Perşembe, Nisan 25, 2024
No menu items!
Ana SayfaKöşe YazılarıÇocukların Bayramının 100. Yılında Çocuk Olmanın Dayanılmaz Sızısı

Çocukların Bayramının 100. Yılında Çocuk Olmanın Dayanılmaz Sızısı

TBMM açılış gününün Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı olarak ilan edişinin 100.yılını kutluyoruz.

Her şeyden önce 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.

1920 yılında TBMM’nin açılması ile “Anadolu halkı Osmanlı hanedanı için değil, kendi egemenliği için kan ve can vermiş, iradeyi millet olmuştur.”

Bu elbette çok önemli..

Millet iradesinin en yüksek değer olması da öyle.

Bu günün çocuklara armağan edilmesi de elbette çok önemli..

Ogünler de Ulu önder Atatürk ün  “”Küçük hanımlar, küçük beyler… Sizler hepiniz, geleceğin bir gülü, yıldızı, bir bahtının aydınlığısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız.”diyerek geleceğimizin aydınlığı olarak ilan ettiği çocuklarımız bugün ne durumda?

Bu konuda bugün bile olumlu şeyler yazmak olası değil.

Resmi veriler, yapılan araştırmalar, hazırlanan raporların hepsi yürek sızlatıyor.

 

Eğitim Sistemi 16 Kez Değişti

Türkiye’de eğitim sistemi 2002 yılından bu yana 16 kez değiştirildi. Yapılan tüm bu değişikler sonucunda, ne okullardaki eğitimin nitelik ve kalitesini arttı ne de çocuklara değişen küresel koşullara uyumlu bilimsel ve teknolojik bilgi ve donanımı artırabilecek eğitim olanakları sunuldu.

 

Eğitim Süresi Fiilen 7,5 Yıl

4+4+4 sistemiyle birlikte zorunlu eğitimin 12 yıl olmasına karşın 2018 yılı verilerine göre eğitim süresi ortalama fiilen 7,5 yıla geriledi.

4-17 yaş grubunda eğitime devam etme oranı yüzde 84,2’yle sınırlı kaldı.

Türkiye’de öğrenci başına ilkokuldan yükseköğretime kadar 5 bin 275 dolar harcama yapılırken, OECD ülkeleri ortalaması yaklaşık 10 bin doları buluyor.

 

Evliliklerin Yüzde 5’i Çocuk Yaşta Yapılıyor

Türk Medeni Yasası’na göre olağanüstü durumlar hariç evlenme yaşı 17 yaşını doldurmuş olmakla belirlenmesine karşın, TÜİK verilerine bakıldığında 2017’de ülkede gerçekleşen resmi evliliklerin yaklaşık yüzde 5’i 16-17 yaş grubundaki kız çocuklarından oluşuyor.

 

Çocuklar suçun hedefi: 2018 yılında açıklanan resmi verilere göre, güvenlik birimlerine suç mağduru olarak gelen 137 bin 482 çocuğun yüzde 59,1’i yaralama, yüzde 13,5’i cinsel suçlar, yüzde 6,8’i aile düzenine karşı suçlardan mağdur oldu. Ayrıca mağdur çocukların yüzde 3,8’i tehdit, yüzde 3,7’si hırsızlık, yüzde 3,1’i ise kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mağduriyet yaşadı.

 

Okullar Güvensiz

Türkiye’de her 5 öğrenciden birinin akran zorbalığına maruz kaldığı belirtiyor.

Uzmanların tespitlerine göre öğrencilerin dörtte biri kendisini okulda güvende hissetmiyor. Her yıl okullarda yaşanan kazalarda 20’ye yakın çocuğun öldüğü, yaklaşık 600 çocuğun ise yaralandığı belirtiliyor. 2018’de ilk, orta ve yükseköğretim kurumlarında ve yurtlarda 2 bine yakın öğrencinin zehirlendiği belirtiliyor.

Çocuklar Suça Sürükleniyor

Türkiye’de güvenlik birimlerine suça sürüklenme nedeni ile getirilen 107 bin 984 çocuğun 35 bin 986’sının bağımlılık yapan madde kullandığı belirlendi. Bağımlılık yapan madde kullanan çocukların yüzde 85,6’sını 15-17 yaş grubu, yüzde 14’ünü ise 12-14 yaş grubundaki çocuklar oluşturmaktadır. Bu çocukların yüzde 84’ünün sigara, yüzde 6,3’ünün alkol, yüzde 5,4’ünün esrar, yüzde 1,2’sinin ise hap kullandığı tespit edildi.

‘Çocuklar Borca Ortak Doğuyor’

Türkiye’de çocuklarımız, çocuk işçiliğine mahkûmiyetle merdiven altı işlerde ciğerleri sönerek, sömürülerek doğuyor.

Türkiye’de şu anda bazı babalar yedi sülalesine yetecek kadar miras bırakırken, bazı çocuklar, babalarının borcuna ortak olarak doğuyorlar.

Uluslararası Çalışma Örgütü ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) verilerine göre, dünyada her 10 çocuktan birinin işçi olarak çalışıyor.

Dünyada çocuk işçiliği 5-17 yaş grubunda 152 milyon çocuk yani dünyadaki çocuk nüfusunun yüzde 11’i çocuk işçi olarak çalışmaktadır. Bu çocukların 75 milyonu fiziksel ve zihinsel gelişimlerini olumsuz etkileyen işlerde çalışmaktadır

Çocukların Yüzde 32’si Yoksul

TÜİK verileri Türkiye’de 15-19 yaş grubuna mensup çocuklar arasında kayıt dışı çalışmanın arttığını gösterdi.

Yoksul Çocuk Sayısı Çok Yüksek

2017’de 6 milyon 893 bin olan yoksul çocuk sayısına 2018’de 443 bin yeni çocuk eklendi. Buna göre bir önceki yıla göre artış yüzde 6 oldu. Veriler Türkiye’deki çocukların yüzde 32’sinin yoksul olduğunu gösterdi.

Ailelerin İşsiz Çocuk Sayısı Arttı

Anne, babası ya da evi geçindirmekle yükümlü ebeveyni işsiz olan çocuk sayısı 2012-2018 yılları arasında yüzde 19 arttı. 2012 yılında aileye bakmakla yükümlü ebeveyni işsiz olan çocuk sayısı 1 milyon 210 bin iken, bu sayı 2018’de 1 milyon 434 bine yükseldi. Bu verilere göre Türkiye’de her 100 çocuktan 6’sının hanesinde işsizlik hakim.

Çocuk İşçiler Ölüyor

2018 yılı verilerine göre 7 bin çocuğun iş kazasında öldüğü bir başka gerçek.

Bu veriler benim içimi sızlatıyor…

Sizin de yüreğiniz sızladı mı?

Yine de sızı içinde bile olsa

Haydi hep beraber…

“Atamızdan armağan Ulusal Egemenlik ve Çocuk  Bayramımızın 100. Yılı kutlu olsun. 

Siz çalışkan ve cesursunuz.

Bütün çocuklar 23 Nisan sizsiniz.

Yüzyıllarımız, egemenliğimiz sizsiniz.

 23 Nisan egemenlik bağımsızlık özgürlük demektir.

Özgürlüğümüz sizsiniz.

Yaşasın 23 Nisan.

 23 Nisan karanlıktan aydınlığa çıktığımız gündür.

 Bütün çocuklar siz 23 Nisansınız.

Aydınlığımız sizsiniz

Yaşasın 23 Nisan.

 Bütün çocuklar siz 23 Nisansınız.

Bağımsızlığımız sizsiniz.

Yaşasın 23 Nisan.

 Cumhuriyetimiz sizsiniz.

Yaşasın 23 Nisan.

Şerefimiz övüncümüz.

Ulusal egemenliğimiz sizsiniz.

Yaşasın 23 Nisan.         

İstikbalimiz , özgürlüğümüz sizsiniz

Yaşasın 23 Nisan”

Diyelim.

 

 

 

 

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER