukla tekrar İskenderun’a geri döndüğünü ve buradan Londra’ya hareket ediyordu. 17. ve 18. yüzyılın yüksek kâr hadlerine karşın ticaretin gerilemeye başlaması ve yüksek şirket maliyetleri dikkate alındığında gerekmedikçe bölgede birden fazla limanı aktif olarak kullanmak ve büyük depolar inşa etmek ticarete ek maliyetler getireceği için Levant Company tarafından kârlı bulunmamış olmalıdır.” dedi.

Diğer güncel İskenderun haberleri için: İskenderun Haber
Diğer güncel Hatay haberleri için: Hatay Haber

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER