Pazartesi, Mayıs 20, 2024
No menu items!
Ana Sayfaİskenderun HaberKörfez Sordu, Gastronomi Derneği Başkanı Sökmen Yanıtladı

Körfez Sordu, Gastronomi Derneği Başkanı Sökmen Yanıtladı

Son günlerde halkın çok merak ettiği konulardan biri de Gastronomi. Gastronomi konusunda ne kadar biliyoruz? Neyi biliyoruz? Neyi bilmiyoruz? Bu sorulara yanıt bulmak varsa yanlış bilinenleri düzeltmek için İskenderun Gastronomi Derneği Başkanı Gülşen Sökmen’in kapısını çaldık.

Körfez Sordu, Gastronomi Derneği Başkanı Sökmen Yanıtladı

Uzun ve keyifli bir sohbet yaptık, sorduk, yanıtladı. Konuştuk, dertleştik. Ben kendi adıma birçok şey öğrendim. Yanlış eksik bildiğim şeyler olduğunu fark ettim. Özetle ben yararlandım sizlerinde yararlanmasın umuduyla…

Gastronomi Nedir?

Körfez Gazetesi: “Gülşen hanım hayırlı olsun. Sizi Home Cake sahibi olarak tanıyoruz ama bir de Gastronomi derneği var . Kamuoyu bu Gastronomi ile çok ilgili. Önce bu kavramla girelim. Nedir bu gastronomi?”

Gülşen Sökmen: “Gastronomi kelime anlamı Gastro’dan geliyor. Gastro mide demek. “nomi”de Fransızca yasa demek. Yemek yasası ya da yemek kuralı olarak karşımıza çıkar gastronomi. İyi yemek, sağlıklı yemek ve yemek kültürünü yaşatmak bu üç bileşen gastronomi için vazgeçilmezlerdir. Doğru ham maddeyle, sağlıklı yemek yapmak ve bunları yıllara taşımaktır gastronomi. “

Körfez Gazetesi:  “Ülkede gastronominin geçmişi ile ilgili neler söylersiniz? Özellikle bölgemizdeki geçmişi nedir?”

Dünyadaki 27 Gastronomi Şehrinden Biri de “Hatay”

Gülşen Sökmen: “Hatay’ın yemekleri meşhurdur. Bunun bir nedeni de Hatay tarihinin 13 adet medeniyete tanıklık yapmasıdır. Her uygarlık üç yemek bıraksa varın hesap edin.. Şaka bir yana UNESCO tarafından Hatay’ın gastronomi şehri seçilmesi ile gastronomi alanında bir patlama yaşadık. Türkiye’de üç şehir Antep, Hatay ve Afyon gastronomi şehri olduğu dünyada, 27 şehir var. Gastronomi şehri olarak bunların üç tanesi Türkiye’den.  Bir tanesi de Hatay. Hatay’ın bir artısı var. Hatay öğretici ve eğitici gastronomi şehri oldu. Dünyada on şehir öğretici ve eğitici şehir, bunlardan biri de Hatay. Bu bile bizim Hatay yemekleri ile gururlanmamıza yeter.  Ne kadar övünsek azdır.”

Körfez Sordu, Gastronomi Derneği Başkanı Sökmen Yanıtladı

Körfez Gazetesi: “Şöyle mi anlamalıyım. UNESCO Hatay’a yemeklerini dünyaya anlatsın diye mi öğretici şehir unvanını verdi?”

Jumbo Karides Dünyaya Tanıtılmalı

Gülşen Sökmen:  “Evet aynen öyle. Hatay mutfağını dünyaya anlatmak için verildi bu unvan. Biz de yerel yöneticilerimizle, STK’larımızla, halkımızla beraber yemeklerimizi anlatmaya çalışıyoruz. Hatay’da iki dernek var. Antakya ve İskenderun’da.  Aslında tüm ilçelerde kurulursa daha etkili oluruz. İskenderun,  gastronomi ile turizmde ilgi odağı olabilir. Dünyanın en ünlü karidesi bizim jumbo karidesimiz.  Bizim jumbodan bahsediyorum. Buradan çıkıyor. Neden işlemiyoruz? Neden tanıtamıyoruz?  Neden ismini duyuramıyoruz. Dünya biliyor ama biz bile bilmiyoruz. Bu jumbo karidesimizi dünyaya tanıtmamız lazım. Bilirsiniz ünlü aşçı Nusret var. Dünyaca ünlü ama iyi eti alıp iyi pişirip ızgara yapmaktan başka bir şey yok. Gelsin aşur,  dövme, içli köfte yapsın da görelim. Bizim yerel lezzetlerimiz çok emek ve zahmet isteyen bir iştir. Üç 3,5 saatte pişen yemeklerimiz var. Bu kültürü anlatmamız lazım. Biz eskiden beri geleneksel yemek yaparız bunu ısrarla devam ettirmeliyiz. “

Körfez Sordu, Gastronomi Derneği Başkanı Sökmen Yanıtladı

Körfez Gazetesi: “Dernek fikri nereden geldi aklınıza?”

Gülşen Sökmen: “22 yıllık aşçıyım. Yemek olayını ailemden öğrendim. Alaylıyım. Bu işin okulunu okumadım. Annem öldüğünde 19 yaşında idim. En küçük kızdım. Ablamla teyzemle mutfağa girerek her gün yemek pişirdim. Onların eline baka baka yemek yapmayı öğrendim. Her gün ikram olarak yaptığım yemekleri  şimdi işe çevirmek gerektiğini düşündüm ve işe çevirdik. İlk pasta ile başladık. Derken Hatay’ın yemeklerine döndürdük.  Yaşadığım yer sınırdı. Reyhanlı sınır şehri olduğu için farklı kültürlerden etkilendim. Artık sıra Hatay mutfağını ulusal ve uluslar arası alanda tanıtmaya gelmişti. Bunun için İskenderun Gastronomi Derneğini kurduk.

Körfez Gazetesi:  “Hatay mutfağına egemen olan kim?

Gülşen Sökmen:  “Elbette ki Antakya.”

Körfez Gazetesi: “Peki bunu neye bağlıyorsunuz?”

Gülşen Sökmen: “Farklı kültürlerin yaşamasına bağlıyorum. Herkes Antakya’da kardeşçe yaşıyorlar. Hristiyan’ı, Rum’u, Ermeni’si,  Alevi’si, Sünni’si, Kürdü, Türkü bir arada yaşıyorlar. Ayrıca Antakya eski bir medeniyet. Üzerinden 13 medeniyet geçmiş. Onunda etkisi var.”

Hatay Mutfağı Tanınmıyor

Körfez Gazetesi: “ Hatay mutfağı ne kadar tanınıyor elimizde bir bilgi var mı?”

Gülşen Sökmen: “ Maalesef… Tanımıyorlar, bilmiyorlar Hatay mutfağını. Bakın size bir anımı anlatayım. İstanbul’da bir mekanda misafir restoran uygulaması vardı.

Bölüm bölüm küçük yerlerde restoranlar açılır. Ben orada Hatay mutfağı üzerine 2 buçuk ay bir çalışma içinde oldum. Aslında bir ay için gitmiştim. Ama Hatay mutfağı o kadar rağbet gördü ki, uzattık 3 buçuk ay kaldım burada. İtalyan bir şef vardı.  Baş aşçı.  Ona takıldım “Gel usta siz alışıksınız makarna, pizza ve tiramusu yapmaya. Gel Hatay mutfağı yemeği yap da görelim..” dedim. “ Haklısınız dedi sizin mutfağınız çok güzel ve zahmetli ama dünyada yoksunuz. Dünyada 47 adet paket restorant var. Bunların hiçbirinde yoksunuz ama biz İtalya hepsinde var. Çok çalışmanız lazım.” dedi. Üzüldüm. Keşke imkanımız olsa da mutfağımızı daha çok tanıtabilsek.”

Körfez Gazetesi: “Devlet ve yerel yönetimler size bu konuda destek oluyor mu?”

Gülşen Sökmen: “Belediyeler sıkıntılı. Para yok diyorlar. Halk ve iş adamlarının da devreye girmesi gerekli.  Kim ne yaparsa, elinden ne gelirse yapmalı. “

Körfez Sordu, Gastronomi Derneği Başkanı Sökmen Yanıtladı

Körfez Gazetesi: “Parasızlık geçici. Devlette ve yerel yönetimlerde yardım iradesi var mı ?”

Gülşen Sökmen: “Var tabi. Belediyelerimiz özellikle Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ile gastronomi şehri seçildik. Uluslararası gastronomi festivallerine katıldık. Örneğin, ben İspanya’da onların sayesinde yani Büyükşehir sayesinde beş gün boyunca Hatay yemeklerini yaptım ve sundum. Bol bol dağıttık, kuyruklar oluştu. 100-150 kişiye servis yaptım çok sevdiler.  Bir alan bir daha alıyordu. Mutlu olduklarını gördüm. Biz de mutlu olduk. Tabi ülkemizde ve yabancı ülkelerde Hatay kültürünü tüm boyutlarıyla tanıtmak, güler yüzlü hizmet vermek ve yedirmeyi sevmek düsturuyla devamlı tanıtımlara katılıyoruz. Örneğin Çin’e  gittim. Çinlilerin “Maklube”ye aklıları gitti. Kısıra ve içli köfteye, humusa ve künefeye bayıldılar. Stantlarımızda kalabalıklar oluştu. “

Körfez Gazetesi: “Yurtdışındaki çalışmalarınızda elçilikler yardımcı oluyor mu?”

Gülşen Sökmen: “ Hayır, hayır. Sadece büyük şehrin desteğiyle gidiyoruz.  Gastronomi şehirlerinde yapılıyor bu festivaller. Davet Büyükşehir’e geliyor. Onlar da bizleri görevlendiriyor. Büyük şehrin dışında şimdiye kadar çok bir destek görmedim. Geçenlerde Antepli bir şef arkadaşımla görüştüm.  29 Ekim kutlamalarına İtalya’daki Türkiye Büyükelçiliği’ne çağrılmış ve orada Antep mutfağı yemeklerini yaparak davetlilere servis yapmış. Yani yavaş yavaş elçiliklerin ve devletin de desteğini görüyoruz . Umarım bu tür destekler sürer . Bugün geldiğimiz noktayı küçümsememiz lazım.

Örneğin Fransa da bir gastronomi şehri yok. İspanya’da ise yalnız iki tane şehir var. Biz onlara göre daha iyiyiz. Bu gelişmeler çok önemli tabi.”

Elit Gruplar Hedef Alınmalı

Körfez Gazetesi:  “Turizm de yemeğin ağırlığı nedir?”

Gülşen Sökmen: “Ağırlığı çok, turistler artık yemek seçiyor. İnsanlar bilinçli besleniyor. Fast food’dan vazgeçiliyor. Turizm de çeşitli tipte insan var. Bunların içinde elit gruplar var. Bunlar doğru ve bilimsel beslenmeyi önemsiyorlar. Hem geziyorlar hem iyi besleniyorlar. Gastro turizminin hedefi bu gruplar olmalı. Bu elit grupları Hatay’a çekmemiz lazım. Bu grup slow food (yavaş yemek), uzun bir yemek, sohbetli yemek bunu arıyorlar. Bunu da yapmalıyız. Aslında Suriye olayları öncesi bunu yakalamıştık. Özellikle Antakya yakalamıştı. Havaalanının olması da bunu kolaylaştırdı. Türkiye’den İstanbul’dan değişik yerlerden Gastro turları vardı. Hem Araplar geliyordu hem de yerli turistler geliyordu.  Çokta iyi oluyordu. Aslında turistin kalma sürecini de uzatmak lazım. Yemekleri anlatmalıyız, kültürümüzü anlatmalıyız, turistler ne kadar çok kalırsa ekonomiye o kadar katkı olacak.”

Antep Gastronomide Hatay’dan Bir Tık Önde

Körfez Gazetesi: “Antep bizden gastronomide önde mi?”

Gülşen Sökmen: “Evet öndeler. Bir tık olsa da öndeler. Devlet arkalarında Akp’li belediyeleri var. Çok destek görüyorlar. Geçen festivalde 8 bin lira destek geldi. 16 bin lira da halk topladı.  Fatma Şahin onlara sahip çıkıyor. Halk desteği çok iyi. Anlattılar, çalıştılar ve başardılar. Sırada başka şehirlerde var Adana Mardin Urfa gastronomi şehri olmak için müracaat ettiler. Tahmin ediyorum yakında onlarda olacak.”

Hatay 2021 EXPO için Gastronomi Köyü Kurulacak

Körfez Gazetesi: “Hatay 2021 EXPO ile gastronomi arasında nasıl bir bağ var? “

Gülşen Sökmen:  “2021 EXPO’da Gastronomi köyü olacak. EXPO’ya 6 milyon insanın geleceği tahmin ediliyor. Bu çok önemli bir rakam. Bu kadar insan ne yiyecek, ne içecek? Onun için gastronomi köyü planlandı. Biliyorsunuz EXPO iki yerde yapılacak birisi burada Karahüseyinli civarında diğeri Antakya’da olacak. İyi çalışıyoruz. İyi hazırlanmak lazım. Bu EXPO’da Gastro kültürümüzü patlatmayı hedefliyoruz. Çok önemli 6 milyon insan gelecek dile kolay.. Bunların yatak sorunları ulaşım sorunları var.

Dünyada artık turistler evlerde konaklıyor. Bu fırsatı değerlendirmeliyiz. Evlerimizi pansiyon olarak gelen turistlere yavaş yavaş açmalıyız. Hem kültürümüzü hem de yemeklerimizi bu yöntemle daha doğru ve daha etkin bir şekilde tanıtabiliriz diye düşünüyoruz.”

Körfez Gazetesi: “Ben son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?”

Gülşen Sökmen: “Derneğimizi kurmamızın amacından bahsetmek istiyorum. Aslında amacımız yerel esnafa da destek olmaktı.

Hatay mutfağını tanıtmak istedik. Antakya’da restoranlar, full otellere iki ay önceden rezervasyon yapılıyor. Biz de neden olmasın? Bizim neyimiz eksik? Denizimiz var, jumbomuz var. Destek bekliyoruz tabi herkesten, halkımızdan, belediyelerden, siyasetçilerden, sivil toplum örgütlerinden, yaptıklarımızın anlatılması için basından da destek bekliyoruz.  Derneğimizin büyüyüp etkinleşmesi lazım.

Vekil Yayman’dan Destek Bekliyoruz

Artılarımız var aslında. Bölge milletvekillerimizden bir tanesi Sayın Hüseyin Yayman. Hatırlarsanız eski Turizm Bakan Yardımcısı idi. Hatay milletvekillerinden ve ondan gastronomi çabalarımıza destek bekliyoruz. Sayın Yayman’ın şunu çok iyi bildiğini düşünüyorum. Siyasetin ayrı, yemeğin ayrı olduğunu bildiğini düşünüyorum. Yemeğin siyaseti olmaz. Onun için ondan da destek bekliyoruz. Tabi yalnız Sayın Yayman’dan değil. Tüm bölge vekillerinden, sivil toplum örgütlerinde,  belediye başkanlarımızdan ve meslek odalarından destek beklediğimizi söylemeliyim. Herkesten destek bekliyoruz.

Ortanca Festivali..

Bu yaz örneğin Soğukoluk’ta ortanca festivali yapmak istiyoruz.. Eğer bunu başarırsak bir de zahter festivali düşünüyoruz.Bunlardan sonra sırada portakal çiçeği festivali de olabilir.

Bunlar için destek bekliyoruz. Bu festivallerde hem kültürümüzü hem de mutfağımızı gelenlere anlatmak tanıtmak istiyoruz. Daha yapacak çok işimiz var. Yolun başındayız. Destek sizde,  başarı bizden. Herkese teşekkür ediyorum. Bu arada Körfez Gazetesi’ne ve www.korfezgazete.com ailesine çok teşekkür ediyorum.”

Diğer güncel İskenderun haberleri için: İskenderun Haber
Diğer güncel Hatay haberleri için: Hatay Haber

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER