Salı, Mayıs 14, 2024
No menu items!
Ana SayfaİskenderunEmekli-sen şube başkanı Mustafa Cankaya Yazdı:"EMEKLİ NE DEMEK.  "

Emekli-sen şube başkanı Mustafa Cankaya Yazdı:”EMEKLİ NE DEMEK.  “

EMEKLİ NE DEMEK.

 

Emeklilik, hayatlarını çalışarak sürdüren kişilerin yaşlılık dolayısıyla çalışamayacağı var sayılıp planlı bir şekilde çalışmayı bırakmalarıyla başlayan durumlarına verilen isimdir. Bu kimselere emekli veya tekaüt denir.

 

Emekli Kavramı

Yaşlılık, yetişkinliğin bir uzantısı olarak yaşam süresinin ileriki döneminde fiziksel ve ruhsal değişimlerin yoğun bir şekilde görüldüğü bir evre olarak tanımlanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü 65 yaş ve üstündeki bireyleri yaşlı kabul etmektedir.

Emekli olan kişi öncelikle gelir kaybına uğrayacak, bunun yanında sosyal rol ve yetkileri de değişecektir. Emeklilikle birlikte yaşanan bu kayıplara uyum sağlayamayan bireyler, kendilerini değersiz, önemsiz, yalnız, boşlukta ve çaresiz hissedebilirler. Hayatlarının geri kalanını planlamakta güçlük çekebilirler.

Oysa emeklilikle birlikte ortaya çıkan güçlü duygular tanınıp bu yeni duruma uyum sağlandığında, emeklilik bireyin kişisel gelişimini ve hayata yeni bir bakış açısı getirebilmesini sağlayacaktır.

Çalışma yaşamları boyunca ülkemizin gelişimine büyük katkısı olan emeklilerimizin, emeklilik haklarını en iyi şekilde kullanabilmeleri, sosyal devletin önde gelen görevleri arasındadır. Söz konusu görevleri yerine getirmek amacıyla öncelikle tüm bireylere eşit kapsam ve kalitede sosyal güvenlik hizmeti verilen bir yapının oluşturulması için kurulmuştur.

 

BU YIL İÇİNDE SOSYAL GÜVENCELİ BİR İŞE BAŞLIYAN BİR ÇALIŞAN 7200 GÜN VE 65 YAŞI DOLDURDUGUN DA EMEKLİLİGİ HAK EDİYOR.

KADINLAR İSE 61 YAŞINDA.

 

 

 

SENDİKA SİYASET İLİŞKİSİ

 

SENDİKA NEDİR ?

 

SENDİKA, İŞÇİLERİN YAŞAMA VE ÇALIŞMA KOŞULLARINI İYLEŞTİRMEK İÇİN,KENDİ ARALARIN DA REKABETE SON VEREREK BİRLEŞMEK İÇİN BİR ARAYA GELDİKLERİ ÖRGÜTTÜR. 200 YIL ÖNCE OLDUGU GİBİ BUGÜN DE SENDİKA OLMANIN OLMAZSA OLMAZI BU TEMELDİR.

SİYASET NEDİR ?

SİYASET;DAR ANLAMDA ÜLKEYİ YÖNETME SANATI,GENİŞ ANLAMDA İSE SINIFLAR MÜCADELESİNİ YÖNETME SANATIDIR.

ŞİMDİ SİYASET DIŞI SENDİKACILIK MÜMKÜNMÜDÜR.

BUNA HAYIR DİYENLERİN SAYISI AZIMSANMAYACAK KADAR ÇOKTUR.

BU SEBEPLE SENDİKALARIN İKTİDAR TARAFINDAN KONTROL EDİLMESİ VE KONTROL ALTINA ALINMASI İÇİN NELER YAPTIGINI BURDAKİ ARKADAŞLARIMIZIN HEPSİ BİLİYOR. BUNU TEKRAR ETMENİN GEREGİ YOK.

BURAYI NOKTALAYIP ŞİMDİ EMEKLİLERİN SENDİKAL MÜCADELESİNE GEÇELİM.

EMEKLİLERİN İLK SENDİKAL MÜCADELESİ TÜRKİYE’DE 1995 YILIN DA DİSK ÇATISI ALTIN DA BAŞLAMIŞTI.

BU SENDİKANIN KAPATILMA DAVA SÜRECİ 2008 YILINDA İÇ HUKUK YOLLARI TÜKENDİ VE SENDİKA DAVAYI AİHM GÖTÜRDÜ VE ORDAN SENDİKA ALEYHİNE DAVA OY BİRLİGİYLE RED EDİLDİ.

AİHM NİN DAVAYI RED ETMESİNİN ÇOK TEKNİK NEDENLERİ VAR.

 

TÜM EMEKLİLER SENDİKASI 2017 YILINDA KURULDU.BU TARİHTEN SONRADA DİSK TÜM EMEKLİ SENLE BİRLEŞME YERİNE 2019 DA DİSK EMEKLİ SEN İ KURDULAR.

TÜM EMEKLİ SEN BU KURULUŞTAN SONRA TÜRKİYE GENELİNDE ÖRGÜTLENMEYE VE ALANLARA İNMEYE BAŞLADI.

TABİİ BU SÜREC DEVAM EDERKEN KAPATMA DAVALARI PEŞ PEŞE AÇILMAYA BAŞLANDI. HEM TÜM EMEKLİ SEN İÇİN,HEMDE DİSK EMEKLİ SEN İÇİN.

BUNA RAGMEN ÖRGÜTLENME KONUSUN DA HER YERDE ÜYE SAYIMIZI VE ŞUBE VE TEMSİLCİLİKLERİMİZİ AÇMAYA DEVAM ETTİK.

BUGÜN 115 ŞUBE VE 11.000 ÜYEMİZ VAR.

TABİ Kİ 13. MİLYONU AŞKIN EMEKLİNİN OLDUGU YERDE 11 BİN SAYISI AZ GÖRÜLEBİLİR. AMA BU SAYIYA RAGMEN ALANLARDA EMEKLİNİN SESİNİ DUYURMAYA ÇALIŞTIK VE KAPATMA DAVASININ DA HIZLICA OLUŞMASI BU ÖRGÜTLENMEDEN RAHATSIZ OLDUKLARININ İŞARETİ OLMUŞTUR.

TÜRKİYEDE 13 BUÇUK MİLYON EMEKLİ VAR.

BU EMEKLİLERİ ÖRGÜTLEMEK İÇİN ÇEŞİTLİ SENDİKALAR VE DERNEKLER ORTAYA ÇIKMIŞTIR.

BUNLARIN İÇİN DE SESLERİNİ DUYURMAK İÇİN ALANA ÇIKANLAR ÖNCELİKLİ OLARAK TÜM EMEKLİ SEN VE DİSK EMEKLİ SEN DİR.

AYRICA ADI SANI DUYULMAMIŞ 

TÜRK EMEKLİ SEN –KAMU SEN BÜNYESİN DE.

MEMUR EMEKLİ SEN-MEMUR SEN BÜNYESİN DE.

DEMSEN DEMOKRATİK EMEKLİLER SENDİKASI.

ESEN-EMEKLİLER SENDİKASI.

ORDU SEN-ORDU EMEKLİLER SENDİKASI.

EMEKLİLER DAYANIŞMA SENDİKASI.

VE TÜED-TÜRKİYE EMEKLİLER DERNEGİ. BUNLARIN DA 1 MİLYONA YAKIN ÜYESİ VAR.YAPTIKLARI 6 AYDA BİR CUMHURBAŞKANLIGINA  DİLEKÇE YAZMAK.

ALANLARDA YOKLAR.

BUNLARIN BEKLEDİKLERİ EMEKLİLERİN SENDİKA KURMA YASASININ ÇIKMASI.ŞİMDİ GÖRÜNÜR OLMAMALARININ ,MÜCADELE ETMEMELERİNİN SEBEBİ KOLAYCILIK.

ŞİMDİ SENDİKAMIZIN KAPATMA SÜREÇLERİNİ VE EMEKLİLERİN ÖRGÜTLENME HAKKIYLA İLGİLİ BİLGİLERİ PAYLAŞMAYA DEVAM EDELİM.

1-Ankara Valiliği’nin Sendikamıza yönelik olarak açmış olduğu kapatma davası sürecinde

Ankara 34. İş Mahkemesinin 30.09.2020 tarihin de anayasada emeklilerin sendika kurabilir maddesi olmadığından sendikamızın kapatılmasına karar verdi.

İstinaf yoluyla itiraz dilekçesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29 Hukuk dairesinde 1. Derece mahkemenin verdiği kapatma kararını ortadan kaldıran bir karar vermiştir.

İstinaf mahkemesi Avrupa insan hakları beyannamesine atfen örgitlenme hakkına dikkat çekerek her vatandaşın örgütlenmesinin önündeki engelleri kaldırmak ve örgütlenmesine engel olan tüm olumsuzlukları bertaraf etmekle hükümlüdür gibi bir karar vererek yerel mahkemenin kararını bozmuştur.

2-Ankara Valiliğince yapılan itiraz sonucu Yargıtay’a gitmiştir. Yargıtay 9. Hukuk dairesi 2021/999 esasında incelediği dosyada 25.02.2021 tarih ve 2021/4943 K. Sayılı gerekçeli kararı ile “Yargıtay Hukuk genel kurulunun 17.11.2020 tarih ve 2020/189-2020/888 E.K sayılı kararı ile aktif çalışma hayatında yer almayan emekliler tarafından sendika kurulamayacağı sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında kurucuların tamamı emekli olduklarından kuruluş koşulları gerçekleşmediğinden davalı sendikanın kapatılmasına karar verilmesi gerekmektedir.” Bu itibarla ilk derece mahkemece kurulan hüküm isabetli olduğundan Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tahsisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, DOSYANIN KARARI VEREN Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

Yargıtayın bozma kararı İSTİNAFA GÖNDERİLDİGİNDE SENDİKA AVUKATLARIMIZ İTİRAZ DİLEKÇELERİNDE Kİ ŞU SATIRA DİKKATLERİNİZİ ÇEKMEK İSTERİM.

YEREL MAHKEME VE YARGITAY DAİRE KARARI POZİTİF HUKUKU İŞARET EDERKEN,SAYIN DAİRENİN KARARI “İDEAL HUKUKU” İFADE ETMEKTEDİR.

İDEAL HUKUKU TEMSİL EDEN SAYIN DAİRE KARARINDA DİRENMELİDİR.

 

AMA DAİRE MAALESEF KARARINDA DİRENEMEDİ.

 

Dolayısı ile hukuk mücadelesindeki en temel hedefimiz Anayasanın 51 ve 53. maddelerinde değişiklik yapılarak, statü yasası olarak adlandırdığımız “Emekli Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun” çıkarılması olmalıdır.

 

            Bilindiği gibi,  Anayasanın sendika kurma hakkını tanımlayan 51 maddesi ile toplu sözleşme hakkını düzenleyen 53. maddelerinde özet olarak;  “Çalışanların ve işverenlerin sendika kurabileceği”; “İşçilerin, işverenlerin, memurların ve diğer kamu görevlilerinin toplu sözleşme yapma hakkına sahip olduğu” ve “ toplu sözleşmenin nasıl yapılacağının kanunla düzenleneceği” belirtilmiştir.

 

            1995 yılından beri devam eden hukuk mücadelesinin zaferle sonuçlanmasının yolu buradan geçmektedir. Bu konudaki somut talebimiz ve önerimiz şudur:

 

            Anayasanın 51. maddesindeki “Çalışanlar ve İşverenler” ibaresinin yanına “Emekliler” ya da “Herkes” ibaresi eklenmelidir. Anayasanın 53. maddesi, “Emekli aylıkları toplu sözleşme ile belirlenir. Toplu sözleşme esasları kanunla düzenlenir” hükmü eklenerek yeniden yazılmalıdır.

            Böylece emeklilerin sendika kurma ve toplu sözleşme hakkı üzerindeki hukuki tartışmalara son verilerek sendikal haklarımız Anayasal ve yasal güvenceye kavuşturulabilecektir.

 

Milyonlarca emekçinin oyunu alarak işbaşına geldiği 18 yıldan beri uyguladığı ekonomik politikalarla, ‘Emek karşıtı, sermaye ve patron dostu’ olduğunu açıkça ortaya koyan siyasi iktidar, ‘Ekonomi ve Hukukta Reform’ çalışması bahanesiyle ‘İş Dünyası’ adını verdikleri milyarder patron örgütleri olan TÜSİAD, MÜSİAD ve TOBB yöneticileri ile peş peşe görüşmeler yaparken, ‘Emek Dünyasının’ temsilcilerinden biri olan emekli sendikaları hakkında açılan kapatma davaları ile emekli sendikalarını haksız ve hukuksuz bir şekilde faaliyetten men ederek, insanca ve onurlu bir yaşam için mücadele eden emeklileri susturmak istemektedir.

 

“İnsanca, onurlu bir yaşam” talebi ve “Demokrasi mücadelesinden emekli olunmaz” şiarı ile 1995 yılında DİSK’in öncülüğünde emekli yurttaşların başlattığı toplu sözleşmeli sendika mücadelesi bugün hala devam etmektedir ve kazanıncaya dek devam edecektir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.

Milyarlarca liralık servet sahibi olan işverenlere hiç ihtiyaçları olmadığı halde sendika kurma hakkı tanıyıp, buna karşın açlık ve yoksulluk sınırının altındaki maaşlarla yoksulluğa ve sefalete mahkum edilen milyonlarca emekli yurttaşın sendika hakkının engellenmesi girişimlerini kabul etmiyoruz ve asla da kabul etmeyeceğiz.

Emeklilerin sendikal hak mücadelesi esas olarak kamu emekçilerinin (memurların) 1989 yılında başlattığı sendikal mücadele ile aynı süreçten geçmektedir

           

 

O yıllarda Öğretmen, Maliyeci, Belediyeci, Sağlıkçı ve diğer kamu emekçileri tarafından kurulan memur sendikaları “Memurların sendika kurma hakkı olmadığı” gerekçesi ile kapatılmış ve mühürlenmiştir.

Ancak, kamu emekçilerinin ısrarlı ve kararlı bir şekilde sürdürdüğü fiili ve meşru mücadele sonunda 1982 Anayasası’nın 51. Maddesinde yer alan “İşçiler ve işverenler sendika kurabilir” ibaresi “Çalışanlar ve işverenler sendika kurabilir” şeklinde değiştirilerek, memurların “Sendika Kurma ve Toplu Sözleşme Hakkı” için gerekli Anayasal ve yasal düzenlemeler yapılmıştır.

Dolayısıyla, bugün için de “emeklilerin sendika kurma hakkı olmadığı” iddiası gerçekçi değildir.

 

Anayasada ve yürürlükteki yasalarda emeklilerin sendika kurmasını yasaklayan herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Anayasa’da açıkça yasaklanmayan bir hakkın kullanılması söz konusu olduğunda hukuk açısından esas olan özgürlüklerdir.

Temel hak ve özgürlüklere ilişkin tüm uluslararası sözleşmelerde, sendika kurma hakkı bir insan hakkı olarak herkese tanınmıştır.

Anayasamızın 17. ve 90. maddeleri ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 23/4. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11/1. maddelerinde yazılı olan metinlerde de açıkça görüldüğü gibi, Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmeler dikkate alındığında yürürlükteki Anayasanın 17. ve 90. madde hükümlerine dayanılarak kurulan emekli sendikaları yasaldır ve haklarında kapatma davası açılamaz.

T.C. ANAYASASI

Madde 17 – Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.

Madde 90 – Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ

Madde 23/4 – Herkesin çıkarını korumak için sendika kurma ve sendikaya üye olma hakkı vardır.

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ

Madde 11/1 – Herkes barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahiptir. Bu hak, çıkarlarını korumak amacıyla başkalarıyla birlikte sendikalar kurma ve sendikalara üye olma hakkını da içerir.

SENDİKA HAKKI ENGELLENEMEZ

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi” başlıklı 118. Maddesinin 2. Fıkrasında; “Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” denilmektedir.

Söz konusu yasa kapsamında, 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre kurulan ve faaliyet gösteren işçi ve memur sendikalarının eylem ve etkinlikleri sırasında yaşanan sendikal faaliyeti engelleme girişimleri karşısında, özel sektöre ait işyeri patronları ve yöneticileri ile kamu kurumları yöneticileri hakkında daha önce verilmiş mahkûmiyet kararları mevcuttur.

Emekli sendikaları, her ne kadar kuruluş ve çalışma esaslarını belirleyen bir yasal düzenleme mevcut olmasa da hukuki dayanağını Anayasa’nın 90. Maddesi ile Uluslararası Sözleşme hükümlerinden almaktadır.

BİZLER EMEKLİLER OLARAK İNSANCA YAŞAYACAK BİR MAAŞ İSTİYORUZ.

BUNU BUGÜNKÜ İKTİDARIN SAGLIYAMIYACAGINI BİLİYORUZ.

AMA TÜM PARTİLERE VE MECLİSTE OLAN MİLLETVEKİLLERİNE YANİ

TBMM’YE ÇAĞRIMIZ: “EMEKLİ SENDİKALARI STATÜ YASASI ÇIKARILSIN”

Milyonlarca emekli yurttaşın oylarıyla işbaşına gelen siyasi iktidara ve T.B.M.M.’ne düşen görev, mevzuattaki yasal boşluğun arkasına sığınarak emeklilerin sendikal haklarını engellemek değil, emekli yurttaşların insanca ve onurlu bir yaşama sahip olabilmelerini sağlamaktır.

Bu görev, aynı zamanda demokratik hak ve özgürlüklerin uygulanması bakımından da elzem ve kaçınılmaz bir görevdir.

Dolayısıyla, yapılması gereken şey emekli sendikalarını kapatmak için davalar açmak değil, bu konuda gerekli olan Anayasal ve yasal düzenlemeleri bir an önce gerçekleştirmektir.

Bunun için, emekli maaşlarının hükümet tarafından sahte enflasyon oranlarına göre tek yanlı olarak belirlenmesi uygulamasına derhal son verilmeli ve maaşların toplu sözleşme yoluyla belirlenmesi için, Anayasanın “Sendika Kurma Hakkı” ve “Toplu Sözleşme Hakkı” ile ilgili 51. ve 53. Maddelerine “Emekliler” ibaresi eklenerek, emeklilerin sendika kurma ve toplu sözleşme hakkı Anayasal güvence altına alınmalıdır.

 

ŞİMDİ BİZ EMEKLİLERE DÜŞEN ÖRGÜTLENMEMİZİ KALDIGIMIZ, YADA KAPATILAN SENDİKAMIZIN KAPISININ ÖNÜNDEN TEKRAR SÜRDÜRMEKTİR.

BU KONUDA KARARLI VE İNANÇLIYIZ.

YENİ SENDİKAMIZIN KURULMASI İÇİN HER ŞEYE YENİDEN BAŞLAMAYA YEMİNLİ VE İNANÇLI ARKADAŞLARIMIZLA SÜRDÜRECEGİZ.

BİZİM DÜŞTÜGÜMÜZ YERDEN BAYRAGI DEVRALACAK MUTLAKA BİRİLERİ ÇIKACAKTIR.

BİRLEŞİK GÜÇLÜ BİR EMEKLİLER SENDİKASI İÇİN HEPİMİZE İŞ DÜŞÜYOR VE BİRBİRİMİZE İHTİYACIMIZ VAR.

BUNUN İÇİN İDOLOJİK AYRIŞMALARI BİR KENERA BIRAKIP EMEKLİLERİN ÖRGÜTLENMESİNE ENGEL OLAN HERŞEYİ BERTARAF ETMELİYİZ.

                                

GELELİM EMEKLİLER NE İSTİYOR..

Emeklinin büyük bölümü aldıkları emekli maaşları ne yazık ki açlık sınırının çok altında.

13 milyona yakın emeklinin 8 milyonunun asgari ücretten düşük maaş aldığını biliyor muyuz?

5 milyon emekli 1500 TL. Maaş ile geçimini sağlamaya çalışıyor.

2.6 milyon dul ve yetim ayda 763 TL. Yaşamaya çalışıyor.

 “Bin TL’den daha az maaş alan emekli sayısı 1 milyon 100 bin.

4.5 milyon emekli, emekli oldukları halde çalışıyor. Yada iş arıyor.

2002 yılına göre emekli aylıklarındaki artış milli gelir artışının yüzde 34 gerisindedir”

Temel ihtiyaçlardan KDV kaldırılmalıdır.

Asgari ücret tamamiyle vergi dışı kalmalıdır.

Sağlık için yapılan kesintiler

ve katkı payları emeklilerden alınmamalıdır”

  • Emeklilere yılda en az 4 ikramiye verilmelidir. Ve bu ikramiyeler birer asgari ücret maaş tutarında olmalıdır.
  • Emekli maaşından vergi kesilmemelidir.
  • Yıllık kalkınma, refah payı her yıl mutlaka Maaşlarımıza eklenmelidir.
  • Emeklilerin kullandığı Doğalgaz, Su ve Elektrik faturalarında emekli indirimi yapılmalıdır.
  • Konut sahibi olmayan emeklilere uygun şartlarda konut verilmesini veya konut verilemiyorsa kira yardımı yapılmalıdır.
  • Şehiriçi ve şehirlerarası her türlü kamu araçları Emekliler ve eşleri için ulaşım ücretsiz olmalı
  • Emekliler her türlü sağlık hizmetinden tamamen parasız olarak yararlanmalı ve maaşından ilaç, muayene, tedavi, tahlil vs katkı payı adı altında hiçbir kesinti yapılmamalıdır,
  • Hastanelerde mutlaka Geriatri (yaşlılık) bölümleri bulunmalıdır
  • Emeklilerin yararlanacağı sosyal tesisler, dinlenme tesisleri, hobi bahçeleri, parklar, bahçeler yaygınlaştırılmalı. Yerel yönetimler yaşlı dostu kentler için teşvik edilmeli ve yönlendirilmelidir.
  • Emeklilerin ucuz tatil yapabileceği tesislerin, tatil köylerinin kurulması sağlanmalıdır.
  • Huzur evleri ve yaşlı bakım evleri yaygınlaştırılmalı ve huzur evlerine yakın zamanda yapılan yüksek zamlar geri alınmalıdır.
  • Biz emeklilerin geriye dönük 10 yıllık promosyon farklarımız ödenmeli ve emeklilere ödenen promosyonlar daha adil hesaplanıp, yükseltilmelidir.
  • İntibak yasası çıkarılmalıdır.

Tüm Sosyal Güvenlik Kurumlarını bir araya getirmeyi amaçlayan yasa işleyişi ve sonuçları bakımından beklenen sonucu vermedi.

Adaletsizlik- ler devam ediyor. İşçiler, Memurlar,Emekli sandığı yasasına bağlı çalışanların

Emekli İkramiyesi, Kıdem tazminatı ve maaşlarının hesaplanmasındaki farklılıkların giderilmesini istiyoruz.

Sermayeye değil, emekliye bütçe”, “Parasız eğitim parasız sağlık”, “Sefalete teslim olmayacağız”

 

 

 

 

 

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER